5. Sınıf: Türkçe - 3. Ünite: Parçada Anlam - Hikaye Unsurları - Anlatıcı - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Babaannem bağ makasıyla bahçeye geldi. Birkaç iri dalı kesti. Ağacın dibine yığdı. Sonra mutfaktan pekmez kavanozunu getirdi. Budanmış nar dallarına, yapraklarına usul usul damlattı, döktü hepsini. Kuşağından kese kâğıdı çıkardı. Ucundan yırttı. Yırttığı parçayı tutuşturup kestiği dalların üzerine attı. Yavaş yavaş yanan dallardan çıkan duman mis gibi kokuyordu.
Bir insan düşünün ki adı anıldığı anda herkesin yüzüne bir gülücük yayılır. Anlatmak istediğimiz bir durumu ifade etmek için onun bilgelik dolu fıkralarından birini anlatmamız yeter. Çocukluğumuzdan beri fıkralarını dinlediğimizden midir bilinmez, hepimizin tanıdığı, ailemizin içinde birisi gibidir o Kocaman kavuğunun altındaki pamuk şekeri gibi kaba sakallarıyla gülümserken hayal ederiz onu. En çok çocuklar sever, en çok çocuklar güler bu neşe kaynağı bilgeye. İşte o kişi Nasrettin Hoca’dır.
Yediğimiz yiyecekler, yaptığımız etkinlikler sayesinde farkında olmadan, tanımadığımız hatta göremediğimiz canlılarla ve zehirli kimyasal maddelerle karşılaşırız. Bu zehirli kimyasal maddelerin etkisi kimi zaman önemsenmeyecek kadar küçük, kimi zamansa bize zarar verebilecek kadar büyük olabilir. Ancak zehirli maddelerin etkileri, yetişkinlere göre çocukların sağlığı için daha zararlı olur.
Çikolata ve şekeri bütün çocuklar severmiş. Ama bir çocuk varmış, yemek yemeyi hiç sevmez, hep çikolata ve şeker istermiş. Uyumak için yatağına yattığında çikolatadan evleri, şekerden ağaçları olan bir dünya düşünürmüş.“ Keşke yatağım şekerden, yastığım da çikolatadan olsaydı. Yatağıma yatınca onları kenarlarından ısırır, öyle uyurdum.” dermiş.