5. Sınıf: Türkçe - 3. Ünite: Parçada Anlam - Metinle İlgili Soruları Cevaplama - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Sandalıyla balıkçılık yapan, yaşlı balıkçı; tam seksen dört gündür bir tane dahi balık avlayamamıştı. Bu yüzden, yıllardan beri kendisine yardımcılık yapan küçük çocuk bile başka bir balıkçının yanında çalışmaya başlamıştı. Ama yine de fırsat buldukça gelip, yaşlı balıkçıya yardım ediyordu. Diğer balıkçılar, artık onunla dalga geçiyorlardı. O ise havanın açılmasını bekliyordu. Niyeti alabildiğine açılmak ve avlanamadığı günlerin acısını çıkarmaktı. Böylece, ne kadar İyi bir balıkçı olduğunu dost düşman yeniden görecekti.
2017 yılının ilk Güneş tutulması, 26 Şubat 2017 tarihinde halkalı bir şekilde gerçekleşti. Tarihin en büyük güneş tutulması ise 21 Ağustos’ta gerçekleşecek. 90 dakika sürecek tutulma özel teleskoplarla ölçümlenecek. Astronomiyle ilgilenenlerin beklediği bu ikinci Güneş tutulması tam şeklinde oluşacak ancak bu iki Güneş tutulması da Kuzey Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nden görüntülenebilecek.
Günlerden bir gün, çok susayan bir güvercin, su içmek için bir derenin kenarına konmuş. Tam eğilip su içecekken bir karıncanın suya düştüğünü görmüş. Zavallı karınca, sudan çıkmak için çırpınıp duruyormuş. Güvercin, karıncaya çok acımış. Kıyıdan aldığı uzun bir çöpü suya bırakmış. Karınca da çöpe tutunarak kıyıya çıkmış. Bu sırada oradan gecen bir avcı, güvercini görünce sevinmiş. Ne güzel bir av!” diye düşünmüş. Her şeyden habersiz güvercine silahını çevirip nişan almış. Karınca bunu görünce avcının çıplak topuğundan ayağını ısırmış. Avcı da acı ile haykırmış. Avcının sesini duyan güvercin de havalanıp uçmuş. Böylelikle karınca da güvercinin yaptığı iyiliğin altında kalmamış.
Bir keçi, bir koyun, bir de domuz varmış
Arabaya binmiş, şehre gidiyorlarmış
Duymuşlar, şehirde panayır varmış
Tıngır mıngır giderken yolda
El kaldırmış kurnaz tilki domuza
Keçi demiş: Durma! Tilki yemesin seni
Koyun, demiş, ben karışmam
Başınıza gelirse bir iş
Eylül kızın bütün dilekleri kısa sürede gerçekleşmiş. Başları dardan kurtulmuş. Eskisinden daha güzel bir evleri olmuş. Derdinin dermanının sihirli çorapları olduğunu asla bilememiş, anlayamamış. Yaşadıkları kötü günler geride kalmış. Dünya tam üç kez Güneş’in etrafında dönmüş. Sihirli çoraplar artık Eylül kıza küçük geliyormuş. Annesi çorapları minik bir kutuya koyup kaldırmış. Sihirli çoraplar başka bir çocuğun hayallerini gerçekleştirmek için minik, beyaz kutunun içinde beklemeye başlamış.
(I) Bir terzinin bir oğlu varmış. (II) Bu çocuk o kadar küçük kalmış ki boyu bir başparmaktan fazla uzamamış. (III) Bunun için ona “Parmak Çocuk” derlermiş. (IV) Ama çocuğun cesareti pek fazlaymış. (V) Bir gün babasına demiş ki: “Babacığım, ne olursa olsun ben uzaklara gideceğim!” (VI) Babası “Pekâlâ oğlum.” demiş.
Ülkemizin bilinen en eski batığı Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde sergilenen Uluburun Batığı’ydı. Ancak Sualtı Kültür Mirası Araştırmaları Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında, MÖ 1400’lü yıllardan kaldığı hesaplanan Uluburun Batığı’ndan daha eski bir batık keşfedildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Teknoloji Enstitüsünden bilim insanlarının yürüttüğü çalışmalar sırasında Marmaris’teki Hisarönü Körfezi’nde bulunan batıkta, çeşitli testiler ve seramik kaplar da bulundu. Batığın MÖ 1700-1900 yıllarından yani Tunç Çağı’ndan kaldığı hesaplandı. Batık dünyanın en eski batıklarından biri olarak müzelerde yerini alacak.
Bir köyün meydanında sihirli bir çeşme varmış. Çeşmenin suyundan içenin kalbi güzel ise yüzü çok güzel, kalbi çirkin ise yüzü çok çirkin olurmuş. Bunu bilen halk o suyu içmeye cesaret edemez ve çirkin olmaktan korkarmış. Günlerden bir gün ülkesindeki padişahın zulmünden kaçan bir delikanlı bu köye doğru yol almış. Delikanlı o kadar yorulmuş ki gördüğü ilk ağacın gölgesine oturmuş, biraz uyuyayım demiş. Rüyasında dünyalar güzeli bir kız görmüş.