5. Sınıf: Türkçe - 3. Ünite: Parçada Anlam - Ünite Tekrar Testleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Kralın biri şiir yazmaya heveslenmiş. Yazdığı şiiri yardımcılarından birine okutmuş ve şiirleri nasıl bulduğunu sormuş. Şiirler de pek kötüymüş doğrusu. Adam şiirleri okumuş, biraz düşünmüş. “Kralım, neden elinizden gelmeyen işlerle vakit harcarsınız? Bu şiirler olmamış.” demiş. Olumsuz eleştiriyi kaldıramayan kral, adamı samanlığa hapsetmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kral yine şiir yazmış ve şiirlerini okutmak için samanlığa kapattığı yardımcısını çağırmış. Adam gelmiş, şiirleri okuduktan sonra kalkıp kapıya yönelmiş. Kral, yardımcısına nereye gittiğini sorunca adam dönüp “Samanlığa!” demiş ve çıkıp gitmiş.
Bilim insanları, modern teknikler kullanarak “ölümsüzlüğün sırrı”nı araştırıyorlar. Bu araştırmalar sadece günümüzde de yapılmamış. Binlerce yıldır, her millet ölümsüzlüğün sırrını aramış durmuş. Oysa ben biliyorum ki ölümsüzlüğün sırrını. Örneğin Yunus Emre, Âşık Veysel, Mevlana, Atatürk, Newton (Nivton), Einstein (Aynştayn), Galileo ölümsüzdür. Peki, herkes ölümsüz olabilir mi? İnsanlığın gelişimine bir katkı sağlayarak, bilimsel bir buluş yaparak ya da güzel bir kitap yazarak ölümsüz olunabilir. İşte ölümsüzlüğün sırrı budur.
Günlük hayat gereksinimlerini yerine getirmek için antik çağın insanları, hayvan derisi ile kaplanmış ayaklarının altında ince hayvan kemikleri kullanarak buzun üzerinde kayarlardı. Zaman geçtikçe buz üzerinde kaymak için kullanılan malzemeler geliştirilmiş ve hatta yenileri eklenmişti. Örneğin 12. yüzyıla ait bir kaynakta ilkel buz patenlerinin yanında buzda ilerlemeyi kolaylaştıran, elde tutulan değneklerin de kullanıldığı yazılmaktadır. 14. yüzyılda ise bir süre hayvan kemiği yerine cilalanmış ağaç dilimleri kullanılmıştı. Bir spor olarak buz pateni 18. yüzyılın başında gelişmeye başladı.
Bu sabah yine erken uyandım. Annemle kahvaltı masasına oturduk. Az sonra babam ve ablam da katıldı bize. Babam anneme dönüp “Hava güzel, bugün bahçe işlerini hallederiz.” dedi. ------- ben gezmeye gideriz diye düşünmüştüm. Üzülmedim, desem yalan olur.
Çocukların okuma alışkanlığı kazanamamasının temel nedeni, okuma amaçlarının olmamasıdır. Çocuklar çoğunlukla evde ailelerinin, okulda öğretmenlerinin zorlaması ile okur. Bunu bir ödev olarak algıladıkları için de okuma alışkanlığı kazanamaz. Ayrıca çocukların aile içinde kitap okuyan insanlar görmemesi, kitaplarla bağ kurabilmesini ve okuma alışkanlığı kazanmasını zorlaştırır.
Buna göre,
I. Çocuğun, neden okuduğunu bilmesi
II. Anne ve babanın çocuğun yanında kitap okuması
III. Ailelerin çocukları için sık sık kitap satın alması
1. METİN
Bir zamanlar, ormanda odun keserek yaşamını sürdüren fakir bir oduncu varmış. Ağaçlardan yaptığı küçücük bir kulübede kıt kanaat yaşamını sürdürüyormuş. Bir gün ormanda yangın çıkınca ormanın büyük bir bölümü ve yoksul oduncunun kulübesi kül olmuş. Oduncu da eşeğine binip yola koyulmuş. Çok geçmeden birinin ona seslendiğini fark etmiş. Kafasını kaldırınca ona seslenenin bastonlu bir ihtiyar olduğunu görmüş.
2. METİN
Ağustos böceği bütün yaz
Saz çalmış, türkü söylemiş
Kara kış birden bastırınca
Şafak atmış zavallıda
Bir şey bulamaz olmuş yiyecek
Koca ormanda ne bir kurtçuk ne bir sinek
Yaşadığımız yerlerde ve çevremizde kimi zararlı canlılar bulunur. Bunlar, yetiştirilmekte olan sebze ve meyvelerimize zarar verir, hastalıklara yol açabilir. Daha sağlıklı ürünler elde edebilmek, hastalık yapan ya da taşıyan canlılardan korunabilmek için zaman zaman bu canlılara karşı mücadele edilmesi gerekir. İstenmeyen bu canlıların ortamdan uzaklaşmasını, azalmasını ya da yok olmasını sağlamak üzere kimi zaman bir ya da birden fazla zehirli madde içeren kimyasal karışımlardan yararlanılır.
Her gün hayatının kalitesini biraz daha yükselten ve ona yeni bir değer ekleyen kimse genel bir gelişme içindedir. Onun için hayat anlamlı ve mutluluk doludur. Konuştuğu insanların, yaptığı işin ve günlük hayatının değeri giderek artar. Daha iyi nasıl yapabilirim diye düşündüğü için başkalarının şikâyet ettiği konulara çözüm üretir ve sorunları ortadan kaldırır. Böylece şikâyet edecek bir durum kalmaz. Bu kişiler hep bir yenilik ve gelişim içinde oldukları için yaşamaktan sıkılmazlar.
İzcilik; gönüllü, uluslararası, üniformalı bir gençlik faaliyetidir. Yedi ve üstü yaşlardaki çocukların ve gençlerin karakter gelişimi, yurttaşlık eğitimi ile kişisel sağlamlık veren; bilgi, beceri ve davranış açısından onları besleyen bir gençlik etkinliğidir. İzcilik, çocukların ve gençleri tüm özellikleri ile birlikte bir bütün olarak ele alan, ruh ve beden sağlıklarını geliştiren, onların boş zamanlarını bir program çerçevesinde değerlendirilmesini sağlayan bir eğitim aracıdır.