5. Sınıf: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 4. Ünite: Hz. Muhammed ve Aile Hayatı - Ünite Tekrar Testleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I. Peygamberimiz çocuklarına, onları sevdiğini mutlaka söylerdi.
II. Peygamberimiz çocuklarına karşı âdildi.
III. Peygamberimiz çocuklarından birinin ağladığını gördüğünde bizzat kendi elleriyle gözyaşlarını silerek onu teselli ederdi.
Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Hatice (r.a.) birbirlerine karşı saygılı ve anlayışlı davranmışlardır. Onların evliliği tüm Müslümanlara örnektir. Öyle ki Hz. Peygamber, ilk vahiy geldiğinde bunu eşi Hz. Hatice’ye (r.a.) anlatmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.), kızı Fatıma’nın evliliğinde, eşinin ve kızının ----- almış ve bu doğrultuda karar vermiştir.
“Ben Peygamberimiz kadar ailesine ve çocuklarına merhametli olan başka hiç kimse görmedim.”
(Hz. Enes bin Malik)
Hz. Peygamberin çocukları küçük yaştayken vefat etmişlerdir. Peygamberin nesli ise, bir çocuğuyla devam etmiştir.
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı elanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım...”
(Tirmizi)
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) içinde doğup büyüdüğü toplum Cahiliye toplumuydu. Bu dönemde insanlar kız çocuğu sahibi olmayı utanç kabul ediyorlardı. Peygamberimiz kız çocuklarıyla ilgili bu yanlış anlayışları kabul etmemiş, kızlarına gösterdiği sevgi ve merhametle tüm insanlığa örnek olmuştur.
Hz. Hatice (r.a.) Mekke’de Kureyş’in en asil kadınlarındandı. Ağırbaşlı, temiz ve güzel ahlaklıydı. Bu sebeple temiz, nezih, saf anlamlarına gelen bir lakapla anılırdı.
Hicretten yirmi üç yıl önce Mekke’de dünyaya geldi. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hz. Hatice’den (r.a.) doğan ilk kızıydı. Annesi ve kardeşleriyle birlikte Müslüman oldu. Peygamber ailesinin diğer fertleri gibi o da İslam’ın yayılmasına yardımcı oldu. Hz. Muhammed (s.a.v.) onu sever ve överdi. Kocası Ebu’l Âs Mekke’nin zengin gençlerinden ve kendisine emanet bırakılacak kadar da güvenilen biriydi.