5. Sınıf: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 4. Ünite: Hz. Muhammed ve Aile Hayatı - Ünite Tekrar Testleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Ümmü Eymen bir gün Hz. Peygamber’e gelerek, “Beni bir şeylere bindir” der. “Seni deve yavrusuna bindireceğim” “Ey Allah’ın Rasulü! Deve yavrusu beni taşıyamaz” deyince, Hz. Peygamber, “Seni deve yavrusundan başka bir şeye bindirmem” diyerek, her devenin deve yavrusu sayıldığını, ima eder. Bu olayı aktaran sahabi, Hz Peygamberin şakalarında bile, gerçekten hiç ayrılmadığına dikkat çeker.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün torunlarından birini kucağına almış öpüyordu. Hz. Peygamberin bu davranışını gören sahabeden biri şöyle dedi; “Benim on tane çocuğum var ama şimdiye kadar onların hiçbirini öpmedim.” Hz. Muhammed (s.a.v.) ona şöyle buyurdu; “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”
(Buhârî)
Hz. Peygamber, ilk vahiy geldiğinde bunu eşi Hz. Hatice’ye (r.a.) anlatmış, Hz. Hatice de şu sözlerle eşine destek olmuştur: “Allah seni kesinlikle utandırmaz. Çünkü sen, akrabalık bağlarını sıkı tutar, doğru söz söyler, bakıma muhtaç olan kimselere yardım eder, elinde avucunda olmayana verir, misafiri ağırlar ve haksızlığa uğrayanları gözetirsin.”
Ebu Hureyre (r.a.) bir gün Allah’ın Rasulü ile dışarı çıktıklarını ve Hz. Fatıma’nın evine geldiklerinde Hz. Peygamber’in Hasan’ı (r.a.) kastederek “Küçük adam orada mı? Küçük adam orada mı?” buyurduğunu ve Hasan (r.a.)’ın geldiğini, kucaklaştıkları sırada Allah’ın Rasulü’nün: “Ey Allah’ım! Ben onu seviyorum, senin de onu ve onu sevenleri sevmeni niyaz ediyorum” buyurduğunu rivayet etmiştir.
Takvimler 571 yılını gösterdiğinde dünyaya sönmeyecek bir güneş doğdu. Adı Muhammed’di. O doğduğunda cehaletin köküne kibrit suyu dökülmüştü. O (s.a.v.) herkesin kendisiyle konuşabildiği, soru sorabildiği, dertleşebildiği ve birlikte değerler üretebildiği seçkin bir insandı. Kulluğuyla yaşanılası model davranışlar geliştiriyor ve kendisine taş atan ve geçtiği yollara dikenler saçan çağdaşlarına güzel sözleriyle bir anlamda gül uzatıyordu.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kızı Hz. Fatıma’nın (r.a.) düğünü çok sade bir törenle gerçekleşmiştir. Çeyizinin de çok sade olması dikkatlerden kaçmamıştır.
Müddessir suresinin ilk beş ayeti indirildiği zaman, Hz. Peygamber, büyük vazifenin başlamak üzere olduğunu anlamış ve sevgili eşine, “Şimdi bana kim inanır?” deyince, en büyük destek, hak davanın yolunda parlayan ilk nur Hz. Hatice, “Kimse inanmazsa bile ben inanırım,” diyerek erkek ve kadınlar içinde ona ilk iman eden kişi olarak tarihe geçmiştir.
Hz. Peygamber içinde yaşadığı toplumun sıkıntılarıyla ilgilenmiştir. Açları doyurmuş, yetim, öksüz ve kimsesizleri korumuştur. Toplumun dertleriyle dertlenmiş, her Müslümanı kardeşi olarak görmüştür.
Hz. Peygamber kendisine hediye gelen bir gerdanlığı, “Bunu ailemden en çok sevdiğime vereceğim” demiş, sonra onu torunu Ümame’ye vermişti. Muhtemeldir ki, her halde bu olayın meydana geldiği zamanda Ümâme ailenin en küçüğüydü.
Hz. Aişe’ye, Hz. Peygamberin evdeki hali sorulunca, o, “Kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi. Ayrıca ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hizmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.