10. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 5. Ünite : İslam Düşüncesinde İtikadi, Siyasi ve Fıkhi Yorumlar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Kul ile Allah arasında İhsan olayının gerçekleşmesi veya kulun ihsan vasfını kazanmasının yollarını gösteren bir ilimdir.
“Aynı filmi seyreden, aynı kitabı okuyan insanlar film ve kitap konusunda farklı yorum yapabilirler. Bu durum din konusunda da geçerlidir. Aynı ayet ve hadisi her insan farklı yorumlayabilir. İnsanların anlayış düzeyi ve bilgi birikiminin farklı olması bu durumun en önemli nedenidir.”
Kadirilik’te zühd ve takvaya dayalı ameller de mevcuttur. Kadirilik'e göre tasavvuf, rıza, sabır, işaret, gurbet, seyahat, fakr ve yün elbise giyinmek üzerine kuruludur. Mürid önce bir çile dönemi yaşayarak zahitliğe tamamiyle alışmalı, sonra uzaklaştığı dünyaya yeniden dönerek haz alarak başkalarını irşad etmeli, aydınlatmalıdır.
İhsan, zikir, sabır, şükür ve tezkiye gibi kavramlar, tasavvufun başlıca konularındandır. Tasavvuf, insanın manevi dünyasında bunları yaşamasına vesile olmaktadır. Tasavvuf bu amacı gerçekleştirirken Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatını, kamil insan modelini esas alır.
Fıkhî ve itikadî mezheplerin çoğunluğu kurucusu sayılan kişilerin isimlerine nisbetle adlandırıldığı ve öylece meşhur olduğu gibi, hicrî ilk iki yüzyılda Küfe merkezli olarak Irak bölgesinde başlayan ve daha sonraki yüzyıllarda giderek gelişip yaygınlaşan Irak fıkhı, bu fıkhın metodoloji, doktrin ve sistematiğinin oluşmasında en büyük paya sahip bulunan mezheptir. Bu mezhebinde iman ilk olarak gönülle gerçekleşmelidir. Bu mezhebe göre, Allah’ın, emrini reddetmeyen kişiler dinden çıkmaz. Kadere inanmak gerekir. Allah’ın sıfatlarını tartışmak doğru değildir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) yaşadığı sürece gerek Kur’an’ın anlaşılıp yorumlanmasında gerekse diğer dini problemlerin çözümünde Müslümanlar tarafından tartışmasız tek yetkiliydi. İnsanlar onun açıkladığından başka bir yoruma ihtiyaç duymazlardı. Ancak Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından sonra değişik nedenlere bağlı olarak farklı yorumlar oluşmaya başlamış ve çeşitli ekoller meydana gelmiştir.
Soğuk ve dağlık yerlerdeki zor yaşam koşullarında yaşayan insanlar diğer insanlarla kolay uyum sağlayamazlar. Akdeniz insanı ise onlara göre daha sıcakkanlı ve duygusaldır. Karadeniz halk oyunları canlı ve hızlı, daha sıcak bir bölge olan Ege’de ise ağır ve yavaştır. Bu bakımdan insanların yaşadıkları bölgenin iklim özellikleri, bitki örtüsü ve yüzey şekilleri, onların düşünme, yaşam biçimlerini etkilemekte ve bu durum zamanla kültürlerine işlemektedir. Bundan ötürü farklı fiziki yerlerde yaşayan insanların yaşam biçimlerindeki çeşitlilik ister istemez dini yaşantılarda da kendini göstermiştir.