10. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 5. Ünite : İslam Düşüncesinde İtikadi, Siyasi ve Fıkhi Yorumlar Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
“Tasavvuf" kavramı “Arınma” anlamına gelen “safa” kelimesinden türetilmiştir. İslam kültüründe “tasavvuf” bir terim olarak “kalbin kötü ahlak ve düşüncelerden temizlenerek Allah'a kulluk için dünya hırs ve heveslerinden arınması, temiz bir kalp ile Allah’a, yönelmesi” demektir.
Mezhep, gidilen yol, benimsenen metot ve görüş demektir. Dini manada mezhep ise, müçtehit bir âlimin fikir ve görüşlerini benimseyen insanların meydana getirdiği dini ekollere denir. Mezheplerin farklılığı ibadet konuları ve sosyal hayatla ilgili uygulamalarda kendini göstermiştir. Ana konu ise mezhepleri birleştiren temel unsurlardır.
Bu parçadan hareketle;
I. Tevhit inancına sahip olmak,
II. Hz Muhammed’e (s.a.v.) iman etmek,
III. İbadetleri yerine getirmek,
IV. Ahiret gününe iman etmek
Dağlık, iklimsel olarak sert, az insanın yaşadığı, hayat standartlarının düşük olduğu yerlerde yaşayanların meselelere bakışı ile medeniyetin olduğu şehirlerdeki farklı düşünce ve inançtan insanların beraber yaşayabildikleri ortamdaki insanların meselelere yaklaşımı farklı olabilir. İlkinde genelde ikna edilmesi zor, inanç ve kararlarını değiştirmesi güç, tavır ve duygularında kararlı ve kesin bir insan yapısı ile karşılaşılırken İkincisinde daha mülayim, değişime açık, iletişimi rahat bir insan yapısı görmek mümkündür. Coğrafi koşullardan kaynaklanan bu farklılıklar, duygu ve düşüncelerin, inanç ve kültürlerin de farklı olmasına olanak tanımıştır.
Türklerin medeniyet ve uygarlık seviyesine ulaşmasında en fazla rolü olan abide şahsiyetlerdendir. Bilimi önceleyen din anlayışının temsilcisi olup, ilim ve din anlayışı, âlimliği, irşat metodu ve eseri Divan-ı Hikmet sayesinde İslamiyet’in yayılmasında çok etkili olmuştur. Orta Asya ve daha sonra Anadolu'nun siyasi ve sosyal bütünleşmesinde söz sahibi olması da onu ölümsüzleştirmiştir. Âlim ve devlet bütünleşmesi, kültürel bellekte yer alan ve Türk tarihi ve halk anlatmalarında işlenen değerlerdendir. Birçok menkıbesi dikkatle incelendiğinde, kültürel bellekle aktarılan değer ve motiflerin hem âlim-devlet bütünleşmesine işaret eder hem de kendinden önce başlayan ve daha sonra da devam eden bir geleneği yaşatır.
Maturidi’ye göre dış görünüşü ile içi bir olan, kalpleri ve amelleri ile İslamiyete tam olarak bağlı, iman esaslarını eksiksiz yerine getiren ve bunlara bütün kalpleriyle inanan kimselerdir.
• Akla fazla önem veren anlayışa tepki olarak doğan ve hadislere önem veren bir mezheptir.
• Kendilerine dini tebliğ (açıklama) ulaşmayan kişiler akıllarıyla Allah’ı bulmak ve iman etmekle yükümlü olmadığını savunurlar.
• İyi ve kötü, güzel ve çirkin akılla değil vahiyle bilinebilir. Bir şey Allah emrettiği için güzel, yasakladığı için çirkin olduğu düşüncesindedirler.
Mezhepler, hicrî I. asrın sonunda tebe-i tâbiîn döneminde oluşmaya başlamıştır. Bu dönemde önemli fıkhi çalışmalar yapılmıştır. Büyük mezhep imamlarının yaşadığı Medine, Küfe, Bağdat gibi şehirler, ilim merkezleri hâline gelmiştir. Mezheplerin doğuşunu hazırlayan siyasi, sosyal, kültürel ve İlmî sebepler vardır.
Vefat eden bir kişinin ardından razılık alma cemidir. Ölen kişinin yedisi veya kırkında kurban kesilip lokma dağıtılır. Borcu varsa ödenir, alacağı varsa alınarak yakınına teslim edilir. Sağlığında gücendiği kimseler varsa onların razılığı alınır.
Bu parçada verilenler;
I. Dardan indirme,
II. Abdal Musa,
III. Düşkünleri kaldırma
• Tasavvuf hâldir, söz değildir.
• Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır. Toprak gibidir, iyiye de, kötüye de yer verir. Bulut gibidir, her şeyi gölgeler. Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular.
• Tasavvuf, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetine uymak, fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir.
• Tasavvuf, insanı Allah’tan uzaklaştıran şeylerin hepsini terk etmektir.