Ünite Tekrar Testleri - 3

Sevetifünun Dönemi’nin bağımsız yazarıdır. Türk basınına önemli katkılar sağlamıştır. Servet-i Fünun dergisinde yayın hayatına başlamıştır. 1908 yılında ise Hüseyin Rahmi ile birlikte yirmi yedi sayı süren Boşboğaz ile Güllabi adlı bir mizah gazetesi çıkarmıştır. Toplum için sanat anlayışım benimsemiş, eserlerinde sade bir dil kullanmıştır. Oldukça başarılı bir gözlemci olan sanatçı hayat karşısında olumlu bir duruş sergilemiş, acı olayları bile gülümseyerek anlatmıştır. İstanbul'un yaşam tarzını eserlerine konu edinmiş, edebiyattaki Batılılaşmaya karşı çıkmıştır. Ramazan Sohbetleri, Eşkâl-I Zaman, Şehir Mektupları eserlerinden bazılarıdır.

Batı’da Doğulu adam tipine çok rastlanıyor. Birçok Avrupalı ve Amerikalı sanki bir Asya memleketinde doğup büyümüş gibi bize yakındırlar. İtalyan tarihçisi ve düşünürü Gugliyelmo Ferrero'nun “Geçmişle Gelecek Arasında” adlı kitabında izah ettiği gibi "Bugünkü Avrupa ve Amerika'nın Asyacılığını tarif etmek zordur." Büyük Hint şairi Tagore bunu anlamamışa benziyor. O, büyük bir ısrarla ruhçuluğu, iç hayat derinliğini, Doğu’nun manevi yükselme özleyişini; Batı’nın maddeciliği, aceleciliği, doymak bilmez kazanç hırsı ve sonsuz çalışma hummasıyla karşılaştırıyor.

Bu parçayla ilgili olarak

I. Güncel bir konu ele alınmıştır.
II. Canlı, sade, doğal bir anlatım kullanılmıştır.
III. Yazar, ele aldığı onu hakkında belli düzeyde bilgi edinmiştir.
IV. İç çözümleme tekniğine başvurulmuştur.
V. Düşünceyi geliştirmek için tanık göstermeden yararlanılmıştır.

Sohbet türü ile ilgili,

I. Tanzimat Dönemi’nde gazete yolu ile Türk edebiyatına girmiştir.
II. Bu tür yazılara eskiden musahabe denirdi.
III. Bu türün en yetkin örneklerini Tanzimat Dönemi’nde Namık Kemal vermiştir.
IV. Cumhuriyet Dönemi’nde yalın bir dil ve anlatım kullanılarak Anadolu insanına seslenmek amaçlanmıştır.
V. Servetifünun Dönemi’nde sohbet türünde bir yazı yazılmamıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nin gazeteci ve yazarlarındandır. Edebî yaşamına şiir ve hikâye türleri ile başlamıştır ancak asıl başarısını fıkra ve sohbetleriyle sağlamıştır. Yazar, adını duyurduğu sohbetlerinde gençlere doğru yolu göstermeyi amaçlamış, eserlerini iyimser bir üslupla ve sade bir dille yazmıştır. Çıkardığı Hayat dergisi ilk sayısında yüz doksan üç bin satarak Türkiye’de bir rekora imza atmıştır. Gazetecilik hayatındaki başarılarından dolayı 1987’de Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’nü almıştır. Sohbet, deneme, radyo konuşmaları, gezi notları, fıkra alanlarında eserler vermiştir. Eşref Saat, Aile Sohbetleri, Ümit Dünyası, Hayat Böyledir onun eserlerinden bazılarıdır.

Bir yazar, kendisini hapsettiği dünyanın dışına çıkamazsa, toplumun içine girip insanlarla içli dışlı olamazsa ortaya koyduğu karakterlerine gerçeklik elbisesi giydiremez.

Selim Basın’dan işe yeni başladığı gün gazeteden ertesi gün yayımlanmak üzere bir yazı istendi. Selim Basın, ilk kez yazacağı bu yazının nasıl olması gerektiğini araştırdı. Bu araştırma sonucu şu bilgilere ulaştı ama bu bilgilerden biri yanlıştı:

I. Güncel bir olay ya da durum konu edilmeli.
II. Konu, yazarının görüşü açısından değerlendirilmeli.
III. Konu tüm detaylarıyla, inandırıcı bir biçimde anlatılmalı.
IV. Düşünsel plan etrafında yazılmış olmalı.
V. Canlı, sade ve doğal bir dil kullanılmalı.