Günlerden bir gün, yaşlı bir kadın kasabanın ana caddesinde ağır ağır yürüyordu. Adımlarını çok yavaş atıyor, seke seke yürürken kırık bir sopaya dayanıyordu. Öyle iki büklümdü ki başı neredeyse dizlerine değecekti. Hiçbir şeyden hoşnut olmadığından sürekli homurdanıyordu. “Ne berbat hava. Şu kuşlar da ne çok bağırıyor. Rüzgâr da fazla sert esiyor. Çok araba var. Her yer çok kalabalık. Etraf köpek dolu. Gereğinden fazla çocuk var.” Hiçbir şey hoşuna gitmiyordu bu yaşlı kadının. Onu gören kuşlar korkuyla yollarını değiştiriyorlardı. Karşısına çıkan her köpek ya hırlayıp havlıyor ya da kuyruğunu bacakları arasına sıkıştırıp kaçıyordu.