Toplumumuzu Birleştiren Temel Değerler - 8

• Yalan söylemek
• Hırsızlık yapmak
• Hile yapmak
• Gıybet ve iftira etmek

“Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olunca diğer organları da bu yüzden rahatsız olur.”

(Hadis-i şerif)

İnsanımızın vatanına olan sevgisi ve bağlılığı bilinen bir gerçektir ve milletimizi diğer milletlerden ayıran önemli bir özelliktir. Bu özelliği sayesinde insanımız vatan söz konusu olduğunda canı başta olmak üzere her şeyini feda etmesini bilmiş, ülkesinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden, ülkesinin geleceğini kendi geleceğinden üstün tutarak millet olabilmeyi başarmıştır.

Bu parçadan hareketle;

I. İnsanımız, birbirine ortak değerlerle bağlıdır.
II. Milletimiz, vatan sevgisini çok önemsemiştir.
III. Türk milleti kendi menfaatini her şeyden üstün tutmuştur.

Benim bunda kararım yok
Ben bunda gitmeye geldim.
Bezirganem metalim çok
Alana satmaya geldim.

Ben gelmedim kavga için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim.

(Yunus Emre)

Hasan Basri Hazretleri, hacda tavaf esnasında sırtında bir sepet ile tavaf etmekte olan bir genç görür. Ona:

- Delikanlı niçin sırtında sepetle tavaf ediyorsun? Bu durum, Allah’a karşı saygısızlık olmaz mı? der. Bunun üzerine genç:
- Efendim, bu boş bir sepet değildir. İçinde annem var. Yedi defadır Şam’dan buraya onu bu sepet içinde getiriyorum. Sırtıma sepeti yüklenip bu şekilde haccediyorum. Bu       hareketimle acaba onun hakkını ödeyebildim mi? der. Bunun üzerine Hasan Basri Hazretleri:
- Delikanlı, analık hakkını bir tarafa bırak, sen annenin karnındayken, bir taraftan bir tarafa dönmenin hakkını bile ödeyemezsin buyurur.

Her insanın doğuştan edindiği ve sonradan elde ettiği bazı hakları vardır. İnsanın, diğer insanlara karşı ihlal etmemekle sorumlu olduğu haklara kul hakkı denir. İnsanı sahip olduğu haklardan mahrum bırakan, bu hakların kullanımını engelleyen ve haksız kazanç elde edilen her türlü davranış kul hakkı kapsamındadır.

Bir gün Hz. Peygamber pazarı dolaşırken bir yiyecek yığınına elini daldırdı. Eline ıslaklık deyince:

- “Nedir bu?” diye sordu. Bunun üzerine satıcı:
- “Yağmur yağmıştı ondan dolayı ıslandı” diyerek cevap verdi. Hz. Peygamber de:
- “Niçin o ıslak tarafı halkın görebileceği şekilde üste çıkarmadın?” dedikten sonra:
- “Bizi aldatan bizden değildir” buyurdu.

Bir insanın başka birine yapabileceği en kolay kötülüktür. Kişinin arkasından, yaptığı yanlış davranışlarını konuşmak olarak tanımlanır. Belki de günümüzde en çok işlenen dil cinayeti bu davranışla yapılmaktadır. Kim ister ki ölmüş kardeşinin etini çiğ çiğ yemeği?