10. Sınıf: Felsefe - 6. Ünite : Ahlak Felsefesi - Ahlak Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Sokrates’e göre mutluluk, insanın bedensel ve tinsel olarak
kendini düzene sokmasıyla sağlanır. Bunun için de insanın
öncelikle kendisini tanıması gerekir. “Kendini tanı!” buyruğu
Sokrates’in dilinden düşürmediği bir buyruktur.
Anadolu’da yaşamış olan filozoflardan Epiktetos: “Düşünceler
ve Sohbetler” adlı kitabında “Hatırla ki uzun ya da kısa
piyeste rejisörün sana verdiği rolü oynayacak bir aktörsün.
Senin dilenci rolünü oynaman gerekir. Çünkü verilen rolü iyi
oynamak tamamen sana düşer. Ancak bu rolü seçmek başkasının
elindedir.”der.
- Ahlak, bir kişinin, bir grubun, bir halkın, bir toplumsal sınıfın,
bir ulusun, bir kültür çevresinin vd. belli bir tarihsel
dönemde yaşamına giren ve eylemlerini yönlendiren
inanç, değer, norm, buyruk, yasak ve tasarımlar topluluğu
olarak karşımıza çıkar.
- Etik, herhangi bir ahlak geliştirmek, ahlaklar çokluğuna
bir yenisini eklemek ve insanlara bu ahlaka uyumasını
öğütlemek demek değildir. Tam tersine etik, ahlak denen
fenomeni inceleme alanıdır. Başka bir deyişle, etik pratik
bir etkinlik alanı olan ahlakı, teorik bir inceleme konusu
kılan felsefe disiplinidir.
Sokrates’in ahlak anlayışına göre, “Hiçbir insan, bile bile
kötülük işlemez. İnsanlar görebilselerdi ya da bilselerdi
mutlaka iyiyi seçerlerdi. Nasıl ki çözümü zor bir geometri
probleminde bilinmeyen, doğru düşünme ve aklı yürütmeyle
çözülebiliyorsa, doğru düşünerek ve akılla doğru davranışlar
ortaya konulabilir. Böylece insan kötülük işlemekten kurtulmuş
ve mutluluğa erişmiş olur.”
Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Bili Gates, çevreci
enerji için kendi servetinden 2 milyar dolar harcama yapacağını
açıkladı. Büyük şirketlerin iklim değişikliği ve küresel
ısınma konusunda gerekli adımları atmadıklarını söyleyen
Gates “ İklim değişikliği sorunu zengin ülkelerden çözülmeli.
Çin, ABD ve Avrupa karbondioksit gazları salınımına bir çare
bulmalıdır.”
Midas’la özdeşleşen efsaneye göre Şarap Tanrı’sı Dionisos,
kaybettiği arkadaşını bulan ve bir süre sarayında misafir ettikten
sonra kendisine getiren Midas’a bir ödül vermek ister
ve dileğini sorar. Hiç düşünmeden dokunduğu her şeyin altın
olmasını isteyen Midas, daha sonra çok pişman olacaktır,
ama iş işten geçmiştir. Dokunduğu her şey gibi yemekler
de altın olduğu için aç kalmaya başlayarak hayatının dersini
alan Midas, tekrar Dionisos’a giderek büyünün bozulmasını
talep eder ve Tanrı’nın talimatıyla ırmakta yıkanarak büyüden
kurtulur.
Aristippos’a göre insanın yaptığı yumuşak harektler haz, sert
hareketler acı, hareketsizlik, hazsızlık ve acısızlık meydana
getirir. Bu durumlardan değerli olanı yalnızca hazdır. Hayvan
ve insan için doğal olanı hazzı istemek, onun peşinde koşmaktır.
insana haz veren şeyler iyi, acı verenler ise kötüdür.
Başka bir deyişle iyi ile haz aynı şeydir. Aristippos, bu görüşleriyle
hedonizmin yani hazcılığın kurucusu olmuştur.
Ahlaksal eylemde iyi ve kötü olandan birini seçmek için ilk
önce kişinin özgür olması gerekir. Örneğin, “bir kişinin başka
kişiye yardım etmesi” şeklinde ortaya çıkan bir eylemde yardım
etme iyiyi, etmeme kötüyü, ikisinden birini seçebilmek
ise özgürlüğü ifade eder. Ancak özgürce seçilmiş olan bu iki
karardan birinin doğuracağı sonuçların üstlenilmesi de gerekmektedir.
Bu davranışların sonuçlarını üstlenemeyecek
kişilerin seçimleri ahlâklı sayılamaz.
içi arınmamışsa, neler bekler insanı,
Kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna!
Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar.
Ne korkular içinde kıvranır insan!
Ne çöküntüler yapar bizde gurur,
Öfke, gevşeklik ve tembellik!
Kötülüğümüz içimizde bizim;
içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.
Ruhun derdi içinde ve kaçmaz kendi kendinden.
Antik Yunan filozofu Pyrrhon’a göre duyular insanı aldatır.
Örneğin, bir nesne yakından büyük, uzaktan küçük görünür.
Diğer duyumlarda da benzer yanılmalar vardır. Bundan dolayı
kavram ve düşünceler de yanılmalarla doludur. Bunun
için yapılması gereken en önemli şey yargıdan kaçınmaktadır.
Her türlü yargıdan kaçınmayı epokhe kavramıyla açıklayan
düşünüre göre, insan ataraxia’ya yani ruhun mutluluğuna
huzuruna ve sarsılmazlığına ulaşacaktır.