10. Sınıf: Felsefe - 6. Ünite : Ahlak Felsefesi - Ahlak Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Sartre’ın “Bulant” ı romanında, kumsalda yürüyen bir insanın
durup dururken bir insanı öldürmesi özgür bir eylem midir?
Daha doğrusu nedeni olmaksızın yapılan bir özgür davranış
mıdır? Hayır. Her davranışın bir nedeni olmalıdır, yoksa ahlaki
bir davranış olamaz. Sartre’ın kahramanı elindeki taşın
ıslaklığı ve nemliliğinden tiksinerek öldürme eyleminde bulunmuştur.
Sokrates’in ahlak öğretisi mutlulukçu bir öğretidir. Buna
göre mutluluk, insan eylemlerinin en son hedefi, “en yüksek
iyi”dir. “En yüksek iyi” olarak mutluluk aynı zamanda en yüksek
değer olarak anılır. Sokrates’e göre, doğru ve iyi birbirini
tamamlayan iç içe geçmiş, hatta özdeş şeylerdir. Doğru
ve iyinin bu özdeşliği dolayısıyla Sokrates’te bilgi öğretisi,
aynı zamanda bir ahlak öğretisini potansiyel olarak barındırır.
Buna göre mutluluk, insanın bedensel ve zihinsel olarak
kendini düzene sokması ile sağlanabilir. Bunun için de insanın
bilgi yoluyla olgunlaşması gerekir.
Kant insanda ikili bir yapı olduğunu, insanın bir yanıyla doğa
varlığı olarak doğal belirlenim altında yaşadığını, fakat aynı
insanda otonom bir yön bulunduğunu ve bu yönüyle insanın
özgür olduğunu savunmuştur. Kant bunu “özgürlükle gelen
bir belirlenim” ifadesi ile dile getirir, insan burada doğa
yasalarının belirlenimi dışında, eylemlerini, belli ilke, değer,
normlar ışığında, kendi seçim, tercih ve kararlarıyla tutarlı
olacak şekilde düzenlemeye ve yönlendirmeye başlar. Bu
ilke, değer, normlar, doğada bulunmayan türden belirleyiciler
olarak karşımıza çıkarlar.
Stoacılık ve Spinozacılık gibi zorunluluk felsefesine göre, insan
yalnızca evrenin bir unsuru, bütün tarafından belirlenmiş
doğanın küçük bir parçası, evren makinesi içinde basit bir
dişlidir. Ancak Stoacılık ve Spinozacılık gibi felsefeler bize
bu kaçınılmaz zorunluluğu özgürlüğe dönüştürme imkânını
göstermektedirler. Özgür olmak için zorunluluğa rıza göstermek,
neden ve sonuçların birbirini kaçınılmaz bir biçimde
izlemelerine “evet” demek yeterlidir.
Buna göre;
I. İndeterminist görüşü benimsemişlerdir.
II. Doğada bir belirlenim vardır.
III. İnsan eylemlerinde özgür değildir.
IV. Her türlü eylemlerimizde yapmamız gereken tek şey zorunluluğun
kurallarına uymaktır.
Platon felsefesinin anahtarı “ idea” kavramıdır, insan için en
değerli şey ideaların bilgisine ulaşmaktır. Böylece “en yüksek
iyi” ye de ulaşılmış olunacaktır.
Aristoteles’e göre her şeyin orta yolu insan için iyi ve erdemli
olandır. Orta yol, herhangi bir şeyin ne fazlasını ne de azını
istemesidir. Örneğin cesaret, savaşta önde gitmek, gece
karanlıkta mezarlıktan geçmek, gözünü budaktan sakınmamak,
gereksiz atılganlık yapmak değildir. Aristoteles’e göre
cesaret, nerede ne yapacağını bilmektir. Cesaret, bilgidir.
Atılganlık ve korkaklık arasında ne yapabileceğini bilmektir.
Aristoteles’e göre erdemli eylem ruhun akla göre davranmasıdır.
Böyle davranışlar insanı mutlu yapar.
Özgür varoluş ancak kendi doğasının zorunluluğundan çıkabilir.
Şunu ya da bunu istemenin daima zorunlu bir koşulu
vardı. Ahlak yasası doğa yasasına aykırı olamaz, hatta onunla
aynı şeydir. Tutkular ruhun bulanık ve edilgen halleridir,
çünkü kendi dışındaki etkilerin güdümündedir. Bu nedenle
tutkulara bağımlı olmak, yetkin ve erdemli olmamak demektir.
Ahlaksal özgürlük, tutkulardan sıyrılmak ve kendi koşullarımızın
bilincine varmakla gerçekleşecektir. Ahlaklı olan,
doğanın koşullarını bilmek ve ona göre yaşamaktır.
Otobüste yaşlı ve hasta bir insana yer verebilir veya vermeyebiliriz.
Verdiğiniz takdirde, yaşlı insan teşekkür eder, bizi
onurlandırır; yer vermediğimiz takdirde, yaşlı insan veya otobüste
bulunan bir başka kişinin ikazını göze almışızdır veya
kendi vicdanımızın sesini dikkate almışızdır. Otobüste yer
verdiğimizde veya vermediğimizde ortaya çıkacak iyi veya
kötü sonuçlar karşısındaki davranışlarımız bizi ahlaki yapar
ya da yapmaz.
- Evrende her olayın bir nedeni vardır ve insan da bu belirlenimden dolayı özgür değildir.
- Evrendeki her şey doğaüstü bir güce bağlıdır.
- İnsan ahlaki eylemlerinde özgürdür.
- insanın davranışlarını belirleyen ve yönlendiren bir takım etkiler olsa da bu insanın özgür olmadığı anlamına gelmez.
Kant’a göre ahlaki eylemlerimizin amacı mutluluk olamaz.
Çünkü insan mutluluğa zaten doğal eğilimleri, güdüleri, arzularının
yönlendirmesi altında ulaşabilmektedir. Mutluluğa
ulaşmaya çalışan insanın bu anlamda hayvandan bir farkı
yoktur. Çünkü hayvanlar da doğaları gereği mutlu olabilmektedirler.
Oysa ahlaklılık sadece insana ait bir fenomendir.
Bu nedenle ahlaki olan, insanın aklıyla özgür bir şekilde
seçtiği eylemleri oluşturacaktır, insan iradesi kendi doğası
gereği iyiyi isteyerek ve davranışlarını da ona göre oluşturarak
herkes için geçerli bir ahlak yasasına ulaşabilir.