8. Sınıf Türkçe 6. Ünite : Paragrafta Anlatım - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Elimde kalan erzak ve aklımda kalan bilgiyle yaptığım aşureyi tabaklara boşaltıp soğumasını beklemek üzere bahçeye çıktığım zaman hava kararmıştı. Portatif radyomu da yanıma almıştım, bir keman konçertosunun sonuna yetiştim.
Toplum olarak kitap okumaya pek eğilimli değiliz, insanımız her seferinde okumaktan kaçar, sıkılır. Bir romanı okumak yerine, “Filmi çıksın, izleyelim.” der. Çünkü bu daha kolay gelir. Çoğu zaman da kitap okumayı vakit kaybı olarak nitelendirir. Fakat okunan yazı ile izlenen film arasında dağlar kadar fark vardır. Kitapları okuduğunuz zaman siz kafanızda bir nesne yaratırsınız. Okurken kendiliğinden zihninizde canlanır, okudukça şekillendirirsiniz. Âdeta beyninizde filme dönüştürürsünüz onları. O şekilde hareket verir, orada konuşturursunuz karakterleri. Fakat filmde size bambaşka karakterler, bambaşka yüzler sunarlar. Siz de onları kabullenmek zorunda kalırsınız.
Güneş, Güneş sistemindeki en büyük gök cismidir. Öyle ki 1.300.000 tane Dünya’yı içine alabilir. Güneş, sıcak gazlardan oluşur ve en çok hidrojen içerir. Güneş’te ayrıca bir miktar helyum ve çok az miktarlarda oksijen, demir, magnezyum gibi elementler de bulunur. Çoğunlukla gazlardan oluştuğu için ortalama yoğunluğu Dünya’nınkinin dörtte biri kadardır. Ancak çok büyük olduğundan kütlesi yine de Dünya’nınkinden çok büyüktür. Dünya, diğer gezegenler ve Güneş sistemindeki diğer tüm gök cisimleri, Güneş’in çevresinde dolanır. Güneş de kendi çevresinde döner. Güneş’in ekvator bölgesi bir turu yaklaşık 25 günde, kutuplarıysa yaklaşık 35 günde tamamlar. Bu farklılığın nedeni Güneş’in gazdan oluşması yani akışkan bir yapıda olmasıdır.
Tarkan, Türkiye’nin önemli sanatçılarındandır. 26 Aralık 2007’de çıkardığı “Başkalaşma” anlamına gelen “Metamorfoz” albümünde yer alan “Dilli Düdük, Hop Hop, Dedikodu” gibi şarkılarında kullandığı atasözleri ve deyimlerle Türk Dil Kurumunun dikkatini çekmiş ve övgüye layık görülmüştür. Dönemin TDK Başkanı Şükrü Akalın, “Tarkan’ın yeni albümündeki şarkılarında atasözlerimizi ve deyimlerimizi kullanmasına çok sevindik.” ifadesini kullanmıştır. “Söz gümüşse sükût altındır, rüzgâr eken fırtına biçer, kendi düşen ağlamaz; mangalda kül bırakmamak, aynı tas aynı hamam, pireyi deve yapmak, alnım açık yüzüm ak vd.” Tarkan’ın şarkılarında yer verdiği atasözleri ve deyimlerden bazılarıdır.
Güneş, Güneş sistemindeki en büyük gök cismidir. Öyle ki 1.300.000 tane Dünya’yı içine alabilir. Güneş, sıcak gazlardan oluşur ve en çok hidrojen içerir. Güneş’te ayrıca bir miktar helyum ve çok az miktarlarda oksijen, demir, magnezyum gibi elementler de bulunur. Çoğunlukla gazlardan oluştuğu için ortalama yoğunluğu Dünya’nınkinin dörtte biri kadardır. Ancak çok büyük olduğundan kütlesi yine de Dünya’nınkinden çok büyüktür. Dünya, diğer gezegenler ve Güneş sistemindeki diğer tüm gök cisimleri, Güneş’in çevresinde dolanır. Güneş de kendi çevresinde döner. Güneş’in ekvator bölgesi bir turu yaklaşık 25 günde, kutuplarıysa yaklaşık 35 günde tamamlar. Bu farklılığın nedeni Güneş’in gazdan oluşması yani akışkan bir yapıda olmasıdır.
Kendine has olma deyince aklıma hemen Yaşar Kemal gelir. Eserlerini okurken anlarsın başka bir dünyaya girdiğini, anlarsın o kitabın Yaşar Kemal’in kitabı olduğunu. Yeni yazarlarımız bu durumu asla göz ardı etmemeli, yüz sene sonra da okunmak istiyorlarsa kendileri olmalı. Birbirinin kopyası eserler, yazarlara günübirlik faydalar sağlasa da yarınları asla kazandıramayacaktır.
Bir kimseyi karakteristik özellikleriyle okuyucuya tanıtmak amacıyla yazılan edebî yazılara “portre” denir. Portrede gözlem esastır. Öykülerde kahramanlar, bazen dış görünüşleriyle bazen karakter özellikleriyle okuyucuya anlatılır. Okuyucunun roman kahramanlarını hayalinde canlandırması amaçlanır.
Roman yazarlarının ilhamdan çok yalnız kalmaya ihtiyacı oluyor. Roman, çok büyük miktarda mesai gerektiren bir yazı türüdür. Karakterleri derinleştirmek, olay örgüsünü belirlemek ve kurguyu oturtmak için sistemli bir şekilde çalışmak gerekiyor. Franz Kafka “Olabildiğince yalnız kalmalıyım, başardığım ne varsa yalnızlığımın eseridir.” diye yazdığı günlüğünde başarılı bir yazar olmanın sırrını da vermiş oluyor.
Bir nesnenin ya da bir yerin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmaya, tasvir etmeye, okuyanların gözünde canlandırmaya betimleme denir.
(I) Yazarımız, şiirlerinde anlatamadığı duygu ve düşüncelerini romanlarında anlatmıştır. (II) Onun şiirlerinde olduğu kadar, romanlarında da değerli betimlemeler vardır, (lll) Özellikle “Huzur” bu anlamda ele alınabilecek bir romandır. (IV) Romanın kahramanı Mümtaz, aslında yazarı temsil etmektedir.