7.Sınıf : Türkçe 10. Ünite : Yazım Kuralları ve Noktalama İşaretleri - Ünite Tekrar Testleri - Test Sorular
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Bağlaç olan “ki” ile ek olan “-ki” yi ayırt etmenin en kolay yolu sözcüğe “-ler” çoğul eki getirmektir. Sözcüğün sonuna “-ler” getirip sözcüğü okuduğumuzda anlamda bozulma olmuyorsa bu, ek olan “-ki” dir. Sözcüğe bitişik yazılır. Anlam bozulursa bu bağlaç olan “ki” dir, sözcükten ayrı yazılır. Örneğin, “seninki” sözcüğüne “-ler” çoğul eki getirip “seninkiler” şeklinde okuduğumuzda anlamın bozulmadığını görüyoruz. Dolayısıyla buradaki “-ki” ektir, sözcüğe bitişik yazılır. Ancak “anladım ki” örneğine “-ler” çoğul eki getirdiğimizde “anladımkiler” şeklinde anlamsız bir sözcük ortaya çıkıyor. O hâlde buradaki “ki” bağlaçtır ve ayrı yazılması gerekir.
İnsanların bu kadar vurdumduymaz olması beni kızdırıyor ) derdi annem () Önceleri bu sözü niçin söylediğine pek anlam veremezdim( ) Bana hep şöyle derdi() Etrafındaki olaylara duyarsız kalma() sakın vurdumduymaz insanlardan olma ()
Eskiden ülkelerin zenginliğinin ölçütü, sahip olunan toprak ve doğal kaynakların miktarıydı; zenginleşmenin yolu, gücü elinde bulundurmanın yolu, kitlelere hitap etmenin yolu daha geniş topraklara hükmetmekten geçiyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısında bilimsel araştırmalara ağırlık verilmesiyle bu anlayış değişti, bilgi üretimi önem kazandı.
Aşağıda hece yapısı ve satır sonunda kelimelerin bölünmesi ile ilgili bazı kurallar verilmiştir:
• Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: a-sa-bi.
• Kelime içinde yan yana gelen iki ünsüzden ilki kendinden önceki ünlüyle, İkincisi kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: gör-mek.
• Kelime içinde yan yana gelen üç ünsüz harften ilk ikisi kendinden önceki ünlüyle, üçüncüsü kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: mert-lik. • ilk heceden sonraki heceler ünsüzle başlar. Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur: baş-öğ-ret-men.
I. Yıl sonu için yaptığım pilan maalesef suya düştü.
II. Elindeki fotoğraf makinalarını yok pahasına satıyor.
III. Çarşamba günü sen gelmediğin için yanlız kaldım.
IV. Pazarcı, satamadığı eşki mandalinaları evine götürdü.
Uygarlık insan için vardır, insanın eseridir ve tüm inanları kuşatıcı, kucaklayıcı olduğu oranda gelişir. Uygarlık, insanın doğayı ve kendini yöneten güçleri tanıma ve kontrol altına alma yönündeki gayretlerinin toplamıdır. Bu yöndeki kültür birikimidir. İnsan, doğa güçlerinden korunmak, kendini savunmak için doğayı gözlemlemiş, onu tanımış, yasalarını tespit ederek bilimsel gerçeklere ulaşmıştır.
Bu metinde virgülün,
I. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.
II. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.
III. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur.
IV. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.
Aşağıda yazım kurallarından birkaçı hakkında bilgi verilmiştir:
• Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar.
• Akrabalık bildiren sözcükler büyük harfle başlamaz. Ancak akrabalık bildiren sözcükler başa geldiğinde veya lakap yerine kullanıldığında büyük harfle başlar.
• Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle başlar.
Buna göre,
I. Ayşe teyzemin çilek reçeli burnumda tütüyor.
II. Müslüm Baba, şarkılarıyla yüreklere dokunmayı iyi biliyordu.
III. Geçen hafta köye yüzbaşı Rasim uğrayıp çocukları sevindirmişti.
IV. Gelen misafirleri vali, görkemli bir törenle karşıladı.
(I) İki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede A. Nihat Gökyiğit, 1992 yılında TEMA'yı birlikte kurdular. (II) Amaçları Anadolu’da yaşanmakta olan erozyon ve çölleşme tehlikesine kamuoyunun dikkatini çekmekti. (III) Hedefleri ise bu mücadelenin devlet politikası hâline gelmesine katkı sağlamaktı. (IV) TEMA’nın “Türkiye Çöl Olmasın” sloganı toplumda büyük yankı uyandırdı.
Kırk yıllık Karagözcüyüm. Kahvelerde, bahçelerde, çadırlarda, gazinolarda, sünnet düğünlerinde, okullarda, tiyatrolarda, radyolarda binlerce defa Karagöz oynattım. Birçok yavruyu ve büyüğü de kahkahalarla güldürdüm. İhtiyarlamadım çünkü onlarla beraber ben de güldüm. En zevkli Karagöz oynattığım zamanlar ramazan ayları idi. Çünkü o aylarda, ne bileyim, seyirciler Karagöz seyretmeye daha hazırlıklı görünüyorlardı. Kırk yıllık Karagözcü olduğumu söylerken kırk yıl önce nasıl Karagöz oynatıldığından da azıcık bahsedeyim diyorum. Hem eğlenirsiniz, gülersiniz.
Bu metinde virgül,
I. Ara sözlerin veya ara cümlelerin başında ve sonunda kullanılır.
II. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra kullanılır.
III. Eş görevli sözcükleri ayırmak için kullanılır.
IV. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır.
Boğaz’dan geçen büyük bir tanker, yolu üzerinde yer alan balıkçı teknelerini ikaz etmek için düdüğünü öttürmeye başladı. Vapur düdüğü bir süre kulaklarımızda yankılandı. İkimizde ayağa kalktık, Boğaz’daki teknelere ve tankere baktık. Tekneler, tankerin yanında o kadar güçsüz ve küçük görünüyordu ki şaşmamak elde değildir.