7.Sınıf : Türkçe - 2. Ünite : Cümlede Anlam - Ünite Tekrar Testleri
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Bir varmış, bir yokmuş, bir zamanlar dünyamızda sürekli düş kuran bir kaplumbağa varmış. Yaşadığı inden bıkmış, neredeyse tiksinmeye başlamış. Ülkeyi gezip görmek, dünyayı ve içindekileri daha iyi tanımak istiyormuş ancak bunu nasıl yapacağını bilmiyormuş. Günün birinde bu güzel düşünü, iki yaban ördeğine de anlatmış. Bu yaban ördekleri diğerlerinden güzel oldukları kadar iyiliksever yaratıklarmış. Büyük düşünü gerçekleştirmesine yardım edebileceklerini söylemişler bizim kaplumbağaya. Ona gökyüzünü gösterip şöyle demişler: “Şu uçsuz bucaksız yolu görüyor musun? Eğer istersen biz seni bu yoldan ta Amerika’ya kadar taşırız. Nice cumhuriyetler, nice krallıklar, nice halklar görürsün; çok değişik törelere tanık olursun.”
Cümlede açık olarak söylenmediği hâlde, cümlenin anlamından veya cümledeki bazı ifadelerden çıkarılabilen anlama örtülü anlam denir.
Bir zamanlar dört oğlu olan bir bilge kişi varmış. Çocuklarına acele karar vermemelerini ve peşin hükümlü olmamalarını öğretmek için onları eğitmek istemiş. Her birini sırayla uzak bir yerde bulunan ağacın yanına göndermiş, ilk oğlan kışın gitmiş, İkincisi ilkbaharda, üçüncüsü yazın, sonuncusu sonbaharda gitmiş. Sonra bir gün hepsini bir araya toplamış ve ne gördüklerini sormuş. İlk oğlan, ağacın hayatında gördüğü en çirkin ağaç olduğunu; yaşlı ve kupkuru durduğunu söylemiş. İkinci oğlan, “Hayır, yeşillikle doluydu ve canlıydı” demiş. Üçüncü oğlan ise başka fikirdeymiş, yanlış görmüşsünüz “Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki daha önce hiç böyle bir güzellik görmemiştim” demiş. Sonuncu oğlan, hepsinin de haksız olduğunu ve ağacın meyvelerle dolu, canlı ve hayat taşıyor olduğunu söylemiş. Yaşlı adam oğullarına hepsinin haklı olduğunu söylemiş çünkü hepsi farklı mevsimlerde bu ağacı görmeye gitmişler. Yaşlı adam bu olaydan yola çıkarak; oğullarına, bir insanı iyice tanımadan, onun hakkında peşin hüküm vermemeleri gerektiğini güzelce anlatmış.
Sizler de hayatı ve insanları, sakın bir olaya veya bir davranışa bakarak yargılamayın! İlk defa gördüğünüz bir insan ya da karşılaştığımız bir durum hakkında söz söylemekte acele etmeyin. İyi bir gözlemci olmayı deneyin. İnsanları etiketlemeden yolunuza devam edin. Zira insanlar peşin hükümlü olmazsa yanlış karar da vermez.
--- Bu yüzden tiyatro oyunlarını izlemeyi çok severim.
1490 yılında Kayseri’de doğan Mimar Sinan, I. Süleyman ve II. Selim dönemlerinde baş mimarlık yapmış; 81 cami, 51 medrese ve 36 saray başta olmak üzere toplamda 375 eser dünyaya bırakmıştır.
Ömer Seyfettin, 1884 yılında Balıkesir’de doğmuş ve öğretiminin büyük bir kısmını askerî okullarda geçirmiştir.
Ünlü yazarın; İlk Namaz, Kaşağı, Falaka, Üç Nasihat, Bomba gibi birçok eseri vardır.
I. yapabilmesinde değil
II. yapmak zorunda olmamasındandır
III. insanın özgürlüğü
IV. istemediği hiçbir şeyi
V. istediği her şeyi