10. Sınıf: Felsefe - 7. Ünite : Din Felsefesi - Din Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
İbni Rüşd, felsefenin öğretilerinin dini öğretilere aykırı olmadığın,
dini felsefeden korumak bir yana ondan yararlanması
gerektiğini ileri sürmüştür. Din-felsefe ilişkileri konusunda
kendi konumunu gereği gibi ifade edebilmek için de savunma
yazmak zorunda kalmıştır.
Orta Çağ düşünürleri önemli olan tek şeyin insanın doğa
üstü mutlak olan yetkin varlıkla yani Tanrı ile olan ilişkisi olduğunu
öne sürmüşlerdir. Bu nedenle Antik Çağ'da doğa ve
sosyal bilimlere yöneliş varken, Orta Çağ'da ise bu yöneliş
•dine doğru olmuştur.
Din felsefesi Tanrı’nın varlığını, özgür düşünceyi, nesnelliği
ve sorgulama yolunu kullanarak tutarlı açıklamalarla aynı
sorunları inceler. Teoloji ise Tanrı'nın varlığını, özelliklerini,
yarattığı varlıklarla ve tabiatla ilişkisini, dini inançları kutsal
kitaplara göre açıklar.
Kutsal kitapta yazanlar ve Tanrı'nın söyledikleri tamamen
doğrudur. Bizim görevimiz bu söylenilenleri benimsemektir.
Dini yargılar, aynı dine inanan insanlar için ortaklaşa kabul
edilirken; ahlâki yargılar toplumdan topluma farklılık göstermektedir.
Dinde esas olan inançtır. İnanç bireyin nelere, hangi bilgilere
inanacağını belirler. Böyle inanan biri için evrenin nasıl
yaratıldığı, insan olarak yaşamın amacı kutsal kitaplarda
belirtilenlerdir. Onun “Bunlar gerçekten böyle midir?” diye
sormaya, daha doğrusu kuşkulanmaya yeri yoktur. Oysa felsefenin
özgür düşünce, sorgulama, irdeleme özellikleri onun
varlık nedenidir.
İnsan hayatının kısa oluşu ve duyularla algılanamamaları
Tanrı'nın varlığı hakkında şüphe doğurur. Var olup olmadıkları
neye benzedikleri asla bilinemez.
İlk Çağ Yunan felsefesinde Tanrı kavramı, bu evrenden ayrı
bir varlık değil, sonsuz bir cevher ve bu alemin kendisi kabul
edilen bir varlıktır. Bütün varlıklar Tanrı'nın kendisidir ve aynı
zamanda parçasıdır.
Dinlere dışardan bakıldığında dinler birbirinden farklı gibi görünebilir
ama bütün dinlerin temeline bakıldığında bu farklar
kaybolur.
Din felsefesi, dine sorgulayıcı yaklaşıp esas ilke ve inançları
eleştirir. Amacı inançları güçsüzleştirmek ya da desteklemek
değildir.