10. Sınıf: Felsefe - 7. Ünite : Din Felsefesi - Din Felsefesi - Ünite Tekrar Testi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Din felsefesi, dine felsefe açısından yaklaşmak, dini felsefenin konusu yaparak onun üzerine eleştirel, akılcı ve tümel düşünmektir.
Buna göre;
I. Tanrı’nın varlığı nasıl kanıtlanır?
II. imanın şartları nelerdir?
III. Tanrı aşkın mıdır yoksa içkin midir?
IV. Tanrı tek midir? Çok mudur?
V. Tanrı evreni yarattıktan sonra ona müdahale etmeye devam eder mi?
Tek Tanrılı dinlere göre insan iki öğeden yaratılmıştır: Ruh ve
beden. Beden ölümlü, ruh ölümsüzdür, insanın bedeni ölür
ve çürür. Fakat ruhu ölümsüzdür ve daha sonraki bir yaşamda
yaşamını devam ettirir.
- Dinin öne sürdüğü tüm doğrulara inanmaya denir.
- İnsanın ölçüleri ve değerleri ötesinde, sınırlandırılmayan,
daha üstünü düşünülemeyen, sonsuz mutlak ve en
güçlü varlık için kullanılan niteliktir.
Gazali, felsefenin ruhun ölümsüzlüğü konusunda söyleyebilecek
hiçbir sözünün olmadığını savunur. Ona göre ruhun
ölümsüzlüğü konusunda edinilecek tüm bilgileri dinin ışığında
alabiliriz Gazali ölümsüzlük konusundaki düşüncelerinin
vahye dayandırılması gerektiğini söyler.
İlahiyat olarak bilinen teoloji, Tanrı’yı konu alan, tek Tanrılı dinleri kutsal kitaplar aracılığıyla derinlemesine inceleyen bir alandır. Din Felsefesi ise teolojiden farklı olarak tüm dinleri derinlemesine sorgulayan alandır.
Termodinamiğin ikinci yasasına göre evrende bir düzensizlik
vardır ve her şey bozulmaya doğru gitmektedir. Bu düzensizlik
değiştirilemez ve tek yönlü olarak devam etmektedir.
Evrendeki ısınma, insanların yaşlanması bunun kanıtıdır.
Evrendeki düzensizlik gittikçe artmakta ve bozulmaya engel
olunamamaktadır. Bu da gösteriyor ki evrenin bir sonu
vardır ve evren bu sona doğru gitmektedir. Evrenin bir sonu
varsa evrenin bir başlangıcının da olduğunu söylemek gerekir.
Başlangıcı olan her şey de bir yaratıcıya gereksinim
duyar.
Evrenin varoluşunu maddi unsurlara indirgeyen materyalist
görüş, bir yaratıcının varlığı olmaksızın maddenin kendiliğinden
var olduğunu savunur. Buna göre doğa dışı bir bilinç
veya güç yoktur. Her şey doğa yasası çerçevesinde oluşmuştur.
- Tanrı’nın çift kutuplu olduğunu savunan bu görüşe göre
Tanrı her yarattığı varlığa kendisinden bir parça vermiştir.
Bu nedenle Tanrı evrenin içerisindedir. Ama aynı zamanda
Tanrı’nın evrenin dışında, ayrı bir varoluşu mevcut olduğu
için Tanrı aşkındır.
- Evrenin yaratıcısı olan Tanrı’nın evrenle bir ve aynı olduğunu
belirten görüştür. Evrende görülen her şeyin toplamı
Tanrı’dır.
Materyalist görüş ezelden beri maddenin var olduğunu ve
bir maddenin başka bir maddeye dönüşerek oluştuğunu
savunur. "Evren başlangıçta da vardır ve bu nedenle bir
yaratıcıya ihtiyaç duymaz." diyen bu görüşün temsilcilerinden
birisi olan Demokritos’a göre, varlığın en küçük parçası
ezeli, ebedi, değişmez parçacığı olan atomlardır. Atomlar bir
araya gelerek varlığı oluşturur.
Goethe” nin ünlü eseri “Fausf’ta kötü karakter Mephisto
şöyle der: “Neden bu amaçsız yaratılış; yok olacaksa bir gün
her yaratılmış?” Ölüm, inançlı inançsız birçok insan için çok
ciddi ve üzerinde çokça düşünülen bir olgudur. Bu konuda
birçok yazar, şair, düşünür, teolog farklı farklı eserler yazmışlardır.
Montaigne, “Ölüm Üzerine” adlı denemesinde şu
soruyu sorar: “ Eğer doğduğumuzda nihai sonumuz ölümse
biz yaşamaya mı yoksa ölmeye mi başlıyoruz?” Yaşamı kaybedeceği
düşüncesi bazı insanlar için büyük bir kayıp olarak
görülür. Ancak tam tersi düşünenler de vardır. Örneğin Farabi,
yalnız cahillerin ölümden korktuğunu söyler. Çünkü cahiller
yalnızca bu dünya için yaşarlar ve ölümü bu dünyadaki
varlıklarını kaybetmek olarak görürler.