11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyatı - 7. Ünite: Roman - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Kazanım Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
1950-1980 arasında roman türü farklı eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür. Orhan Kemal tarla ırgatlarından fabrika işçilerine uzanan, kimi zaman çalışanları kimi zaman işsiz insanları konu edinen, ekmek kavgası veren yoksul kesimin yaşamını anlatan öykü ve romanlar yazmıştır. Bu tarzıyla Orhan Kemal’in;
I. Bireyin iç dünyasını esas alan,
II. Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan,
III. Toplumcu-gerçekçi
eğilimde eserler verdiği söylenebilir.
1950-1980 arasında roman türü farklı eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür. Orhan Kemal tarla ırgatlarından fabrika işçilerine uzanan, kimi zaman çalışanları kimi zaman işsiz insanları konu edinen, ekmek kavgası veren yoksul kesimin yaşamını anlatan öykü ve romanlar yazmıştır. Bu tarzıyla Orhan Kemal’in;
I. Bireyin iç dünyasını esas alan,
II. Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan,
III. Toplumcu-gerçekçi
eğilimde eserler verdiği söylenebilir.
Toprak Ana (I) yazarın “Sosyalist idare altındaki Türk insanlarının geleneklerini (ll) _destanlarını ve atalarının anılarını yaşamak istiyorlar.” mesajını vermeye çalıştığı romanlarından biridir. Yazarın bu eserinde folklorik unsurlar ve geleneğin taşıdığı tecrübeler dile getirilmiştir. Onun eserlerinde Kırgız halkının gündelik yaşamı evrensel konulara uzanacak şekilde aktarılır. Kırgızların gündelik hayatlarından (III) destan ve masallarından bütün insanlığı ilgilendiren mesajlar çıkarmayı sanatının amacı saymış (IV) ünlü Kırgız destanı Manas’tan aldığı ilhamları eserlerine taşımayı başarmıştır. Eserleri Batı dillerine ve Türk şivelerine çevrilip yaygınlaşırken (V) mankurt ve mankurtlaştırma temaları tüm dünyaya yayılmıştır.
Bu parçadan;
I. Cengiz Aytmatov’dan söz edildiği
II. Yazarın eserlerinin destan türünde olduğu
III. Altı çizili ifadeyle Gün Olur Asra Bedel adlı eserine gönderme yapıldığı
sonucuna ulaşılabilir.
En uzak devrelerinden beri bir dakikası bile onsuz geçmeyen hayatının Muazzez olmadan bir hikmeti bulunabileceğini tahmin etmiyordu. Onu kaybetmek tehlikesi beliren zamanları hatta onu eliyle kendinden uzaklaştırdığı günleri hatırladıkça şaşıyor:
“Ben bunu nasıl yaptım?” diye kendine soruyordu. Muazzez de Yusuf’u hemen hemen aynı hislerle sevmekteydi. Onun aşkında da esas amil, diğerinin lüzumlu bir şey olması, onsuz hayatın tasavvur edilmesine bile imkân bulunmamasıydı.
Sabiha Hanım’ın ahbabı olmayıp sırf bayram, kandil günleri etek öpmeye gelenler arasında Emine ve kızı Rabia da vardı. Emine’den kadın hoşlanmazdı. Bu da İmam’ın suratsız, soğuk kızının meşrebine uymadığı için değil... Garip olarak bu soğukluğun sebebi Tevfik’ti. Sabiha Hanım konağa gelin geldiği günlerden beri Tevfik’i bir mahalle çocuğu olarak tanımış, maskaralıklarını sevimli bulmuştu. Ekseriya arabasını durdurur ve oğlanı çağırır, söyletir ve eline bir çil çeyrek tutuştururdu. Tevfik orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden biri Selim Paşa’nın karısı oldu.
Sinekli Bakkal adlı eserden alınan bu parça ile ilgili;
I. Döneminin kültürel ve sosyal özelliklerine yer verilmiştir.
II. Olay genellemesi yoluyla özetleme tekniği kullanılmıştır.
III. Kahramanlar daha çok fiziksel özellikleriyle anlatılmıştır.
Toprak Ana (I) yazarın “Sosyalist idare altındaki Türk insanlarının geleneklerini (ll) _destanlarını ve atalarının anılarını yaşamak istiyorlar.” mesajını vermeye çalıştığı romanlarından biridir. Yazarın bu eserinde folklorik unsurlar ve geleneğin taşıdığı tecrübeler dile getirilmiştir. Onun eserlerinde Kırgız halkının gündelik yaşamı evrensel konulara uzanacak şekilde aktarılır. Kırgızların gündelik hayatlarından (III) destan ve masallarından bütün insanlığı ilgilendiren mesajlar çıkarmayı sanatının amacı saymış (IV) ünlü Kırgız destanı Manas’tan aldığı ilhamları eserlerine taşımayı başarmıştır. Eserleri Batı dillerine ve Türk şivelerine çevrilip yaygınlaşırken (V) mankurt ve mankurtlaştırma temaları tüm dünyaya yayılmıştır.
Bu parçadan;
I. Cengiz Aytmatov’dan söz edildiği
II. Yazarın eserlerinin destan türünde olduğu
III. Altı çizili ifadeyle Gün Olur Asra Bedel adlı eserine gönderme yapıldığı
sonucuna ulaşılabilir.
En uzak devrelerinden beri bir dakikası bile onsuz geçmeyen hayatının Muazzez olmadan bir hikmeti bulunabileceğini tahmin etmiyordu. Onu kaybetmek tehlikesi beliren zamanları hatta onu eliyle kendinden uzaklaştırdığı günleri hatırladıkça şaşıyor:
“Ben bunu nasıl yaptım?” diye kendine soruyordu. Muazzez de Yusuf’u hemen hemen aynı hislerle sevmekteydi. Onun aşkında da esas amil, diğerinin lüzumlu bir şey olması, onsuz hayatın tasavvur edilmesine bile imkân bulunmamasıydı.