8. Sınıf : Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi - 4. Ünite : Hz. Muhammed' in Örnekliği - Hz. Muhammed' in Örnekliği - Ünite Tekrar Testleri
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Hz. Muhammed (s.a.v.) açıktan tebliğle emrolunduğunda
Safa Tepesi’ne çıkarak şehir halkına seslenmişti.
Onlara: “Şayet ben size şu tepenin arkasında
bir düşman var desem, inanır mısınız?” diye sorduğunda
Mekkeliler: “Sen asla yalan söylemedin, senin
söyleyeceğin, her şeye inanırız.” dediler.
Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine peygamberlik görevinin
verilmesinden sonra insanları İslam dinine
davet etmeye başladı. Mekkeliler ona karşı çıktılar.
Ona kâhin, sihirbaz dediler ancak yalancı diyemediler.
Ne kadar onun peygamberliğine karşı çıksalar
da dürüstlüğüne bir şey söyleyemediler.
I. Hayvanlara eziyet edilmemesi konusunda insanları uyarırdı.
II. Yetimleri koruyup gözetmeye özen gösterirdi.
III. insanları çalışmaya teşvik ettiği gibi kendisi de çalışırdı.
IV. Çocuklara sevgi dolu davranışlarda bulunurdu.
Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ilgili bu ayet onun;
I. sıdk,
II. üsve-i hasene,
III. emanet
Şimdi seni ananlar
Anıyorlar ağlar gibi
Ey yetimler yetimi
Ey garipler garibi
Düşkünlerin kanadıydın
Yoksulların sahibi
Nerde kaldın ey Resul
Nerde kaldın ey Nebi
Arif Nihat Asya
Uzun bir yolculuk yapan birisinin susuzluğu artar.
Karşısına çıkan bir kuyudan inerek suyundan içer.
Kuyudan çıkmasının ardından susuzluktan bitkin
hâlde bir köpekle karşılaşır. Hayvanın susadığını
anlayarak tekrar kuyuya iner. Ayakkabısına su
doldurur ve ağzıyla tutup yukarı çıkardığı bu ayakkabıyla
köpeğe su içirir. Kulunun bu davranışı karşısında
Yüce Allah bu kişiyi övmüş ve geçmiş günahlarını
bağışlamıştır.”
Münafığın alameti üçtür:
Hz. Peygamber bir gün Medine çarşısına uğramıştı.
Bir buğday dükkânında elini daldırmış olduğu buğday
yığınının altının nemli, üstünün ise kuru olduğunu
gördü. Sebebini sorduğunda buğday sahibi, bu
durumun yağmurdan kaynaklandığını söyledi. Bunun
üzerine Allah Resulü “Bizi aldatan bizden değildir.”
buyurarak onu ikaz etti.
Hz. Peygamber bir kişinin “Gel sana bir şey vereceğim.”
diyerek çocuğunu çağırdığını görünce ona
“Çocuğuna ne verecektin?” diye sordu. Bu kişi hurma
vereceğini söyleyince Allah Resulü, “Eğer sözünde
durmayıp ona bir şey vermeseydin sana bir
yalan günahı yazılmış olurdu.” buyurdu.
Hudeybiye Antlaşması’nın imzalanmasının ardından
Mekkelilerden Ebu Cendel adındaki bir kişi Medine’ye
geldi. Müslüman olduğu için çeşitli baskılara
maruz kalan bu kişi kaçmayı başararak Müslümanlara
sığınmıştı. Hudeybiye Antlaşması’nda yer alan
bir maddeye göre Mekkelilerden bir kişi Müslüman
olup Medine’ye sığınması durumunda iade edilecekti.
Yaşadığı sıkıntıları Ebu Cendel’den dinleyen
Hz. Peygamber; “Ey Ebu Cendel, biraz bekle! Biz
Mekkelilerle bir antlaşma imzaladık. Bu antlaşmaya
uyacağımıza söz verdik. Verdiğimiz sözden dönmek
bize yakışmaz. Yakında Yüce Allah sana ve senin
gibilere kurtuluş yolunu açacaktır.” şeklindeki sözleriyle
onu teselli ederek Mekke’ye geri gönderdi.
Doğru ve güvenilir olmasından dolayı Hz. Muhammed
(s.a.v.) el-Emin ismi ile anılıyordu. Çevresindeki
insanlar onun sözüne güvenir, değerli eşyalarını
ona bırakırlar ve sonra da ondan teslim alırlardı.
Böylece tüccarlar gözleri arkada kalmadan ticari
yolculuğa çıkabiliyordu.