6. Sınıf Türkçe 8. Ünite : Metin Türleri ve Söz Sanatları - Söz Sanatları Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Benim babam sinirli bir adamdı. Sürekli düşünür, kafasından hesap yapar, çoğu zaman geç saatlerde yatardı. Ay sonunu getiremezse babamın yüzünden düşen bin parça olurdu, insanın nefesini bıçak gibi kesen ayazda yırtık paltosuyla bir şimşek gibi uçarcasına yürür, ekmek parasını kazanmak için pazara giderdi.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.
Nazım Hikmet RAN
Benzetme sanatı yapılırken genellikle benzetme edatı olan “gibi” kullanılır ama “gibi” edatı cümleye her zaman benzerlik anlamı katmaz. Örneğin “Kurt gibi acıktım.” cümlesine benzerlik anlamı katarken “Çay demlendi gibi.” cümlesine yaklaşıklık, “Ali bugün ağlamış gibi.” cümlesinde ise kuşku anlamı katmıştır.
Dost dost diye nicesine sarıldım,
Benim sadık yârim kara topraktır.
Beyhude dolandım boşa yoruldum,
Benim sadık yârim kara topraktır.
Nice güzellere bağlandım kaldım,
Ne bir vefa gördüm ne bir fayda gördüm.
Her türlü isteğimi topraktan aldım,
Benim sadık yârim kara topraktır.
Âşık Veysel
Bir bahar sabahının karanlığında ıssız
Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız
Topçu Meydanı’na doğru giderken tarihi okullar, konaklar ve yapılar karşılar sizi. Tarihi konakları detaylı inceleyecek olursanız binaların özellikle köşelerinde boydan boya taşa oyulmuş değişik figürlerle selâmlaşırsınız.
Yaralı aslan etrafına son bir bakış attı. Onun bu bakışı düşmanların beş on saniye korkmasına neden oldu fakat bu korku uzun sürmedi ve çakallar yaşlı aslana tekrar saldırdı. Bu mücadelelerin içinde yaşlı aslan gençliğindeki kudretli günlerini anımsıyordu.
Kimin aklına gelirdi ki fareye işi düşer aslanın.
Ama o da bir gün dışarı çıktı ormandan.
Gitti tutuldu bir ağa. Ne çırpınma ne kükreme ama kâr etmedi.
Fare koştu hemen yardıma “İstersen hemen kurtarırım seni.” dedi.
Hemen kemirdi ağı hızlıca.
Öyle bir kemirdi ki ağ söküldü, aslan kurtuldu.
Aslan o gün anladı: Sabırla yapılan her iş ulaşır başarıya.
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Aşık Veysel
Seni seven oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal acem kızı
Neşet Ertaş
İnsan dışındaki canlı ya da cansız varlıklara insan özelliği kazandırma sanatına kişileştirme denir. Konuşmak, gülmek, eğlenmek, acımak, sevinmek ya da düşünmek insana ait başlıca özelliklerdir.
Ben dağların doruğunda bulunan bir karım,
Eteklerimde nehirler akar benim.
Bir köpek ormanda gezerken kurtla karşılaşmış. Hasta ve çok zayıflamış olan kurt, ayakta zor durabiliyormuş. Köpek kurdun bu haline çok üzülmüş. “Ne kadar kötü görünüyorsun kurt kardeş! Herkes bizi düşman bilse de biz uzaktan akrabayız. Doğrusu sana yardım etmek isterim.” demiş. “Hiç sorma. Ağır bir hastalığa yakalandığım için uzun süre avlanamadım.” demiş kurt.