11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyatı - 8. Ünite: Tiyatro - Ünite Tekrar Testleri Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Kazanım Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
MUSTAFA - Bu kadar acı, onun gücünü ve kuvvetini âdeta sömürdü.
RÜSTEM - Bence, bugün gelebileceklerini sanmıyorum.
SAFİYE - Gelirler, bu gazetenin düzenli olarak her gün çıkacağını biliyorlar.
RÜSTEM - Onların bu konudaki deneyimlerini öğrenmek, uygulamak isterim.
RIZA - Eminim onların deneyimlerinden bugüne kadar yararlanmış olmalısın.
SAFİYE - Onların deneyimlerinden yararlanmak için insanüstü bir çaba verdi...
Mert lise öğrencisidir. Babası edebiyatla oldukça ilgilidir. Annesi ev işlerini bitirdikten sonra arkadaşlarıyla sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılmayı sever. Mert’in ablası üniversite öğrencisi, ağabeyi ise okumayı seven bir gençtir. Sabah, kahvaltı masasındadırlar.
Birinci Perde, II. Sahne
MERT - (Endişeli) Of ya... Benim yarın edebiyattan sınavım var. Türk ve dünya edebiyatında tiyatro konusundan çıkacakmış sorular. Şu an sadece modern tiyatronun türlerini biliyorum.
ABLA - (kendinden emin) Bak söyleyeyim! Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro eseri ve yazarı mutlaka sorulur.
BABA - (oğluna yardımcı olmanın verdiği gururla) Musahipzade Celal’in hangi dönemde eser verdiğini ve bu eserlerden en az birini de bil!
ANNE - (heyecanla) Geçen akşam bizim kızlarla gittiğimiz Nalınlar, ama yazarını hatırlayamadım, 1950’den sonra yazılmış. Belki onu da sorar öğretmeniniz!
AĞABEY - (Birden kollarını açıp ayağa kalkar, annesinin yanına gider.) Ah Juliet.. Neden böyle güzelsin ha? Yoksa ele avuca sığmayan ölüm mü âşık oldu sana? Ha ha ha… (Mert’e döner.) Romeo ve Juliet'i kimin yazdığını ve hangi millete ait olduğunu bilmezsen olmaz kardeşim. Çalış...
Bu parçadan hareketle ailesinin önerisi üzerine Mert’in;
I. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatronun Şinasi’nin Şair Evlenmesi olduğunu,
II. Müsahipzade Celal’in Köprülüler, İstanbul Efendisi gibi eserlerinin bulunduğunu,
III. Nalınlar’ın Necati Cumalı’ya ait olduğunu,
IV. Müsahipzade Celal’in Tanzimat Dönemi’nde tiyatro eserleri yazdığını,
V. Romeo ve Juliet’in Fransız yazar Moliere’in eseri olduğunu bilmesi gerekir.
Bu konuşmalardan hareketle Mert’in sadece;
I. dramı,
II. komediyi,
III. trajediyi,
IV. meddahı bildiği söylenebilir.
Mert lise öğrencisidir. Babası edebiyatla oldukça ilgilidir. Annesi ev işlerini bitirdikten sonra arkadaşlarıyla sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılmayı sever. Mert’in ablası üniversite öğrencisi, ağabeyi ise okumayı seven bir gençtir. Sabah, kahvaltı masasındadırlar.
Birinci Perde, II. Sahne
MERT - (Endişeli) Of ya... Benim yarın edebiyattan sınavım var. Türk ve dünya edebiyatında tiyatro konusundan çıkacakmış sorular. Şu an sadece modern tiyatronun türlerini biliyorum.
ABLA - (kendinden emin) Bak söyleyeyim! Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro eseri ve yazarı mutlaka sorulur.
BABA - (oğluna yardımcı olmanın verdiği gururla) Musahipzade Celal’in hangi dönemde eser verdiğini ve bu eserlerden en az birini de bil!
ANNE - (heyecanla) Geçen akşam bizim kızlarla gittiğimiz Nalınlar, ama yazarını hatırlayamadım, 1950’den sonra yazılmış. Belki onu da sorar öğretmeniniz!
AĞABEY - (Birden kollarını açıp ayağa kalkar, annesinin yanına gider.) Ah Juliet.. Neden böyle güzelsin ha? Yoksa ele avuca sığmayan ölüm mü âşık oldu sana? Ha ha ha... (Mert’e
döner.) Romeo ve Juliet'i kimin yazdığını ve hangi millete ait olduğunu bilmezsen olmaz kardeşim. Çalış...
Bu parçadan hareketle ailesinin önerisi üzerine Mert’in;
I. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatronun Şinasi’nin Şair Evlenmesi olduğunu,
II. Müsahipzade Celal’in Köprülüler, İstanbul Efendisi gibi eserlerinin bulunduğunu,
III. Nalınlar’ın Necati Cumalı’ya ait olduğunu,
IV. Müsahipzade Celal’in Tanzimat Dönemi’nde tiyatro eserleri yazdığını,
V. Romeo ve Juliet’in Fransız yazar Moliere’in eseri olduğunu bilmesi gerekir.
Bu konuşmalardan hareketle Mert’in sadece;
I. dramı,
II. komediyi,
III. trajediyi,
IV. meddahı bildiği söylenebilir.
HACİVAT - Bak Karagöz’üm, bu akşam Ramazan’ın on sekizinci gecesi, Allah hepimizi nicelerine eriştirsin.
KARAGÖZ - Âmin
HACİVAT - Sen davul çalmasını bilir misin?
KARAGÖZ - Haydi doğru hapise
HACİVAT - Ne hapsine Karagöz’üm?
KARAGÖZ -Bekçinin davulunu çalayım, polisler yakalasınlar.
HACİVAT - Yani Karagöz’üm mânicilerin çaldığı gibi.
KARAGÖZ - Haa ( ) Onu yaparım.
HACİVAT - Davulun var mı ( )
KARAGÖZ - Var ya ( )
HACİVAT - Haydi al da gel.
KARAGÖZ - Ne olacak?
HACİVAT - Mahalle mahalle dolaşırız ( ) sen davul çalarsın ( ) ben de mâniler söylerim. Beş on kuruş para kazanırız.
1935 yılında yazılan Tohum adlı eserden alınan bu parça ile ilgili;
I. Necip Fazıl Kısakürek’in bir eseridir.
II. Yıllarca ilgilenilmemiş Anadolu toprağı ve Anadolu insanının mutsuzluğu anlatılmıştır.
III. Anadolu ruh ve madde boyutunda değerlendirilmiştir.
IV. Anadolu topraklarının verimsiz olduğu vurgulanmıştır.
V. Batılı gezginler Anadolu’nun ruhunu tüm gerçekliğiyle anlamış ve anlatmıştır.
Mert lise öğrencisidir. Babası edebiyatla oldukça ilgilidir. Annesi ev işlerini bitirdikten sonra arkadaşlarıyla sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılmayı sever. Mert’in ablası üniversite öğrencisi, ağabeyi ise okumayı seven bir gençtir. Sabah, kahvaltı masasındadırlar.
Birinci Perde, II. Sahne
MERT - (Endişeli) Of ya... Benim yarın edebiyattan sınavım var. Türk ve dünya edebiyatında tiyatro konusundan çıkacakmış sorular. Şu an sadece modern tiyatronun türlerini biliyorum.
ABLA - (kendinden emin) Bak söyleyeyim! Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro eseri ve yazarı mutlaka sorulur.
BABA - (oğluna yardımcı olmanın verdiği gururla) Musahipzade Celal’in hangi dönemde eser verdiğini ve bu eserlerden en az birini de bil!
ANNE - (heyecanla) Geçen akşam bizim kızlarla gittiğimiz Nalınlar, ama yazarını hatırlayamadım, 1950’den sonra yazılmış. Belki onu da sorar öğretmeniniz!
AĞABEY - (Birden kollarını açıp ayağa kalkar, annesinin yanına gider.) Ah Juliet.. Neden böyle güzelsin ha? Yoksa ele avuca sığmayan ölüm mü âşık oldu sana? Ha ha ha... (Mert’e
döner.) Romeo ve Juliet'i kimin yazdığını ve hangi millete ait olduğunu bilmezsen olmaz kardeşim. Çalış...
Bu parçadan hareketle ailesinin önerisi üzerine Mert’in;
I. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatronun Şinasi’nin Şair Evlenmesi olduğunu,
II. Müsahipzade Celal’in Köprülüler, İstanbul Efendisi gibi eserlerinin bulunduğunu,
III. Nalınlar’ın Necati Cumalı’ya ait olduğunu,
IV. Müsahipzade Celal’in Tanzimat Dönemi’nde tiyatro eserleri yazdığını,
V. Romeo ve Juliet’in Fransız yazar Moliere’in eseri olduğunu bilmesi gerekir.
I. Düşünceleri ve duyguları bazen müzikle bazen çeşitli eşyalar eşliğinde bazen de gövde ya da yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan sözsüz oyun (tuluat)
II. Oyunda kişinin kendi kendine konuşması, iç ses (monolog)
III. Bir metne bağlı kalmadan, o an akla geldiği gibi hareket etmek, söz söylemek (pandomim)
IV. Bir oyunda, oyuncunun bir defada söylediği oldukça uzun konuşma (tirat)
V. Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan erkek (suflör)
HACİVAT - Bak Karagöz’üm, bu akşam Ramazan’ın on sekizinci gecesi, Allah hepimizi nicelerine eriştirsin.
KARAGÖZ - Âmin
HACİVAT - Sen davul çalmasını bilir misin?
KARAGÖZ - Haydi doğru hapise
HACİVAT - Ne hapsine Karagöz’üm?
KARAGÖZ -Bekçinin davulunu çalayım, polisler yakalasınlar.
HACİVAT - Yani Karagöz’üm mânicilerin çaldığı gibi.
KARAGÖZ - Haa ( ) Onu yaparım.
HACİVAT - Davulun var mı ( )
KARAGÖZ - Var ya ( )
HACİVAT - Haydi al da gel.
KARAGÖZ - Ne olacak?
HACİVAT - Mahalle mahalle dolaşırız ( ) sen davul çalarsın ( ) ben de mâniler söylerim. Beş on kuruş para kazanırız.