9. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 9. Ünite : Günlük / Blog - Günlük / Blog Çeşitleri ve Özellikleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I.
28. 11. 1917
Kara düşüncelerin bu derecelerine kapıldığım zamanlar, bütün hayatımda yaptıklarımı düşünür, vicdanımın derinliklerine bakar, bu kadar bedbaht olmak, muhabbet ve şefkatten bu derece mahrum yaşamak için hangi haksızlık veya mesleksizlikte bulunduğumu arayıp bulmak isterim. Gene vicdanım şahadet eder ki hiçbir nevi’ hıyanette (alçaklıkta) bulunmadım. O hâlde bu kimsesizlik, mahrumiyet, ızdırap nedir?
Şair Nigâr Binti, Hayatımın Hikâyesi
II.
2 Mart 1953
Neydi o dünkü kar! Durmamacasına yağdı. Önce bir keyif veriyor, sonra iç sıkıyor. Kitap bile okuyamadım, gözlerim hep penceredeydi: “Şu bir dinse!” diye bakıyordum. Ama o sessiz sessiz dökülüyor, hiç dinmeyecekmiş gibi geliyor insana. Hani Yahya Kemal Bey “Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.” diyor, sesi bir yana bırakın, doğru. Bin yıl sürecek sanılan bir sessizlik, bunaltıyor. Bugün de sokaklarda yürüyebilirsen yürü! Korkunçtur Ankara’nın donu! Kaldırımlarda buz, demir kesilir sanki. Düşünce de bir yandan can acısı bir yandan ötekinin berikinin gülmesi.
Nurullah ATAÇ, Günce
26.2.1963
Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlar da var... Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar. Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine...
Cemil Meriç
20 Mart 2015
Çok seviyoruz “gibi” yaşamayı. İçlerini boşalttığımız kavramları başka kavramları feda ederek yamamayı. Mesela bir yerde çalışırken çok çalışana “kendi işi gibi çalışıyor” diyoruz. Birinin, sırf kendisine öylesi yakışıyor diye, sırf ekmek teknesine saygı duyuyor diye canla başla çalışmasını anlayamıyoruz. Aslında “Kendi işi de değil, niye bu kadar çalışıyor?” sorusunu gizliyoruz. Yeğenim var dünyalar güzeli, 6 aylık, adı Zeynep. Çok seviyorum onu, görmeden duramıyorum. Bu kadar sevdiğimi görenler “ Kendi kızı gibi seviyor” diyorlar. Amcanın sevgisinin de uçsuz bucaksız olabileceğini almıyor kafamız, almıyor.
Günlük türü bazı yönlerden anı türünden ayrılır. Bunlardan biri de ………. .