Atasözü - 1

Sürekli bir arada bulunan, ortak bir çevrede yaşayan kişiler birbirlerinin olumlu veya olumsuz yönlerinden etkilenirler. Bunun sonucunda kişide birtakım davranışlar, huylar ortaya çıkar. Ne demiş atalarımız, “Üzüm üzüme baka baka kararır.” Demek ki kişinin ailesi dışındaki çevresinden etkilenme durumu, sürekli aynı ortamda bulunduğu kişilerle doğrudan ilgilidir. Arkadaşlardan çabuk etkilenildiği için arkadaş seçiminde çok dikkatli olunmalıdır. Bir kişiyi iyice tanımadan kendisi ile samimi olunmamalıdır. Bununla ilgili Cervantes’in “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” sözü oldukça anlamlıdır.

• Yoksulluk çeken, varlık yüzü görmeyen kişi sürekli ihtiyaç duyduğu şeylerin hasretini çeker; kendisini onları elde etme hayaline kaptırır, olmayacak düşler kurar.
• İleride zarara uğrayıp üzülmek istemiyorsan karşına çıkabilecek tehlikelere karşı şimdiden tedbir al.
• Gerek bir aile, gerek bir topluluk ve gerekse bir ülkede baştaki yöneticilerin niyetleri ve tutumları bozuksa o yerdeki her şey bozuk ve düzensiz olur.

Dayım başkalarına bol bol yaptığı yardımı bize, yakınlarına yapmaz. Anladım ki mum dibine ışık vermezmiş. Beklentim, maddiyat değil kesinlikle. Çalıştığı yerde müdür olan, sözü geçen, sevilen ve dediği her şey sorgusuz sualsiz yapılan biridir dayım. İş yerindeki herkesi koruyup kayırır. Onlara çokça yardım yapar. Ama yanlış anlaşılmasın diye yakınlarına hiçbir yardımı dokunmaz.

Bazen duygularımızı emojilerle (görsel ifadelerle) anlatırız. Son yıllarda sosyal medyada, telefon mesajlarında sık sık kullanırız bunları.

Çocuklar, biliyorsunuz yarın sınıfça tiyatroya gideceğiz. Toplu bir şekilde hareket edip bize ayrılan bölümde tiyatroyu bir güzel izleyeceğiz. Ancak sizden bir ricam var: Sakın kimse topluluğumuzdan ve arkadaşının yanından ayrılmasın! Çünkü topluluktan ayrılırsanız kaybolabilir; koruyucusuz, desteksiz kalıp zarar görebilirsiniz. Ailenizi ve beni endişelendirmemek için sözlerimi dinleyin ve kafanıza göre hareket etmeyin.

Deyimler kavram ve durum bildirir. Atasözleri ise bir yargı ifade eder. Ayrıca deyimler şahıs ve kip ekleri alabilirken atasözleri bu ekleri almaz.

Buna göre,

Yolunda gitmeyen şeyler vardı. Son pişmanlık fayda vermez (I), sözü kulaklarımda yankılanıyordu. Artık ders notlarımı düzene koymam gerekiyordu. Ailem için, dahası kendim için bunu yapmaya mecburdum. Aileme söz vermiştim, sınavlardan yüksek not alıp dereceye girecektim. Hem bu sayede öğretmenlerimin de gözüne girecektim (ll). Çok ders çalışmaya, hayatımı bir plana göre yaşamaya başlamıştım. Çalışmamın karşılığını almaya başlamıştım. Zira çanağına ne doğrarsan kaşığına o çıkar (lll). Günden güne artan başarım arkadaşlarımın da dikkatini çekmişti. Hatta hakkımda konuşulanlara şöyle bir kulak kabarttım (IV). Duyduklarına inanamadım. O kadar olumlu, o kadar güzel sözler duydum ki sevinçten ağzım kulaklarıma vardı (V).

Feyzo, köy ağası Maho’yu hiç sevmezdi. Köy ağası, Feyzo’ya iyi davranmaz, bütün işleri ona yaptırırdı. Bu durumdan bezen Feyzo, ağanın yerine başka birinin gelmesini arzu ederdi. Sonunda istediği oldu ama gelen yeni ağa, Feyzo’ya daha kötü davrandı. Feyzo, eski ağasını arar oldu ve aklına şu atasözü geldi: ……….