Beylikten Cihan Devletine - 1

Yukarıdaki şemaya bakıldığında Osmanlı ordusu ile ilgili;

I. Kara ordusu yaya ve atlı askerlerden oluşan düzenli askerî birliklerdir.
II. Ordunun tamamı milliyetçilik esasına göre oluşturulmuştur.
III. Askerlerin tümünün masrafları doğrudan devlet tarafından karşılanmaktadır.
IV. Deniz kuvvetleri Osmanlı Yükselme Dönemi’nde kurulmuştur,

1071 Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasından sonra Anadolu’ya yerleşmek için
gelen boylar arasında yaklaşık altı yüz yıl dünyaya hükmedecek Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda etkili olan Kayılar da yer alıyordu. Türkiye Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat’ın, taht kavgaları sonucu zayıflayan Bizans Devleti sınırlarına yerleştirdiği uç beyleri arasında Kayılar da bulunmaktaydı. I. Alaaddin
Keykubat Söğüt ve Domaniç yörelerini Kayılar’a yaylak ve kışlak olarak verdi.

Bu bilgi ve verilen haritaya göre;

I. Malazgirt Savaşı sonrası Türkler Anadolu’yu yurt edinmeye başlamıştır.
II. Kayılar ilk olarak Ankara’ya sonrasında ise Söğüt yakınlarına yerleşmiştir.
III. I. Alaaddin Keykubat, Bizans’ın siyasi olarak zayıf durumda olmasından faydalanmıştır, 

Yukarıda Türkiye Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurulan Türk
beylikleri haritası verilmiştir.

Bu bilgi ve haritaya göre;

I. Anadolu Türk siyasi birliği yoktur.
II. Türk beyliklerinden bazıları Bizans sınırında kurulmuştur.
III. Osmanlı, Kösedağ Savaşı sonrası kurulan beyliklerden biridir.
IV. Anadolu Beylikleri Moğollara karşı mücadele ederek Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalmasını sağlamıştır, 

Palekanon (Maltepe) Savaşı ile Bizans yenilgiye uğratılmıştır. 

İznik ve Bursa fethedildikten sonra İznik’te ilk Osmanlı medresesi açılmış ve Bursa başkent yapılmıştır. 

Deniz gücüne sahip olan Karesioğulları ele geçirilerek deniz gücünden askerî alanda faydalanılmıştır. 

Taht mücadelesi veren Bizans İmparatoru Kantakuzen’in yardım isteğine olumlu karşılık verilmiş, bunun karşılığında OsmanlInın Rumeli’deki ilk toprağı olan Çimpe Kalesi alınmıştır. Çimpe Kalesi Rumeli’nin fethinde önemli rol oynamıştır. 

Önemli devlet işlerinin görüşüldüğü divan teşkilatı kurulmuştur. 

Yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordunun temelleri atılmıştır

Bu bilgi ve haritaya göre Orhan Bey Dönemi ile ilgili;

I. Rumeli’de fetihlere başlanmıştır.
II. Anadolu Türk siyasi birliğini sağlamaya yönelik adımlar atılmıştır.
III. Osmanlı, Bizans yönünde ilerlemiş ve yönetim merkezini Bursa’ya taşınmıştır.
IV. İdari ve askerî alanda yapılan çalışmalar ile beylikten devlete geçiş süreci başlamıştır.

Osmanlı Devleti’nin kazandığı askerî başarılar büyümesinde ve siyasi bir güç hâline gelmesinde etkili olmuştur.

Osmanlı Beyliği’nin kurucusu olarak kabul edilen Osman Bey, Anadolu’daki Türkmen beyleriyle mücadele etmemiş, Bizans tekfurları arasındaki çekişmelerden faydalanarak Bilecik, Yarhisar, İnegöl ve Yenişehir’i almayı başarmıştır. 1302 yılında Koyunhisar Savaşı’nda Anadolu’daki Türkmen beylerinden aldığı yardım ile Bizans’a karşı yaptığı mücadeleyi kazanmıştır. Osman Bey’in Koyunhisar Savaşı’nı kazanması çevresinde bulunan beyliklerin gazilerinin Osmanlı bayrağı altında toplanmasında etkili olmuştur.

Bu bilgiye göre divan teşkilatı ile ilgili;

I. Siyasi bir güç olarak ortaya çıkan yönetim organıdır.
II. Ülkenin idaresi ile ilgili önemli kararların padişahın onayına sunulduğu makamdır.
III. İdari, askerî, ekonomik, dinî, hukuki alanlarda konuların görüşüldüğü padişahın danışma organıdır.
IV. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren önemi azalmıştır,

OsmanlInın ilk dönemlerinde fetihler gönüllü olan askerler ile gerçekleştirilmişti. İlk düzenli ordunun temelleri ise Orhan Bey Dönemi’nde “yaya ve müsellem” denilen ordunun kurulması ile atılmıştı. Sınırların genişlemesi daha fazla askere ihtiyaç duyulmasına neden olmuştu.
Bu nedenle Osmanlı Devleti’nde asker sayısının artırılması için çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar arasında devşirme sistemi yer
almaktadır. Devşirme sistemi Balkanlarda yaşayan gayrimüslim çocukların ailelerinin isteği ile alınarak bir Türk ailesinin yanına verilmesi ile başlayan bir süreçtir. Bu çocuklar Türk ailesinin yanında yetiştirilir ve Acemi Oğlanlar Ocağına alınarak askerî eğitim alırlardı. Daha sonrasında yeteneklerine göre Yeniçeri Ocağına alınırdı. Kapıkulu Ocağına alınan bu askerler barış zamanında başkentin güvenliğini sağlar, savaş zamanında ise orduya katılarak savaşırlardı. Kapıkulu Ocağına bağlı askerler üç ayda bir ulufe denilen
maaş alırlardı. Yeniçerilerin emekli oluncaya kadar evlenmeleri ve başka bir meslek ile ilgilenmeleri yasaktı.
Osmanlı Devleti’nde yer alan diğer bir askerî grup ise tımarlı sipahilerdi. Tımarlı sipahiler devletten doğrudan maaş almayan askerlerdi. Tımarlı sipahilerin giderleri tımar beyi tarafından karşılanırdı. Tımarlı sipahiler savaş dışındaki zamanlarda talim yaparlar, bulundukları bölgenin güvenliğini ve tımar sahibinin topraklarındaki üretimin devamlılığını sağlarlardı. Osmanlı ordusunun en kalabalık grubunu oluşturan tımarlı sipahiler başkent dışında bulunan atlı askerlerden oluşmaktaydı.

Bu bilgiye göre Osmanlı Devleti’nin askerî yapısı ile ilgili;

I. Askerî birlikler kendi içlerinde belirli kurallara tabi tutulmaktadır.
II. Asker yetiştirilmesinde sadece devşirme sistemi uygulanmaktadır.
III. Sınırların genişlemesi, askerî yapının teşkilatlanmasını zorunlu hâle getirmiştir.
IV. Tımarlı sipahiler tarımsal üretimin sürekliliğinin sağlanmasında etkili rol oynamaktadırlar,