12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite: Roman - Cumhuriyet Dönemi (1923 -1950) Romanı Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I. Feride’nin Zeyniler köyüne atanması, Munise'yi evlatlık olarak alması, İpekböceği adının takılması ve Şeyh Yusuf Efendi’nin ona aşık olmasıyla Feride’nin tayin istemesi
II. Feride’nin Tekirdağ’a gidip Hayrullah Bey’in vasiyetini gereği mektubu iletmesi. Köşkten ayrılmadan önce gerçekleri Müjgan’a anlatması
III. Kâmuran'ın Avrupa’ya gidip Münevver diye bir kadınla dönmesi ve Feride’nin köşkü terk etmesi
IV. Feride’nin büyükannesinin yanına yerleşmesi, ilk mektebe yazılması, Çalıkuşu isminin takılması ve Kâmuran’a âşık olması
V. Mektubu okuyan Kâmuran’ın gizlice nikâh kıydırması ve Feride'nin Kamuran’la kavuşması
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın olay ve karakter romanı olmaktan çok karmaşık ruh durumlarını tasvir eden --- romanı, yer yer özel yaşamına ait izler taşıması, İstanbul’un doğal ve tarihî zenginliğini yansıtması açısından önemlidir. Mümtaz ve Nuran arasındaki ilişki psikolojik yönüyle anlatılır. --- adlı eser ise psikolojik niteliklerinin yanı sıra Türk modernleşmesine getirdiği ironik eleştirisiyle Türk romanının kilometre taşlarındandır. Roman, çocukluğu Abdülhamit Dönemi’nde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de yaşayan Hayri İrdal’ın anılarından oluşmaktadır.
Romanın kahramanı, baba tarafından Türk fakat yabancı bir aile çevresinde, mükemmel Türkçe ve Fransızca konuşan seksen yaşında bir kadındır. Yazar, onu 1930’ların başında Büyük Ada’da tanır. Bir köşkte tek başına yaşayan bu kadın; insanlardan tiksinerek köşesine çekilmiş, sahibi olduğu dükkanların kirasını almak için bile İstanbul’a inmemiş, sevdiği gençle evlenemediği için bütün ömrü hayal kırıklığıyla geçmiş, bütün insanlara güvenini kaybetmiş yaşlı biridir.
Pansiyonlarda yaşadığı olumsuzluklardan bıkan Ferit, Matmazel adlı ölmüş bir kadının evini kiralar ve ruhuyla temasa geçer. Böylece kuruntulardan uzaklaşarak arkadaşı Yahya Aziz'in de yardımıyla dini bütün bir hayat yaşamaya başlar.
Romandaki erkekler, Osmanlının farklı tabaka ve yaş gruplarını temsil eder. Toplumun farklı uzamlarını temsil eden bu karakterler, Anjel’in ve onun nezdinde Batı gösterişinin esiri olurlar. Burada, yalnızca bilinci körelmiş figürleri değil; mürebbiyenin etkin karakterini de göz önünde bulundurmak gerekir. O, Batı’nın nüfuz etme planlarını içten içe gerçekleştirebilecek bir güçle eylemsel yönünü de göstermektedir. Eylem gücü, cazibenin sarhoş edici çekiciliğinden gelmektedir. Anjel, yasaklanmış elmanın tahrik edici etkisine sahiptir ve Avrupa hayalidir. Hayal, yani “Avrupa, memnu meyveleriyle (Doğu’nun) karşısındadır, dudaklarında büyüleyici bir tebessüm, ona davetkâr şarkılar fısıldar.” Cazibenin büyüsüne, şarkıların davetine direnme gücü, başta evin oğlu Şemi ve damadı Sadri, sonrasında Dehri Efendi olmak üzere romandaki erkek karakterlerin hiçbirinde yoktur.
Peyami Safa, bu romanını 1923 yılında yayımlamıştır. Mütareke Dönemi'nin bunalımlı günlerinde toplumun üst kesiminin yaşadığı ahlaki çöküş, Belma’nın değişimi ve Anadolu’dan babasını aramak için İstanbul’a gelen ve tekrar Anadolu’ya dönüp orada yaşamak isteyen Mebrure ile anlatılır. Romandaki kadın karakterlerin birbirinden ayrım çizgisi çok nettir, olması gereken kadın modeli ve olmaması gereken kadın modeli şeklindedir. Mebrure, doğru Batılılaşmış kadın modeline örnektir. Mebrure’nin aksine zengin aile ve onların evine gelen ahlaki düzeni bozulmuş kadınlar da vardır.
Hikâye, roman, deneme, makale, edebiyat tarihi ve şiir türünde eserler yazmıştır. Şiirlerinde temel unsur musiki, his ve hayaldir. Şiirlerinde dış öge olarak “ahenk”, iç öge olarak “zaman" ve “bilinçaltı” kavramları ağır basar. Şiirlerini sade bir dille ve hece ölçüsüyle yazmıştır. 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı değerli edebiyat tarihini yazmıştır.
Bireyin iç dünyasını esas alan sanatçılardandır. Ruh ve madde tahlillerinde usta olan sanatçı edebiyatımızda izlenimci romanın en güzel örneklerini verir. Nesirlerinde görgü, hatıra, tasvir ve kültür unsurları ağır basar. Mazinin güzelliklerini bugüne taşımak için edebiyatı bir araç olarak kullanır. “Boğaziçi Medeniyeti" tabirini edebiyatımıza sokar. Romanları Fahim Bey ve Biz, Çamlıca’daki; Eniştemindir. Boğaziçi Mehtapları ve Boğaziçi Yalıları başlıca yapıtlarındandır.