Cumhuriyet Dönemi - 1980 Sonrası Şiir - 2

• Eşyanın iç dünyasını yansıtarak Türk şiirine büyük bir yenilik getirmiş şairdir. Cansız nesnelerin bilinmeyen dünyalarını okuyucuyla paylaşan sanatçı, bilinçaltına attığı acılarını; sevinçlerini eşyanın kimliğinde dışa vurarak mutluluğa ulaşabileceğine inanmış bir sanatçıdır.
• Leke isimli kitabıyla ve “Eşya Şairi” olarak tanınır.
• Şiirlerinde herhangi bir ideolojik düşünce barındırmayan şair, mısralarında ele aldığı maddeyi, gücünü ve güçsüzlüğünü dile getirmek için kullanmıştır.

Mistik-metafizik anlayışa uygun yazdığı şiirleri Hece, Dergâh, Yönelişler gibi dergilerde yayımlandı. Şiirlerinde aşk, ölüm, çocuk, medeniyet gibi konulara yer vermiştir. “Şiir yazmasaydım bir hayatım olmazdı sanırım.” diyerek şiiri özümseyen sanatçının kendine has ironik şiir dili dikkat çeker. Küreselleşmenin yok ettiği değerlere şiirlerinde yer vermiştir. Karşılama Töreni kitabıyla 1990 Yazarlar Birliği Şiir Ödülü’nü almıştır. Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları diğer eserleridir.

Seksen sonrası şairlerimizdendir. İlk şiiri 1965 yılında Defne dergisinde yayımlandı. Şiirleri, hikâyeleri, mensureleri ve mizah yazıları vardır. Edebiyatımıza “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi" mizahî tipini kazandırmıştır. Millî ve tarihî motiflerle bezeli lirik şiirleriyle tanınır. Destan havası ile söylediği şiirlerinde belli bir konu sınırlaması yoktur. Türkiyem şiiriyle adını geniş kitlelere duyuran şair, İstanbul’un Fethinin 555. yıldönümü gününde 29 Mayıs 2008 tarihinde vefat etmiştir. Hun Aşkı, Şafağa Çekilenler Ve Sığınırım İçime, Kandehar Dağlarında Sabah Namazı başlıca şiir kitaplarıdır.

Günümüz edebiyatçıları içerisinde hem şiirleri hem de denemeleriyle tanınan bir yazardır. Şiirleri Orhan Veli ve Cemal Süreya etkisi taşır. Dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtıcılık öne çıkar. Şiirlerinde toplumsal çelişkilere ve yasaklara karşı isyanını çocuksu bir duyarlılıkla dile getiren sanatçının Makiler, Antik Acılar adlı şiir kitapları vardır. 1980 sonrası şiirimizde “yeni garipçi” şiirin temsilcisi sayılır.

yüzün gecikmiş bir mektupta
anlaşılır dürüst ve ıslak
yitirilmiş bir anıyla çıkageldi
güneyin ılık sokaklarından
her ses bir renge yakışır
su kendi bildiğince akar
hiçbir şeye benzemez içimizdeki uçurum
ne kadar acemi harcı olsa da
ölümle karşılanmalı bazı sorular.

İnsan iki Kişidir

---

İnsan şimdi kaç kişidir
Kaç kişiden kalır bir insan
Kaç kişi bıraktıysan
Bir insandan kendine
Beni iki kişi bırak
Biri ateş olsun sarsın
Biri bunu yangın sansın...

Bu dünyaya seni bulmaya geldim fakat
Alıp gidemiyorum kendimi bulduğum senden
Sen mi başkasın yoksa dünya mı
Başka bir yer benim evvelce düşündüğümden

--- duyguların ve duyuşların aktarılmasında şairin kişisel dünyasından çıkan imgelere dayanır, imge şiirinde belli bir olayın veya durumun anlatılması değil, dünya ve doğa karşısında şairin hissettiği acı, hüzün, karamsarlık, bekleyiş, özleyiş, yenilmişlik, mutluluk, sevinç... gibi duyguların yansıtılması yer alır. Bu akım şairleri Ahmet Hâşim ve İkinci Yeni şairlerini örnek alırlar. Bu şiirin temsilcileri arasında Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celâl, Mehmet Müfit, Enver Ercan, Oktay Taftalı, Seyhan Erözçelik, Ahmet Güntan, Sami Baydar, Nilgün Marmara gibi şairler vardır.

• Dolunay dergisini çıkarmıştır. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı.
• Geleneksele! şiiri tekrar yorumlayarak memleketçi ulusalcı bir şiir geliştirmiştir.
• İnsan-Allah, insan-doğa, insan-toplum ilişkilerini kapalı imgelerle dile getirdi.
• Beyaz Dilekçe isimli şiiriyle Diyanet Vakfının düzenlediği Münacat Yarışması’nda birincilik ödülü aldı.
• Türk kültürünü şiirlerinde işleyen sanatçı 1986’da Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şairi seçilmiştir.