12. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Cumhuriyet Dönemi - I. Yeni ( Garip Şiiri ) - testsorular.com Türkiye' nin en çok ziyaret edilen test çözme sitesi
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
İki arkadaşıyla birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan sanatçı, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Kısacık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı. Şiire getirdiği bu yenilikler yüzünden önceleri büyük ölçüde yadırgandı, çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi. Geleneklerin dışına çıkan eserleri, önce şaşkınlık ve yadırgama, daha sonra eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı. Sait Faik de onun bu yönüne dikkat çekerek onu “üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettirmiş, tekrar inkâr, tekrar kabul edilmiş; zamanında hem iyi hem kötü şöhrete ermiş bir şairi’ olarak tanımladı.
I. Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi
II. Bülbülün aşkıdır dalda öttüğü
Çobanın sütedir koyun güttüğü
Toprağın Habil’i kabul ettiği
Şüphesiz yüzünün yumuşaklığından
III. Sabahtan uğradım ben bir fidana
Dedim mahmur musun dedi ki yok yok
Ak elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır dedi ki yok yok
IV. Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Onu ilk mektebin beşinci sınıfından beri tanırım, ikimiz de şiir delisi idik. O, zil çalar çalmaz yanıma gelir: ‘Teneffüsü gâvur etmeyelim, Oktay!” derdi. Şiir sözü edelim, şiir konuşalım demekti bu. Bir yıl sonra İstanbul’dan Melih geldi. O da bizim gibi şiire tutkundu. Üç kafadar çocukluktan delikanlılığa el ele geçtik. Dünya nimetlerini bir arada tattık. Şiir bizim için yaşamaktan ayrı bir şey değildi. Bu macerada el ele yürümek bizi birbirimize büsbütün bağladı.
Bilmezler yalnız yaşamayanlar
Nasıl korku verir sessizlik insana
İnsan nasıl konuşur kendisiyle
Nasıl koşar aynalara
Bir cana hasret
Bilmezler
I. Gemliğe doğru
denizi göreceksin
sakın şaşırma
II. Yosun kokusu
ve bir tabak karides
Sandıkburnu’nda
Örneklerdeki gibi üç satır (5-7-5) on yedi heceden oluşan Japon haykay (haiku) şiir tarzının edebiyatımızdaki temsilcisidir. “Varlık” dergisi için haykaylar çevirmiş ve Garip’in ilk baskısında yer alan “İstanbul İçin Hay-Kaylar''ı yazmıştır.
--- adıyla anılacak bu yeni şiir, kendinden önceki bütün etki odaklarını geçersiz kılmaya çalışır. “Şairane"yi kovduğu için “duygucu / arı şiir”e, edebî sanatlarla ölçü ve uyağı dışladığı için hece şiirine, anlık kesitlerle gündelik yaşama yöneldiği için “gizemci şiir’e, siyasallıkla bağını kopardığı, ideolojiye sırt çevirdiği için "özgür koşuk"a ve Nazım Hikmet’in çığır açtığı “toplumcu gerçekçi şiir”e de karşı çıkmış olur.
I. Gerçekçi, sıradan insanların hayatlarını ve ilişkilerini bayatlaştırma
Il. imgeden ve şairane söyleyişlerden mümkün olabildiğince uzaklaşma
III. Konuşma dilinin bütün olanaklarına sırt çevirme
IV. Öykülemeyi şiirin yapısında ön plana çıkararak yaşantıya önem verme
V. Kafiye, ölçü gibi nazım birimlerini şiirselliğin temel ölçütleri olmaktan çıkarma