11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 7. Ünite: Roman - Cumhuriyet Dönemi'nde ( 1923-1950 ) Arası Roman Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Peyami Safa, --- adlı otobiyografik romanında hasta bir çocuğun iç dünyasını tüm gerçekliğiyle yine kahraman anlatıcının anlatımıyla ortaya koymuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar ise --- adlı romanında Mümtaz ile Nuran’ın aşkı çerçevesinde eski-yeni, Doğu-Batı ve aşk ile toplumsal sorumluluk arasındaki çatışmaları ve bu çatışmaların doğurduğu bireysel bunalımları irdelemiştir.
Karanlık dehlizlerden beyazlıklarla dolu ve aydınlık muayene odasına girdim. Beyazlıklar ve madeni parıltılar. Yedi senedir bu işin teferruatını iyi öğrenmiş olduğum için vakit kaybettirmeye mecbur, oturdum, soyundum ve sol dizimi çözmeye hazırlanan hasta bakıcı kıza uzattım. Dikkatim her vakitki gibi ikiye ayrıldı: Bir taraftan, dizimdeki sargının açılmasına, öte taraftan ellerini yıkayan operatöre bakıyordum. Yüzünde bıkkınlıkla sebatın kavgası var. Hepsi konuşmadan süratle işlerini yapıyor: Asistanlar deftere bir şeyler yazıyorlar, camlı dolapları karıştırıyorlar, hastabakıcılar benimle meşgul, tımarcı yerdeki kanlı pamukları süpürüyor.
Romanlarında sembolik unsurlardan yararlanan yazar, ele aldığı konuları metne yedirmekte ustalık gösterir. Söz gelimi Fatih-Harbiye’de Doğu-Batı sorununu sembollere yüklenen görev ve anlamlara yansıtırken somuttan soyuta giden bir yöntem takip etmiştir. Tezatı romana aksettirirken Doğu’yu ve Batı’yı simgeleyen şahıslardan (Faiz Bey-Macit), mekânlardan (Fatih-Beyoğlu), musikiden (ud-keman) ve hatta hayvanlardan (kedi-köpek) yararlanır. Sözde Kızlarda Batılı yaşama biçimini İstanbul’un Şişli semtinde, kenar mahalle trajedisini ise Cerrahpaşa’da yaşatması, aynı sebebe dayanmaktadır.
I. Kiralık Konak
II. İçimizdeki Şeytan
III. Kürk Mantolu Madonna
Romanlarını İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımlayan yazarlarda toplumsal kaygının ağırlık kazandığı, toplumsal konuların çeşitlendiği dikkati çeker.
I. Edebiyatın işlevinin işçileri bilinçlendirmesi olduğunu savunmuştur.
II. Atatürk ilkelerini toplumculukla bağdaştırmaya çalışmıştır.
III. Ağa ve tüccarların halkı sömürmesini anlatmıştır.
IV. Dönemin gerçeklerini güçlü bir edebî dille ve sanat kaygısı güderek yazmıştır.
V. Bir Varmış Bir Yokmuş’ta Tanzimat yıllarında başlayan kapitülasyonların sebep olduğu felaket ve sarsıntıları yansıtmıştır.
Tam bu sırada bir de baktım ki muhtar uyukluyor. Mehmet Ali elindeki çakı ile bir söğüt dalını yontuyor. Salih Ağa, ta uzakta yamaçta otlayan davarlarını gözetliyor. Yalnız Bekir Çavuş biraz dikkat eder gibi göründü:
- Efendi, tekrar savaş olacak mı? dedi.
- Olmaktadır, dedim. İşitmediniz mi? Mustafa Kemal isminde bir büyük adam, bir büyük kumandan İstanbul’dan çıktı, Anadolu’ya geçti. Erzurum’da, Sivas’ta milleti başına topladı. Şimdi onun adamları taraf taraf Yunanlılarla, Fransızlarla dövüşüyor. Hepsi öyle kahraman kişiler ki…
Ve destani kıssalarla onları heyecana getirmeye çalıştım. Çanakkale’de bulunmuş olan Mehmet Ali, Mustafa Kemal adını hatırlıyor. Ona göz ucuyla baktım. Başını yonttuğu söğüt dalından kaldırdı. Benden tarafa döndü:
- Beyim, Allah vere de bizi tekrar askere almasalar, dedi.
Bu benim köydeki en hüzünlü günüm oldu.