11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 7. Ünite: Roman - Cumhuriyet Dönemi'nde ( 1950-1980 ) Arası Roman Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Onun için ara sıra kendisine sorardı: “Birbirimizi mi, yoksa Boğaz’ı mı seviyoruz?” Bazen çılgınlıklarını ve saadetlerini eski musikinin getirdiği coşkunluğa yorar, “bu eski sihirbazlar bizi ellerinde oynatıyorlar...” diye düşünür ve Nuran’ı onlardan ayrı düşünmeğe; yalnız kendi başına ve kendi güzellikleri içinde aramağa çalışırdı. Fakat halita onun zannettiği kadar sathî olmadığı, Nuran, hayatına birdenbire gelişiyle kendisinde öteden beri mevcut olan, ruhunun büyük bir tarafını yapan şeyleri aydınlattığı, âdeta kendisini kabule hazır şeylerin arasında saltanatını kurduğu için, artık ne İstanbul’u, ne Boğaz’ı, ne eski musikiyi, ne de sevdiği kadını birbirinden ayırmağa imkân bulamazdı.
I. Azap Toprakları’nda Batı Trakya’da yaşayan Türklerin, çektikleri sıkıntıları dile getirir. (Adalet Ağaoğlu)
II. 1970’li yıllarda, kadının ekonomik ve cinsel yönden erkeklerin baskısı altında kalma sorununa değinir. (Nezihe Meriç)
III. Roman yazarlığına Üç Kadının Romanı ile başlayan sanatçı romanlarında daha çok burjuvaziyi eleştirir. (Peride Celal)
IV. Ölmeye Yatmak, aydın kişilerin sorunlarını ve bunalımlarını anlatan romanlarından biridir. (Emine Işınsu)
V. Yürümek, bir kadınla bir erkekten hareket edilerek kadınlık sorunlarının ele alındığı bir romanıdır. (Sevgi Soysal)
Eserlerinde Torosları, Çukurova insanının acı yaşamını, sömürülüşünü, ezilişini, ağalık ile toprak sorununu, kan davasını dile getirmiştir. Romanlarında halk edebiyatı ürünlerinden aldığı motiflerden yararlanmıştır. Doğa betimlemelerinde oldukça başarılıdır. Canlı tasvirler romanlarının önemli özelliğidir. Kendine özgü canlı, etkileyici ve şiirsel bir anlatımı vardır. İnce Memed adlı romanında haksızlığa karşı dağa çıkan bir gencin öyküsünü anlatmıştır.
I. Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlar, köy ve kasaba halkının sorunlarını dile getirir.
II. Aydın ve sanatçı insanın, içine düştüğü çıkmazı ve başkaldırışını anlatır.
III. Azınlıkların hakları ve adalet önündeki eşitsizlikleri dile getirilir.
IV. Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı konu edilir.
V. Siyasi yönetimin halk üzerindeki etkileri ve halkın tepkileri üzerinde durulur.
“Küçük Adam”ı Adana kahvelerinden birinde tanıdım, tesadüfen. Sakallı yüzünü avuçları içine almış, düşünüyordu. Açık mavi gözleri, kıvırcık sarı saçları vardı. Birbirimizi uzun uzun gözden geçirdikten sonra yanıma geldi. Beni birisine benzettiğini söyledi. Maksadının konuşma kapısı açmak olduğunu anlıyordum. Derhâl ahbap olduk. Bana hayat macerasını çok sonra, ısrarlarım üzerine uzun uzun anlattı. Bunları yazmasını söyledim, güldü. “Sen yaz istersen!” dedi. Coşarak anlattığı şeylerden tuttuğum notlar bir haylidir. Bir ciltten sonra ihtimal ikinci, üçüncü, dördüncü ciltler meydana gelecek.
O şimdi nerde mi?
Kim bilir? “Küçük Adam”lara mahsus çileli bir hayat sürerek belki İzmir’de, belki İstanbul’da, belki de Van’da ...
Bu yılların (1950-1980) yazarları arasında --- Türkiye dışındaki Türklerle ilgili romanlarıyla tanınmıştır. Romanlarında kendisinin de katıldığı İkinci Dünya Savaşı yıllarında Kırım Türklerinin çektikleri sıkıntıyı, onlara yapılan eziyetleri dile getiren yazar, genelde otobiyografik eserler vermiştir. Lirik bir üslubu vardır. Birbirini tamamlayan iki romanı. Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam'la tanınır.
Roman Kahramanı C., sıra dışı biridir. Herhangi bir işi yoktur. Kendisine miras kalmış evlerin kirasıyla geçinmekte ve kendisini “aylak” olarak değerlendirmektedir. Kira odalarında, lokanta, sinema ve meyhanelerde bütün değerlerini yitirmiştir. Dayanacak bir şey, yani gerçek sevgiyi arar. Yıllardır aradığı kadını bulduğunu zannettiği sırada bir taksinin altında kalarak ezilme tehlikesi geçirir. Aradığı kadını bulmuş ve hemen kaybetmiştir. Artık bir daha bulamayacaktır. Her şey bitmiştir.
Romanlarında köy ve kasaba gerçeklerini anlatmıştır. Köy edebiyatı akımının temsilcilerindendir. Eserlerinde kendi yaşadıklarına, gözlemlerine yer vermiştir. Romanları; doğduğu, büyüdüğü, çok iyi tanıdığı Polatlı, Eskişehir, Beypazarı yörelerinde ve çevre köylerde geçer. Yoksul köylünün su, toprak, eğitim, parasızlık, ortakçılık gibi sorunlarını; köyden kasabaya, kente göçünü anlatır, l/atan Dediler ve Toz Duman İçinde romanlarında ise Kurtuluş Savaşı yıllarındaki köy hayatından kesitler sunar.