11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyat 2. Ünite : Hikaye Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye ( 1940-1960 ) Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Köy ve kasaba insanlarının sorunlarını, gündelik hayatlarını, hislerini, toprak sorununu, sınıf çatışmalarını, ağa - köylü çatışmasını irdelemiştir.
(I) 1940 - 1960 arası süreçte kimi yazarlar, bireyin iç dünyasını ortaya koyan hikayeler yazmıştır.
(II) Bu yazarlar, olaylardan ve durumlardan hareket ederek bireyin iç alemini gözler önüne sermişlerdir.
(III) Bireyin ruh halini tahlil etmeyi amaçlamışlardır.
(IV) Olay örgüsüne bağlı merak ögesini öne çıkarmışlardır.
(V) Yabancılaşma, yalnızlık, sıkıntı, bunalım, bilinçaltı gibi konuları hikayeye taşımışlardır.
I. 1940 - 1960 arası dönemde Türk edebiyatı, hikaye yönünden çeşitlilik göstermektedir.
II. Bazı toplumcu öykücüler ağa - köylü, güçlü - güçsüz, zengin - fakir ikilemlerini işlemişlerdir.
III. 1950'li yılların hikayesinde, 1. Dünya Savaşı'nın yol açtığı yıkımlar geniş yer tutmuştur.
IV. Sosyal gerçekçi yazarlar, özellikle realizm ve natüralizmin tesiriyle hikayelerini oluşturmuşlardır.
V. Toplumcu gerçekçi öykücüler, görüşlerini halka iletmek için hikayeyi bir vasıta olarak kullanmışlardır.
Toplumsal çatışmaları psikolojik yönlerden incelemiştir. Kişi, çevre, olay ve durumları derinlemesine ele almıştır. Detaylara girmeden gözlemlere yer vermiştir. Olayların ve eşyanın iç yüzünü çözümlemiştir.
Öykülerinde ruhsal tahlillere geniş yer vermiştir. Şahısları kültürlerine, yaşam tarzlarına ve şahsiyetlerine uygun konuşturmuştur. Akıcı ve canlı bir anlatımla eserlerini kaleme almıştır. Ansiklopedist bir yazar olarak kimi öykülerinde zengin ve ilmi bir arka plana yer vermiştir.
Bilinç akışı tekniği postmodernist sanatçılarca sıkça kullanılmıştır. Bu anlatı tekniğinin genel özellikleri şunlardır:
Eleştirmen
Hikayecilik anlayışınız hakkında neler söylersiniz?
Hikaye Yazarı:
Bana öyle geliyor ki hikaye hayatın özeti niteliğindedir. Hayat derken kastettiğim, insani gerçekliğin tüm yönleriyle ve sınıflarıyla yaşandığı bir süreç ... Sır başka deyişle hikaye, geniş toplum katmanlarının haline mercek tutan bir anlatıdır. ÖzeUikle de yoksulların, işsizlerin, gurbetçilerin, geçimini kıt kanaat temin edenlerin, emekçilerin ...
I. Grup II. Grup
I. Yaşar Kemal Sam Amca
II. Samim Kocagöz Sarı Sıcak
III. Orhan Kemal Haley
IV. Dursun Akçam İşsiz
V. Cevat Şakir Kabaağaçlı
Saç maşası satan adam güverte yolcularına ait sancak omuzluğunun alabandasında dinelmiş, bağıra bağıra methediyordu. Günün son turuncu ışığı sönmek üzere idi. Denizin mavisi koyulaşmıştı. Dalga başlarından ise çakmak çakılıyormuş gibi turuncu kıvılcımlar uçuyordu. Ufkun üzerinde parıldayan akşam yıldızı gökte bir gülüştü. Saç maşası satıcısının yüzünün yarısı turuncu, yarısı açık menekşeydi. Adam, doğrusu, söz kuvvetiyle satıyordu. Sözler burgaçlanarak ve köpürerek ağzından şelale halinde akıyordu.
Yağlı ekmeği soğutmadan aldı Kale kale. Dürümledi. Ağzı avurdu yanıyordu yerken. Yaş geldi gözlerinden. Aldırmadı. Öyle istekliydi ki! Köyün içinden korulara sürecekti doğru. Sonra biçilmiş tarlaların arasından yukarlara çıkacaktı. Bayındırlı Halil Doğan gibi bitirim bir şoför olmayı kuruyordu. Babası gibi dikkatli, sabırlı falan sürmeyecekti, uçuracaktı! "Sakın sen şoför olma! Çoban ol oğlum!" diye öğütlüyordu akıllı babası. Çoban falan da olmayacaktı. Elindeki yağlı ekmeği yarı edince yürüdü
Sarı Sıcak; Anadolu halkının yokluğa, açlığa, unutulmuşluğa karşı verdiği insanüstü mücadelenin hikayesidir. Hastalığın, sıcağın, sefaletin ortasında bir avuç insanın hayatla aralarındaki ince bağa sımsıkı sarılışlarının ve hayatta kalma çabalarının dramı yirmi iki hikayede dile getirilir.
Apartman
Ekin İti
Köle Hanı
I.Peyami Safa
II. Aziz Nesin
III. Bahaeddin Özkişi
IV. Sevinç Çokum
V. Tarık Buğra
Köy edebiyatının tanınmış temsilcilerindendir. Gerek roman gerekse de hikayeleriyle köy gerçekliğini ustaca işlemiş bir yazardır. Hikayelerinde sade dili ve gerçekçi bakış açısını elden bırakmamıştır.
Toplumcu gerçekçi hikayeciler, eserlerinde toplumsal sorunları işlemişlerdir. Sanatçının yurt gerçeklerini ifadesinin sosyal bir sorumluluk olduğuna inanmışlardır. Anadolu coğrafyasını ve halkın meselelerini irdelemişlerdir.