11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 2. Ünite: Hikaye - Cumhuriyet Dönemin'de Hikaye ( 1940-1960 ) Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Eve gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika; üşeniyorum. Usanç geldi bu yoldan. Babam kızmış, kapının sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Ömrümde giremedim, gıcırtılı, esnedi esneyecek gibi duran kapısından içeri. Yıllardır da geçerim önünden. Ne zaman gelecektim sanki. Yatağımı, evimi severdim şimdiye kadar; oda demeli, oda demek daha doğru olur. Odamı, yalnız odamı severdim. Ondan da soğuttular sanki beni. Garip olacak, kılığım da pek uygunsuz, aldırma. Kapı sürgülü olsa bile bodrum penceresinden girerdim. O da olurdu. Otel, oteli denemeli. Yeni bir oda görürüm, sırası gelmişken... Param var. Nüfus cüzdanım yanımda değil.
Köy sorunlarını toplumsal gerçekçi bir biçimde yansıtan sanatçı, eserlerinde kişisel özellikler üzerinde de durmuştur. Kardan Arkadaş adlı hikâyede Tembel Hasan anlatılır. Herkes kış hazırlığı yaparken Tembel Hasan yatar. Kar bütün yolları kapatır ve Haşan zor durumda kalır. Ağzı oldukça bozuk olan ve küfretmeyi bir alışkanlık hâline getiren Yusuf’un Ağa’yla iddiaya girmesi ve karşılığında yemek kazanması Sövmesem Olur mu? hikâyesinde işlenir. İlk hikâye kitabı Çilliden itibaren hikâyelerinde kesitleri değil geçmiş dönemlerin olaylarını anlatır.
(I) Modernizmi esas alan eserlerde insan, karmaşık bir varlık olarak sunulur. (II) Kişilerin toplumsal statüleri ve kim oldukları oldukça önemlidir. (III) Kişinin çevresinin gerçekte neye karşılık geldiği yazarın süzgecinden geçirilerek aktarılır. (IV) Bu da çoğunlukla soyut ve karmaşık bir dünyaya işaret eder. (V) Bu aynı zamanda modern toplumun sıradanlığına ve bayağılığına da karşı çıkışı ifade eder.
Eserlerinde olaylardan çok kişilerin ruhsal durumlarıyla ilgilenen bir yazar olarak tanınır. Öykülerinin çoğunda toplum koşullarının, törelerin baskısı altında ruhsal bunalıma düşen insanlar ve bunların bunalım sonucu gösterdikleri tepkiler işlenir. Baskıya gösterilen tepkinin ortak yanı, kişinin kendinden ve toplumun kendisine biçtiği kalıplardan sıyrılmak çabasıdır.
Oktay Akbal, 1946’da --- adlı kitabıyla ismini edebiyat alanında duyurdu. Bu kitapta yer alan hikâyeler, zincirleme bir biyografi düzeni içinde yazarın çocukluğundan itibaren hatıraları ve intibaları üzerine kurulmuştur. Sıradan insanın derinliklerini anlatan yazarın bu kitabında Sait Faik’in etkisi görülür.
Nezihe Meriç, öykülerinde hem bireysel hem de toplumsal konuları ele alır. Evlilik, kadın dünyası, aşk, yalnızlık, özgürlük, yaşama sevinci, kuşak çatışmaları, yoksulluk ve göç onun tercih ettiği konulardır. Üsluba oldukça önem veren yazar sıcak ve samimi bir dil kullanır. --- başlıca hikâye kitaplarıdır.
--- güldürü öykücülüğünün en rahat yazan kişisi olarak görülür. Kendi alanında, okurla bağ kurma açısından, saygın bir başarı gösterir. Güldürü anlayışının tutarlılığından ziyade yazarlığını okur kalabalığına kabul ettirmiş olduğu bir gerçektir. --- ise dönemin öykücüleri arasına toplumun alt katlarını güldürü havası içinde, taşlamacı bir anlayışla dile getirir.