11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Cumhuriyet Dönemi'nde Şiir (1923-1940) Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil 11 Sınıf Türk Dili Edebiyat Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Fecriati topluluğundan sonra, 1928 yılında --- gibi biri hikâyeci, diğerleri şair olan yedi gencin bir kitap çıkararak başlatmak istedikleri edebî harekettir. Bu sanatçılara göre sanat, sanat için olmalıdır. Hece ölçüsünde yazdıkları ve kullandıkları çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştirdikleri şiirleri, ustalıkla yapılmış birer tablo değeri taşır. Fransız sembolistlerin etkisinde kalmışlar; Türk edebiyatındaki asıl eksikliğin, canlılık, samimiyet ve yenilik olduğunu savunmuşlardır.
I. Saf şiir anlayışına yakın bir üslupları vardır.
II. “Sanat için sanat” anlayışını savunmuşlardır.
III. Şiirlerini hece ölçüsüyle yazmışlardır.
IV. Şiirlerinde Anadolu insanının yaşamını konu edinmişlerdir.
V. Halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanmışlardır.
I. Halit Fahri Ozansoy
II. Ziya Osman Saba
III. Yusuf Ziya Ortaç
Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi
Han Duvarları
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler
1933 yılında yayımladığı Ömrümde Sükût adlı kitabındaki şiirlerinde dinî ve felsefi kavramlara başvurmadan kendi iç dünyasında âdeta ömürle hesaplaşır. Ömür süresince tadılan yalnızlığı, çekilen ızdırabı dile getirir. Bu, yaşama sevincine dört elle sarılmış bir insana, sınırlı sürenin tehdidi altında kalmanın getirdiği acıdır. İkinci şiir kitabı olan Otuz Beş Yaş’la meşhur olur. Burada yaşama sevinci ve ölüm endişesinin karşı karşıya geldiğini görürüz.
Ben mi yazacaktım göçüm gününü
Dökerek ardından böyle gözyaşı?
Ben ki ona büyük gezilerinde
Oldumdu bir küçük yol arkadaşı
Halk şiiri geleneğine bağlı şiirler yazan --- Âşık Veysel’i edebiyat dünyamıza tanıtmıştır. Orhan Veli neslinden önce Türk şiirini sade, saf ve çıplak hâle getirenlerin başında gelir. Neredesin adlı şiiriyle sevilmiştir.
Perdeleri sımsıkı örtünce odamda ben
En fazla yaptığım şey ağlamak, ağlamaktı
Bir melek - ne güneşe, ne aya görünmeden-
Siyah bir kedi gibi yüzüme baktı, baktı
Altınımı gizlice aldı avuçlarına
Cevdet Kudret Solok