11. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyatı - 8. Ünite: Tiyatro - Cumhuriyet Dönemi'nde Tiyatro ( 1923-1950 ) Test Soruları - Test Çöz- 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Kazanım Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
NERİMAN: Bu izdivacı kaçırmak ihtimali yok. (Yarım dakika sonra) esasen de o kadar parlak bir izdivaç yapacağıma kail değilim!
SEYFEDDİN: Niçin parlak değil Yeni Türkiye’nin sefirlerinden birine varacaksın!
SEYFEDDİN: Galip çok zeki bir adamdır. Yakında muhakkak ki büyükelçi hatta belki de vekil olacaktır. Muhalefetin istikbali olmadığını, İstanbul hükümetinin ortadan silinmeye mahkûm bulunduğunu anlar anlamaz mükemmel surette soldan geri etti, rejimin en hararetli taraflarından oldu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Batılı olma yolundaki gayretler yeni devletin millî politikası olur, inkılaplar yapılır. Türk milletinin tamamen yabancısı olduğu yeni kurum ve kuruluşlar getirilir. Çok kısa bir zamanda bütün bu tecrübeyi yaşayan toplumun tiyatrosu böylece kendi konularını, kendi dilini oluşturur. Kaynağı olan Batı tiyatrosundan etkilenişi Tanzimat ve Meşrutiyet tiyatrosundan farklı olacak, kendi kaynaklarına daha bir yaklaşacaktır. Bu dönemde Batı tesiri yanında geleneksel tesirden de söz edilebilir.
--- , tiyatro türünde eserler de vermiştir. Paris’e gidince modern Avrupa tiyatrosunu tanımış, yurda dönünce Batı tekniği ile folklor ve halk malzemesini işleyerek millî tiyatroya ulaşmak istemiştir. Tiyatro türünde kendisine ilk şöhreti sağlayan, geleneksel tiyatromuzdan esinlenerek yazdığı Köşebaşı adlı eseridir.
Bu dönem içinde yazarlarımızın ortak eğilimleri bir toplum portresi yapmak ve bu portre içinde çeşitli toplumsal değerleri simgeleyen kişilerin ilişkilerini sergilemektir. Belli dönemlerde birbirine çok benzeyen insanların yinelendikleri görülür. Bu insanların birbirleriyle ilişkileri de belli durumlarda ve çatışmalarda dondurulmuştur. Bu durum ve çatışmalar yazarın toplum gerçekleri ve sorunları hakkındaki görüşünü belirtecek biçimde düzenlenmiştir. Öğretinin önem kazandığı bu oyunlarda oyun kişisi, yazarın düşüncesine araç olarak kullanılmaktadır.
Türk tarihinin uzak dönemlerini anlatan ve ilk kez 1933’te Ankara’da sahnelenen oyun, millî kimlik bilincini ve milletin kendine olan güvenini kazandırmayı amaçlayan iki perdelik manzum bir eserdir. Bu eserde, Türk yurdunu saran düşman karşısında büyük kayıp verilmesi, Türk tarafından dövüşen sıradan bir kişinin karşı tarafı temsil eden zırhlı savaşçıyı hançeri ile öldürmesi ve savaşın kazanılması anlatılır.
Atatürk, inkılaplarını geniş halk kitlelerine benimsetmek için Faruk Nafiz’den tarih tezi ile ilgili piyes yazmasını istemiştir. Bunun üzerine sanatçı, toplumun siyasi, sosyal ve kültürel yapısını anlatan, millî tarih bilincini geliştirmeyi hedefleyen, konusunu tarihten alan;
I. Akın,
II. Özyurt,
III. Yıldız Yağmuru
adlı piyeslerini yazmıştır.