Cümlede Anlam İlişkileri - 2

Bilgelik evine çıkılan, boynuz biçimli dağın kayalık yamaçlarını tırmanan yolda çok nadiren insan görülüyordu. O gün ise bu yolda farklı köylerden gelen üç çocuk karşılaşmıştı. Üçünün de amacı aynıydı: En bilge adamın bilgisine ulaşmak. Köylerinin başında hep yaşlı kişiler vardı. Geç olmadan köylerinin başına başkalarının geçmesi gerekiyordu, bu kişiler artık çok yaşlı olduğu için. Onlar da bu nedenle bilge adamın bilgeliğini almaları için köylerindeki en zeki çocukları seçmişlerdi. Olası rakipler karşısında her bir çocuğun diğerlerinden üstünlüğüyle göze çarpması gerekiyordu ayrıca her çocuk bilge adamı etkilemeli, onda hayret uyandırmalıydı.

I. Sabahları ne kahvaltı yaparım ne de kahve içerim.
II. Sabahları kahvaltı yapmadan kahve içmem.
III. Sabahları kahvaltı da yaparım kahve de içerim.
IV. Sabahları kahvaltı yapmadığım gibi kahve de içmem.
V. Sabahları kahvaltı yapıp kahve içtiğim zamanlar olur.
VI. Sabahları kahvaltı yapmam ama kahve içerim.
VII. Sabahları bazen kahvaltı yapar, ardından kahve içerim.
VIII. Sabahları hem kahvaltı yapar hem kahve içerim.

I. İnsanlar, kitaplardan bilgiye ulaşma yöntemini öğrenirse fikirlerini olgunlaştırır.
II. Kitap okuyarak gidemeyeceğimiz yerleri görür, gezemeyeceğimiz yerleri gezeriz.
III. Tecrübelerle yirmi yılda öğreneceklerimizi, okuyarak bir yılda öğrenebiliriz.
IV. Bir insan ne kadar çok kelime bilirse zekâsını o ölçüde kullanmış olur.
V. Hiçbir gemi bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.

I. Yazarın çok övülen kitabının dili, kurgusunun önüne geçmiş.
II. Şimdiye kadar gördüğüm en dürüst insandı.
III. Hikâyede kişiler derinlemesine ele alınmazken romanda kişiler ayrıntılı ele alınır.
IV. Akıllı insanlar, sorunları çözmek için doğru tespitlerde bulunurlar.

I. Tiyatrocular, oyuna devam edebilmek için alkışın bitmesini bekledi.
II. Dışarıdan çok gürültü gelince pazar keyfi mahvoldu.
III. Kardan adam yapmak için bütün kış bu anı beklemişlerdi.
IV. Morali bozuk olduğundan derse girmek istemiyordu.

I. İnsanlar, kitaplardan bilgiye ulaşma yöntemini öğrenirse fikirlerini olgunlaştırır.
II. Kitap okuyarak gidemeyeceğimiz yerleri görür, gezemeyeceğimiz yerleri gezeriz.
III. Tecrübelerle yirmi yılda öğreneceklerimizi, okuyarak bir yılda öğrenebiliriz.
IV. Bir insan ne kadar çok kelime bilirse zekâsını o ölçüde kullanmış olur.
V. Hiçbir gemi bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.

I. Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.
II. Bilgiyi elde etmenin ve kullanmanın zor olduğu söylenemez.
III. Bilgiye ulaşmak ve onu kullanmak zordur.
IV. Her şeyi bildiğini söyleyenler hiçbir şey bilmeyenlerdir.
V. Cahil insanlar her şeyi bildiklerini iddia ederler.