11. Sınıf : T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Devrimler ve Değişimler - 4. Ünite : Devrimler Çağında Değişen Devlet – Toplum İlişkileri - Osmanlı Devleti'nde Modern Ordu Teşkilatı Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Osmanlı Devleti’nde Fransız ihtilalinden sonra ulusal ayaklanmalar görülmüş, Sırplar ve Rumlar zamanla bağımsızlığını kazanmışlardır.
Buna göre;
I. Balkanlarda Osmanlı’nın merkezî otoritesi güçlenmiştir,
II. Milliyetçilik Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü tehdit etmiştir,
III. Balkanlarda Osmanlı hâkimiyeti kesin olarak sona ermiştir,
Öğretmen: Sırpların Osmanlı Devleti’ne isyan etmelerinde etkili nedenlerden hangisi, daha çok, Sırpların bulunduğu coğrafî özel konumdan kaynaklandığı savunulabilir?
Öğretmenin bu sorusuna aşağıdaki öğrenciler şu şekilde cevap vermişlerdir?
Ali: Bölgedeki yeniçeri dayılarının halka kötü davranmaları
Veli: Sırpların başkalarının egemenliğinde yaşamak istememeleri
Hasan: Osmanlı - Avusturya savaşlarında Sırpların ara bölgede kalıp zarar görmeleri
Nizam-ı Cedit, dar anlamda III. Selim devrinde Avrupa usulüne göre yetiştirilmek istenen talimli askerin adıdır. Geniş anlamda ise, ordudan başlamak üzere toplumun ve devletin bütün kesimlerinde ve alanlarında yapılacak olan Batılılaşma girişimleri ve reform çabaları demektir.
Nizam-ı Cedit Ordusu, Filistin’i işgal eden Napolyon’u Akkâ’da mağlup ederek en önemli başarısını elde etmiştir. Buna rağmen III. Selim 1807 yılında bu orduyu dağıtmak zorunda kalmıştır.
Bu ordunun dağıtılmasında,
I. Yenicerlerin baskısı
II. Rumeli köylerinin tepkisi
III. Devlet adamlarının ve ulemanın tepkisi
Serbest piyasa ekonomisi veya serbest girişim olarak bilinir. Özel teşebbüse ve piyasa serbestliğine dayalı olan bir üretim sistemidir.
Ayrıca üretim araçlarının özel mülkiyetine dayanan üretimle tüketimin pazar tarafından dengelendiği bir ekonomik sistemdir.
Mehmet Öğretmen 11. Sınıf tarih dersinde öğrencilerine;
“Fransız ihtilalinin Osmanlı Devleti’ne olumsuz etkisi nelerdir?” şeklinde soru sormuştur?
Öğretmenin sorusuna karşılık öğrencilerin cevapları şu şekildedir.
Ali: Anayasal düzene geçilmesi
Seda: Parlamenter sisteme geçilmesi
Eda: Halk ve özgürlüklerin geliştirilmesi
Nur: Milliyetçilik düşüncesinin gelişmesi
Veli: Demokratikleşmenin hız kazanması
Öğretmen: Fransız ihtilalinin sosyal nedenleri nelerdir?
Öğretmenin bu sorusuna aşağıdaki öğrenciler şu şekilde cevap vermişlerdir?
Ali :Kralın halka baskı yapması
Veli: Ekonominin ağır vergiler ile bozulması
Zeki :Halkın çeşitli sınıflara ayrılmış olması
Fransa, XVIII. yüzyılda Avrupa ülkelerinin çoğunda olduğu gibi katı bir mutlakiyetle yönetilmekteydi. Kral, ülkenin yönetimi ve geleceği üzerinde mutlak söz sahibiydi. Orta Çağ’da hâkim olan feodalitenin izlerini taşıyan Fransa’da, toplumsal sınıflar arasında ekonomik, hukuki, siyasi ve sosyal eşitsizliğe dayanan bir yapı vardı. Bu nedenle kral ile halk arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi. Fransa’da halk, genel olarak ayrıcalıklı ve ayrıcalıksız olmak üzere iki sınıfa ayrılıyordu. Ayrıcalıklı sınıf, din adamları ve soylulardan; ayrıcalıksız sınıf ise burjuvalar ve köylülerden oluşuyordu. Ülke ekonomisindeki etkileri artan burjuva sınıfı, siyasi ve sosyal haklara sahip olmak istiyordu. Vergi sisteminde de bir adaletsizlik söz konusuydu Etats Generaux meclisi soylular, din adamlar ve halk temsilcilerinden oluşan bir meclis olup herhangi bir yasama ve yürütme yetkisi yoktur. Bu mecliste alınan kararlarda her sınıfın bir oy hakkı vardı. Çıkarları birbirine yakın olan din adamları ve soylular, mecliste daima çoğunluğu sağlamıştır Kral XIVL mali bunalıma çözüm bulmak amacıyla Etats Generaux’daki (Etejenero) meclisini toplamıştır. Halk temsilcileri, halkın yüzde doksan altısını temsil ettiklerini söyleyerek kendilerinden
oluşan meclisi “Ulusal Meclis” olarak ilan etmiştir. Ulusal meclis, egemenlik hakkını halk adına ele alarak kendilerinin rızası olmadan halktan hiçbir vergi toplanamayacağını
bildirmiştir. Kurucu meclisin çıkardığı yasalarla Fransa’da eşitliğe dayanan yeni bir toplum düzenine geçilmiştir. “insan ve Yurttaş Hakları Bildirisi” ni ilan eden kurucu meclis, bir
anayasa hazırlamış ve bu anayasa 1791’de kral tarafından da onaylanmıştır.
Selim’in, değişen dünya şartlarına ayak uydurmak istediği,
I. Avrupa’da ilk sürekli elçilikleri açması,
II. Avrupa’daki gelişmelerden yararlanarak, Nizâmı Cedit ordusunu kurması,
III. hem XVIII. hem XIX. yüzyılda padişahlık yapması,
IV. dinî, örfî, kültürel değerlere önem vermesi
Napolyon’dan sonra Fransa tahtına geçen XVIII. Louis(Lui), anayasalı meşruti bir rejim kurmuş olmasına rağmen Fransa’da 1830 ihtilalleri’nin çıkmasına engel olamamıştır
1. Amerika ve ingiltre’nin etkisi
2. Kralın halka baskı yapması
3. Halkın çeşitli sınıflara ayrılması
4. Fransız aydınlarının etkisi
II. Mahmud Dönemi’nde, Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye adında yeni bir ordu kurulmasına rağmen bu ordunun asker sayısı yeterli düzeye ulaşmamıştır
1815 Viyana Kongresi’nin getirdiği yeni düzen, birtakım modern fikir akımlarının da ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Burjuvazinin desteği ile krallar, feodaliteye karşı iktidarını güçlendirmiş ve Avrupa’da mutlak monarşiler ortaya çıkmaya başlamıştır., Monarşinin oluşum sürecinde, çıkarlarına
uygun davranan burjuvazi ile krallar arasında feodal güçlere karşı geçici bir iş birliği yapılmıştır. Ancak Sanayi inkılabı sonrasında bu işbirliği bozulmaya başlamış ve belirleyici sosyal sınıf olan burjuva, soyluların yerini almıştır. Burjuvazi ile krallar arasındaki denge, burjuvazi lehine değişmiştir. Artık burjuvazi, kralın yetkilerini sınırlandırarak siyasi haklar elde edebilmenin mücadelesini vermeye başlamıştır.
Paragraftaki bilgilerden hareketle,
I. Sınıflar arasında çıkara dayalı ittifaklar yapılmıştır.
II. Deodalife, burjuvaların desteği ile zamanla güçlenmiştir.
III. Burjuva sınıfı bir takım yeni haklar arayışına girmiştir.