8. Sınıf - T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük - 3. Ünite : Milli Bir Destan : Ya İstiklal Ya Ölüm -Doğu ve Güney Cepheleri- Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Millî Mücadele Dönemin’in bir tarafı da Güney Cephesi’nde yaşanmıştır. Maraş, Urfa, Antep ve Adana bölgesini İngi- lizlerden devralan Fransızlar, Ermeni çetecilerle birlikte halka zulüm yapmaya başlamışlardır. Bunun üzerine bölge halkı direnişe geçmiştir.
Bu metne göre;
I. Türk halkı millî egemenliği sağlamaya çalışmıştır.
II. Adana ve çevresi farklı devletler tarafından işgal edilmiştir.
III. Türk halkı bağımsızlık duygusu ile hareket etmiştir,
Güney Cephesi’nde Türk halkının işgallere karşı gelmesiyle Fransız diplomat George Picot, Türk direnişini önlemek için Sivas’a giderek 8 Aralık 1919’da Mustafa Kemal ile görüşmüştür. Picot'un Mustafa Kemal’e önerisi özetle şöyledir: “Şimdiki Fransız Hükümeti’nin Türkiye politikası Fransız çıkarlarına aykırıdır. Yakında Fransa’da hükümet değişecek ve Briand Başbakan olacaktır. Onun görüşü Ortadoğu’da Türk çoğunluğun bulunduğu bir kıtada kuvvetli ve bağımsız bir Türk Devleti’nin oluşmasıdır. Bunun için gereken yapılacaktır. Ancak Kilikya’da başlamış olan kanlı çatışmaların kesilmesi, iki tarafın da çıkarları gereğidir. Bunun için, Kilikya’ya yürümekte olan ordular durdurulmalıdır. En nihayet Kilikya’yı boşaltacağız, yalnız orada bize İktisadî güvence veriniz.” demiştir.Mustafa Kemal ise “Bizim için bir mesele vardır, o da vatanımızın bütünlüğü ve bu vatanda yaşayan milletimizin istiklâlidir.” şeklinde cevaplandırmıştır.
Maraş’ın Fransız ve Ermeniler tarafından işgali üzerine toplanan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti aşağıdaki kararları almıştır.
• Türklerin bölgeden göç etmesi yasaktır.
• Yabancılara arsa satışı yapılmayacaktır.
• Halk arasında birlik ve beraberliğin kurulmasına çalışılacaktır.
• Türk olmayanlar boykot edilecek. Alışveriş Türkler arasında yapılacaktır.
Babacan adındaki bir Ermeni papazı Fransız temsilcisi F. Bouillion’a şunları söylemiştir. “Avrupalı diplomatlar! Siz artık bizim üzerimizden elinizi çekiniz. Asırlardır yan yana yaşadığımız nan (ekmek) ve nimetleriyle büyüdüğümüz Türkleri bizimle baş başa bırakınız. Türklere karşı sizin tahrikinizle fena hareket ettik. Ve onların nazarında zalim, mütecaviz vaziyette kaldık.”
Bu bilgilere göre;
I. Ermeniler, başka devletler tarafından kışkırtılmıştır.
II. Bazı Ermeniler mevcut durumdan memnun değildir.
III. AvrupalI devletler Anadolu’daki amacına ulaşamamışlardır.
Türk kuvvetleri Ermenileri Doğu Cephesi’nde mağlup etmiş ve bunun sonucunda Ermeniler barış istemek zorunda kalmıştır. TBMM ve Ermenistan arasında Gümrü Barış Antlaşması imzalanmış ve Doğu Cephesi kapanmıştır.
Antep yolunun açılmasını isteyen Fransız kumandanına Şahin Bey’in yazdığı mektup aşağıda verilmiştir. “Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde Türk kanı, her bucağında bir atanın mezarı vardır. Eski zamanlardan beri Türkler bu topraklarda yaşamaktadır. Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk’e ısındı, kaynadı. Sadece siz değil, bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen Türk, esir yaşamaz.’ diye duymadın mı? Namus ve hürriyet için ölüme atılmak bize ağustos sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Bize çatmayınız. Bir gün evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz.”
Buna göre Şahin Bey’le ilgili;
I. İşgaller hiçbir şekilde kabul etmemiştir.
II. Bağımsızlık ve kutsallarımız için ölümü göze almıştır.
III. Kan dökülmeden Fransızların ülkeyi terk etmesini istemiştir.
İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Osmanlı topraklarındaki işgallerini yaygınlaştırmış; Antep, Urfa ve Maraş İngiliz işgaline uğramış, ancak halka zarar vermedikleri için herhangi bir direniş hareketi ile karşılaşılmamıştır. Daha sonra ingilizler, Musul’un işgali konusunda Fransa ile anlaşmış, bunun karşılığında işgal ettikleri Antakya, Urfa, Antep ve Maraş illerini Fransızlara bırakmıştır. İngilizlerin bölgeyi Fransızlara bırakmasıyla ve Ermenilerle işbirliği yapınca Türk halkı direnerek önce “Sütçü İmam” olayı, sonrasında Maraş Kalesi’ndeki Türk bayrağının işgalci Fransızlarca indirilmesi Maraş halkının bağımsızlık duygularını uyandırmıştır. Böylece işgalcilere karşı Kuvayımillîye birlikleriyle beraber yöre halkı silahlı direnişe başlamış ve Maraş’ı geri almıştır.
Ermeni heyeti ile Gümrü Antlaşması’nı görüşmeye başladık. 27 kasımda Ermenilere Sevr Antlaşması’ndaki imzalarını geri aldırdık. Bugün, bu uğursuz antlaşmanın yırtıldığı gün olarak kutladık. Bu olayı Ankara’ya müjdeledim. 3 Aralık’ta Gümrü Antlaşması’nı imzaladık. Antlaşma şartı olarak Ankara’nın istediği, iki bin tüfek, üç batarya, on iki adet dağ topu ve kırk makineli tüfeği Ermenilerden aldım. Doğu Cephesi’nin ilk armağanı olarak Batı Cephesi’ne ulaştırmak üzere yola çıkardım.
Kâzım Karabekir Paşa