9. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 1.Ünite : Giriş - Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
“ Evet ölüyordu, Süreyya’ya acımakla başlayan duyguları şimdi kendinin de bir oyuncak olmasından taşmış, hırs, ıstırap, tiksinme, merhametsiz bir ateşle onu yakmaya, hiddet ve şiddet onu kudurtmaya başlamıştı. ‘Ah eğer sen de yalansan Suat, eğer sen de hainsen... O halde kime tutunmalı? Neye inanmalı?’ diye ağlamak geliyordu içinden.”
I. Kemal Tahir, Devlet Ana adlı romanında Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecini farklı bir bakış açısıyla ele almaktadır.
II. Peyami Safa, otobiyografik karakterli romanı olan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda ruh çözümlemeleri yaparak hasta bir gencin iç dünyasını yansıtır.
III. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mürebbiye ve Şıpsevdi romanlarıyla döneminin toplumsal yaşamına ayna tutar.
IV. Albert Camus, Yabancı adlı romanında insanın yeryüzündeki konumunu, varoluş problemini sorgular.
Numaralı cümlelerde edebiyatın çeşitli bilim dallarıyla olan ilişkisi ortaya konmuştur. I numaralı cümlede edebiyatın — ilişkisi, II numaralı cümlede — ilişkisi, III numaralı cümlede — ilişkisi, IV numaralı cümlede — ilişkisi ortaya konmuştur.
“ İstanbullu Hoca tekrarladı:
— Sen Müslümansın ve OsmanlIsın. Bunun ne demek olduğunu sana söyleyeyim mi? Dinle: Senin cetlerin defalarca ve defalarca Konstantiniye diye sefere çıktılar.
Amma yalnız kanları bu fethin şerefini elde etmeye yetmedi. Ve Arap dahi defalarca aynı şeref uğruna, başlarında Eyyub Ensari’nin taşıdığı sancak da olduğu halde aynı sefere çıktılar amma bu emsalsiz fethe yalnız İslam da yetmedi. Vakta ki senin kanın İslam’ın imanı ile birleşti, işte o zaman Allah’ın takdis ettiği büyük fetih müyesser oldu. Senin ikbalin, senin varlığın bu birliğe bağlıdır. Birinden koptun mu uçurum seni yutar, yutacaktır.”
Hikmet sayılır bunca rubâîmiz var
Sokrat’ça Felâtun’ca rubâîmiz var
Hikmetten fazla şi’ri andırır bir de
Üstâd Şekip Tunç’a rubâîmiz var
Sokrates’in hiçbir şey dediği yoktur aslına bakarsanız. Bütün dedikleri ve demedikleri, öğrencisi Platon’dan aktarmadır. Ama Platon bile, tüm bencilliğine karşın, velinimetinin ağzına böyle bir söz koymamıştır. Sokrates’in dediği “Bilmediğimi biliyorum”dur. Bu söz de “ Neleri bilmediğimi biliyorum”, “Bilmediklerimin neler olduğunu biliyorum” , “ Bir şeyi bilip bilmediğimi biliyorum”, “ Bilmediğim şeyi, bilirim sanmıyorum”, “Bilmediklerimi bilir geçinmiyorum “anlamlarına gelebilir ama “Hiçbir şey bilmiyorum” anlamına hiç gelmez.
Cahit Sıtkı Tarancı
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder
Dante gibi ortasındayız ömrün”
diye yazmıştı şiir ödülünü kazanan yapıtında. Ne kadar da karamsar bir şiir demişlerdi kimileri. Onlara göre yaşama isteği vermeliydi sanat, yaşama bağlanma tutkusu... Nahit Sırrı Örik’le konuşuyorduk bir gün. O da okumuş bu “Otuz Beş Yaş” şiiri konusundaki yazıları: “ Neresi karamsar beyefendi?” dedi. “Adam yetmiş yaşına gelmeyi gözüne kestirmiş...”