7.Sınıf : Türkçe 6. Ünite : Fiiller - Ek Fiil - Fiillerde Zaman - Test Sorular
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Ek fiilin iki görevi vardır: İsimlerin ve isim soylu sözcüklerin sonuna gelerek onların yüklem olarak kullanılmalarını sağlamak; basit zamanlı fiilleri, birleşik zamanlı fiil yapmak.
Ek fiilin geniş zamanı ile haber kiplerindeki geniş zamanı karıştırmamak gerekir. Ek fiilin geniş zamanı isimlere eklenerek onları yüklem yapar. Burada dikkat etmemiz gereken şey, isim ve isim soylu sözcüklerin kişi eki alarak cümlede yüklem görevi üstlenmeleridir.
Afrika’nın uzak bir ülkesinde bir zamanlar hüküm süren bir kral vardı. Kralın çocukluktan beri birlikte büyüdüğü, hiç yanından ayırmadığı bir dostu vardı. Bu dostu iyi veya kötü her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi. Dediği şey şuydu: Bu işte de bir hayır var! Bir gün kralla dostu ava çıktılar. Kralın dostu tüfekleri dolduruyor, krala veriyordu. Kral da ateş ediyordu. Muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir hata yaptı. Kral da ateş ederken tüfek geriye doğru patladı.
Ek fiil cümleye; gerçekleşmemiş niyet, terk edilmiş alışkanlık, şart, küçümseme, gereklilik, kesinlik, başkasından duyma, olasılık anlamları katar. Örneğin, “Çalışırsan başarılı olursun.” cümlesinde ek fiil, cümleye şart anlamı katmıştır.
İnsanlara ağır ağır sokulmaya çalışıyordum. Baba dan kalma ev, anamın sayesinde gürül gürül işliyordu. Bense orada kafamı kuma sokmuş devekuşu gibi oldum önce. Artık bütün günümü ve gecemi burada geçirecektim. Etrafımı çeviren insanların hepsini kendimden çok iyi, çok namuslu, hani demin söylediğim evine dönen “müsrif çocuk” ruhuyla seyrediyordum. Niyetim yazı yazmak bile değildi. Balığa çıkacaktım.
Havada ve denizdeki tirşe maviliğin üstünde birtakım esmer damlacıklar görünürdü. Sağa sola oynayıp bir istikamet tuttururlardı. Sonra bu esmer lekecikler geçip giderlerdi. Konstantin Efendi, onların çok uzaktan geçtiklerini görürdü. Gözlerini kısardı.
Burada beni kangurular çok etkiledi. Avustralya’ya geldiğimizden beri doğru dürüst bir kanguru görmemiştik. Meğer çiftliğin bir bölümünde kanguru da besleniyormuş. Ev sahipleri, elimize yağ sürülmüş ekmek dilimleri ve şekerli çay dolu taslar verdi. Doğruca kanguruların yanına gittik. Onları beslerken duyduğum coşkuyu hiç unutamıyorum.