Fetih ve Fatih - 3

Fatih Sultan Mehmet Rum soyluların ve Hristiyan vassalların çocuklarına idari görev vermiştir.

Bir tarihçi İstanbul’un fethiyle ilgili olarak “Bu durum Avrupa’daki derebeyliklerin yıkılmasına zemin hazırladı." demiştir.

II. Mehmet, İstanbul’un fethi öncesinde ilk olarak Karamanoğulları ile anlaşmış, Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı’nı (Boğazkesen) yaptırmıştır.

Osmanlı Devleti’nin İstanbul’u fethetme girişimleri karşısında Bizans, Haliç’in girişini kalın zincirlerle kapattırmış, surları güçlendirmiş, Papa ve Macarlardan yardım istemiştir.

İstanbul’un fethi öncesinde II. Mehmet, Bizans ve Sırplara bazı tavizler vermiş, Venedik'le yapılan antlaşmayı yenilerken, Macarlarla üç yıllık bir mütareke yapmıştır.

II. Mehmet’in fetih için yaptığı hazırlıklar karşısında Bizans Hristiyan dünyasından Haçlı Seferi düzenlemesini istemiştir. Bunu değerlendirmek isteyen papa, Ayasofya’da Ortodoks ve Katolik mezheplerinin birleştirilmesi için bir ayin düzenletmiştir. Bu durum karşısında halk adına Grandük Notaras “İstanbul'da Latin külahı görmektense Türk sarığı görmek evladır.” diyerek tepkisini ortaya koymuştur.

İstanbul’un fethinde;

• Osmanlıların top atışları ile surları yıkma girişiminin sonuçsuz kalması,
• Haliç’in ağzının büyük zincirlerle kapatılmış olması nedeniyle Osmanlı donanmasının Haliç’e girememesi,
• Bizans’a yardıma gelen Venedik, Papalık ve Ceneviz gemilerinin Osmanlı donanmasını yararak Haliç’e girmesi, ordu ve halk üzerinde olumsuzluğa neden olmuştur.

Caner Öğretmen, “Çünkü İstanbul, coğrafi konumu itibariyle önemli deniz ve kara yolları üzerinde bulunmaktadır. Tarihî seyir içerisinde bu şehir, ticaret yollarının kesiştiği bir merkez hâline gelmiştir. Ayrıca İstanbul’un Karadeniz ve Akdeniz kültürlerini birleştiren bir boğaza sahip olması, şehre ayrı bir önem kazandırmıştır.” demiştir.