7.Sınıf : Türkçe 6. Ünite : Fiiller - Ünite Tekrar Testleri - Test Sorular
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Uygur ilinde Hulin adında bir dağ vardı. Bu dağdan Tuğla ve Selenge adında iki ırmak çıkardı. Bir gece bu iki ırmak arasındaki bir ağacın üzerine gökten mavi bir ışık indi. İki ırmak arasında yaşayan halk bunu dikkatle takip etti. Mukaddes ışık, ağacın gövdesinde aylarca durdu. Ağacın gövdesi gittikçe kabarıyor, oradan güzel musiki sesleri geliyordu. Geceleri, otuz adım çevresinde bir ışık görünüyordu. Bir gün ağacın gövdesi yarılarak içinden beş çocuk çıktı.
(I) Hava güzel, güneşli ağustos böceği de çok neşeliymiş. (II) Bir ağacın dibine çekilirmiş gölgeye. (III) Yan gelip yatar, şarkısını söylermiş. (IV) Ağustos böceği eğlenmeye dursun hiç durmadan çalışırmış karınca.
Türkiye'nin “müze müze gezdiren” tek kartı müzekart ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 300’ü aşkın müze ve ören yerini ücretsiz gezebilir, tarihte keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Müzekart, geçmişine değer veren kültür ve sanat meraklılarına avantajlarla dolu tarihî bir imkân veriyor. Bu kart sayesinde uygarlıkların zevklerini, düşüncelerini, inançlarını, yaşam tarzlarını koruyan ve bu mirası geleceğe taşıyan müzeleri yılda iki kez ücretsiz ziyaret edersiniz. Müzekart ile sanat, bilim, kültür ve tarih evi sayılan müzelerin kapıları yani tarihin kapıları sizler için sonuna kadar açılıyor.
Bu metinde,
I. Yardımcı fiille kurulan birleşik fiil
II. Kurallı birleşik fiil
III. Anlamca kaynaşmış birleşik fiil
I. Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
II. Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
III. İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi
IV. Bir gece yarısı yazıyorum bu mektubu Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
Zaman akıyordu, ben susuyordum
Ben zamanın neresinde duruyorum
Suskunluğuma sessizliğin sis perdesi çöküyor
Bir hüzün düşüyor gözlerime
Karamsarlık kaplıyordu duygularımı
İşte o an kopup gidiyorum
Mesafesiz uzaklara
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.