Her Yenilik Geleceğimize Bir Katkıdır - 1

“Nanoteknolojinin Babası” Richard Feynman ve Katkıları Gelelim Feynman’ın bu alana katkılarına. “Aşağıda Bir Sürü Yer Var” başlıklı konuşmasında Feynman bütün “Brittanica Ansiklopedisinin bir toplu iğnenin başına nasıl sığdırılacağı, nasıl bir inçin (2.54 cm’nin) 64’te birinden büyük olmayan motorlar yapılabileceği hakkında yorumlar yapar. Bir toplu iğnenin başı uçtan uca bir inçin 16’da biridir. Bu alanı 25.000 kez büyütürsek ancak ansiklopedinin tüm sayfalarının alanına eşit olur.

Feynman yalnızca eğlenmek için ve insanların bu alana olan ilgilerini artırmak adına bir tür yarışma düzenlemiştir. Bir kitap sayfasındaki bir bilgiyi alıp onu elektron mikroskobuyla okunabilecek
biçimde çizgisel bir ölçekte 25.000’de birinden daha küçük alana yerleştirebilecek ilk kişiye ve 1/64 inç küp büyüklüğünde dışarıdan denetlenebilen, çalışan bir elektrik motoru yapabilen ilk kişiye 1000 ABD doları ödül vereceğini duyurur. Feynman iki ödülü de ödemiştir. 1960’da Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü öğrencisi VVİlliam Floward McLellan minyatür motoru o günün teknolojisini kullanarak yapmayı başarmıştır.

 ikinci ödülü Stanford Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Tom Newman, Elektron Demeti Litografisi kullanarak Charles Dickens’ın İki Şehrin Flikayesi’nin ilk sayfasını 1/25.000 ölçekte küçülterek yazmayı başararak kazanmıştır. Nanoteknoloji alanını başlatma onuru Feynman’a aittir ve günümüzde düzenli bir şekilde “Feynman Nanoteknoloji Ödülü” yarışmaları yapılmaktadır.

Bir bilim kurgu filminden fırlamış gibi gözükse de bir cerrahı (yani nano boyutta çalışabilen bir sistem) yuttuğunuzu ve bu cerrahın vücuttaki sorunlu yere gidip oraya “baktığım” , bilgiyi bize aktardığını ve onarım yaptığını düşünün. Bunlar nanoteknolojinin sınırları içerisinde üzerinde büyük bütçeler harcanarak araştırılan çalışmalardır. Günümüzde tıpta doku mühendisliğinin temel nanoteknolojik gelişmeler ile nasıl ilerlediğine şahit oluyoruz. Yapay olarak üretilen organlara oksijen sağlayan mikroskopik cihazlardan, biyolojik sistemlerin devamlılığını sağlayan çeşitli mikro ve nano cihazlara kadar nanoteknolojinin hayatımızda oynadığı rolü görmekteyiz. 

(Kaynak: Burak Cem Coşkun, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fizik Müh. Böl. öğr. Prof. Dr. Mehmet Özer, İstanbul Kültür Üniversitesi, Fizik Bölümü)

Yukarıda Richard Feynman ile ilgili Genel Ağ haberinin düzenlenmiş hâli verilmiştir.

Bu bilgilere göre;

I. Richard Feynman nanoteknolojinin fikir babasıdır.
II. Nanoteknoloji ilk defa canlı dokuların kopyalanmasında kullanılmıştır.
III. Nanoteknoloji insan yaşamını kolaylaştırıcı özellikleri olan bir teknolojidir.
IV. Richard Feynman hayal etmenin önemini ve bilimi sevdirmeyi insanlara öğretmeye çalışmıştır,

Buhar gücünden faydalanmak isteyen Deniş Papin 1679 yılında düdüklü tencereyi icat etti. 1698 yılında Thomas Savery kaynayan suyu buhar odacığına doldurduktan sonra odacığın üzerine soğuk su döküldüğünde suya dönüşen buharın vakum etkisi meydana getirmesiyle suyun içeri çekilmesini gerçekleştirdi. Böylece maden ocağındaki suyu dışarıya atmayı başardı. 1764 yılında James Watt iki odalı bir buhar makinesini geliştirdi. Daha sonra James Watt buhar makinesinin seri üretiminin yapılmasını sağladı. Buhar makinesinin fabrika, tren ve gemilerde kullanılması Sanayi İnkılabı’nın başlamasında etkili oldu. XVIII. yüzyılda kömür ve su gücü ile çalışan buharlı makineler kullanılırken zamanla fosil yakıtlar ve elektrik ile çalışan makineler sonrasında ise yenilenebilir enerji kaynakları
ile çalışan makineler kullanılmaya başlanmıştır.

Bu bilgilere göre buhar gücü ve buharla çalışan makinelerle ilgili;

I. Üretim ve ulaşım gibi farklı alanlarda yararlanılmıştır.
II. Buhar makinesinin icat edilmesinde daha önce yapılan çalışmaların katkısı olmuştur.
III. Günümüzde fabrikalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı zorunlu hâle gelmiştir.
IV. Buhar makinesi ile ısı enerjisinin mekanik enerjiye çevrilmesi Sanayi İnkılabı’nın başlamasında etkili olmuştur,

Marie Curie ve eşi yaptığı çalışmalar sonucu polonyum ve elementini buldular. Polonyum çıkarıldıktan sonra geri kalan posa üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda “radyum” elementini buldular. Radyum elementi bugün kanserin ve bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Orta Çağ’da Batı’da bilimsel gelişmeler oldukça sınırlıdır. Özellikle Katolik Kilisesinin halk üzerindeki otoritesi ve bilimsel faaliyetlere izin vermemesi Avrupa’da bilimin gelişmemesinde etkili olmuştur.

İlim öğrenmek kadın-erkek herkese farzdır.”
“Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.”
“Muhakkak ki alimler, peygamberlerin mirasçılarıdır.”

Gök cisimlerinin üzerinde bulunan varlık veya nesnelere uyguladığı çekim kuvvetine kütle çekim
kuvveti denilir.

Hazini ve Biruni, kütle çekim kanununun varlığını biliyordu. Newton ise kütle çekim kanununu sistemleştirmiştir.

Okyanuslardaki gelgit olayları, fırlatılan bir cismin yerküreye düşerken belirli bir yol izlemesi, gezegenlerin belli bir yörünge izlemesi, Dünya’nın dönüşü sırasında nesne ve cisimlerin uzaya fırlamaması, uzaya fırlatılan roketlerin belirli bir hesaba göre konumlandırılmasının nedenlerinin cevapları kütle çekim kanunu ile açıklanabilir.