Kavimler Göçü - 3

Türk boylarının tarihsel göç yolculuğu etkileşime geçtikleri
toplulukların yerel kültürlerini de etkilemiştir.
Rusların igor, Germenlerin Nibelungen Destanı’nda
çeşitli Türk topluluklarına ait kültürel izler bulunur.
 

Buna göre Orta Çağ’da Germen ve Slav kavimlerine ait kültürel unsurlarda;
 

I. Hazar,
II. Hun,
III. Avar

Kurum Han ve Omurtag Han döneminde en parlak
devirlerini yaşayan —- Sofya, Niş, Belgrad, Üsküp gibi
önemli ticaret yollarını ellerine geçirdiler ve ekonomik
bakımdan geliştiler. Ancak halk arasında IX. yüzyılın
başlarında Bizans’ın etkisiyle Hıristiyanlık yayılmaya
başlamıştır. Boris Han’ın Hıristiyanlığı kabul etmesiyle
de bütünüyle hıristiyan olmuş ve zamanla Slavlaşarak
kendi öz dillerini unutmuşlardır.

Karadenizin kuzeyinde bulunan itil, Kuban, Ten, Özi ve Turla nehirleri sundukları yaşamaya elverişli şartlar nede-niyle Hazar, Bulgar, Peçenek, Uz ve Kıpçak gibi Türk boyları arasında büyük bir öneme sahip olmuşlardır.

Tarih Öğretmeni Mustafa Bey “ilkel topluluklarda görülen
göçebe hayat tarzı ile eski Türk topluluklarının atlıgöçebe
hayat tarzı birbirinden farklıdır.” diyerek dersine
başlamış ve öğrencilerinden bunu örneklendirmelerini istemiştir.
 

Öğrencilerin bu yargıya;
 

I. Türk topluluklarının hayvancılığa dayalı bir ekonomide yürütmeleri,
II. devlet olgusunu erken dönemlerde oluşturmaları,
III. millet bilincine sahip olmaları

Altayların eteklerinden başlayan bozkırlar Hazar Denizi’nin kuzeyinden Karadeniz’in kuzeyine uzanmakta ve bu bölgedeki nehirler vasıtasıyla zengin bir ot çeşitliliği oluşturarak bölgeyi zenginleştirmektedir.
 

Bu coğrafi yapının;
 

I. hayvancılığın temel ekonomik uğraş olması,
II. göçebe kavimlerin bu bölgede etkin olması,
III. istikrarlı bir siyasi yapının kurulamaması

I. Avarlar
II. Bulgarlar
III. Kumanlar
IV. Peçenekler
V. Sabarlar

Kök Türkler itaat altına aldıkları On-ok Türklerinin başına
bu topluluktan Bars Bey’i atamış hatta Bars Kağan
hanedan mensubu bir prensesle evlendirilmiştir.

Hunların 374-375 yıllarında İtil Nehri’ni geçerek Avrupa
önlerinde görünmeye başlamasıyla birlikte birçok
kavmin kaderini değiştirecek olan ve “Kavimler Göçü”
denilen büyük yer değiştirme hareketi başlamıştır.
Kavimler Göçü ile Türk varlığı Avrupa kıtasına kadar
uzanma fırsatı bulurken, Avrupa'da yaşayan kavimlerin
ve devletlerin de sosyal, siyasi, ekonomik durumlarında
da köklü değişiklikler olmuştur.

Orhun Kitabelerinde Bilge Kağan: “... devletim var
olduğu için kısmetim var olduğu için ölecek milleti
diriltip besledim. Çıplak milleti elbiseli, fakir milleti
zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Değerli illiden,
değerli kağanlıdan daha iyi kıldım....” demiştir.