9. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 4. Ünite : Masal/Fabl - Masal/Fabl Çeşitleri ve Özellikleri - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
• Asıl kahramanı insanlardır. Kişileri belli bir toplumun bilinen bir zamanda yaşamış kişileri değil, adsız kişilerdir. Bazen kişinin bir adı varsa bu sadece anlatmayı kolaylaştırsın diye verilmiş ya da sahibinin bir özelliğini, bir halini belirtmek üzere takılmıştır: Sitti Nusret, Keloğlan, Altın Toplu Sultan...
• Peri, dev, gulyabani, şahmeran, Zümrüdünka, cin, dev gibi varlıklar bu türe özgüdür.
• Her ülke ve zamanda olabilecek padişah, vezir, köylü, kadın, kadı vb. sembol tiplerdir.
• Kahramanları hem olağan hem de olağanüstü özelliklere sahiptir.
Dünya klasikleri arasına giren ve Batı dillerine de çevrilen Arap masalları külliyatıdır — . Anlatıcısı Şehrazat’tır. Kahramanları Şehriyar adlı bir şehzade ile Şehrazat adlı eşidir. Masalların konusu ise Şehriyar’ın kadınların ihanetine uğraması sonucu her gece sonunda bir kadını öldürmesiyle başlar. Eser, başvezirinin kızı Şehrazat’ın Şehriyar ile evlenip kadınları kurtarmak için anlattığı ve bin bir gece boyunca, sabahın ilk ışıkları doğuncaya kadar anlattığı ve sonunda Şehrazat’ın başarısıyla sonuçlanan bir anlatmalar bütünüdür.
Bir masalda “Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Allah’ın kulu çok, çok demesi pek günahmış.” şeklinde kalıplaşmış ifadelerin yer aldığı bölüme ne ad verilir
Talihsiz kadın sabahlara kadar Allah’a dua eder; üçler, yediler, kırklar aşkına; erenler, evliyalar, pirler hürmetine çocuğuna can verilmesini niyaz eder.
Allah indinde bu dualar kabul olur, kadının taş bebeği canlanır. Zavallı kadın sevinçten ne yapacağını şaşırır. Sabah olur olmaz hemen kocasının yeni evine koşar, ona da haber verir. Koca ikinci karısını boşamaz, onu da yanlarına alarak eski evlerine dönerler. Böylece sönmüş bir ocak yeniden canlanır.
Bir aslan, Bağdat dolaylarında güzel bir ormanı, kendisine av alanı olarak belirlemiş. Ormandaki hayvanlardan her gün birkaçını yakalayıp yermiş. Ancak bunları yakalayayım, derken diğerlerini de ürkütüp kaçırırmış. Hayvanlar, her gün heyecan ile yaşamaktansa yazgılarına boyun eğip her gün içlerinden birini kura ile aslana göndermeyi kararlaştırmışlar. Hiç olmazsa kura sırası gelinceye kadar yaşayabileceklerini düşünmüşler.
Aslan da bu anlaşmaya razı olmuş. Her gün, kura kime çıkarsa aslana gönderiliyormuş. Ormana, sözde rahatlık ve huzur gelmiş. Günün birinde, kuradan tavşan çıkmış. Canını kolay kolay vermeyi düşünmeyen tavşan, arkadaşlarına:
-Aklıma birçözüm geliyor. Başarılı olabilirsem,hepinizi şu aslandan kurtarmış olacağım, demiş. Ve bilerek yemek zamanını geciktirecek kadar oyalanmış. Aslanın açlığı giderek çoğalmış, öfkesinden kuyruğunu yerlere vurmaya ve kükremeye başlamış. Tam bu sırada, tavşan sözde bir heyecanla aslanın karşısına çıkararak,
- Padişahım, demiş. Bugün kurada ben çıktım. Ancak huzurunuza gelirken yoldaki bir kuyu başında, başka bir aslanla karşılaştım. Üzerime saldırıp yaklamaya çalıştı.
Çiftçinin biri öleceğini anlamış, kendisinden sonra oğullarının da toprağı ekmelerini, görgü edinmelerini istemiş. Çağırmış onlara demiş ki: Evlatlarım ben artık bu dünyadan gidiyorum; bağın bir yerine bir şey gömdüm, arayın, bulursunuz! Adamcağız gün gelmiş ölmüş, oğulları gömülü bir kap altın var zannedip bağı baştan başa kazmışlar. Altın maltın çıkmamış ama toprak bellendiği için o yıl bağ her seferkinden yüz katı üzüm vermiş.
I. Olayların belli bir zaman ve mekânda geçmemesi
II. Belirsiz geçmiş zamanla anlatılması
III. Genel olarak tekerlemelerle başlayıp bitmesi
IV. Millî duygularla dinî inançlar gibi konuları tercih etmesi
V. Anlatmaya bağlı edebî bir tür olması
— edebiyatı sanatçısı — , fabl örnekleri veren ve bu türde tanınan sanatçılar arasında yer alır.