Metin Türleri - 1

6/B sınıfı öğretmeni Bilge tahtaya metin türlerine ait bir tablo çizmiş ve öğrencisi Gökçen’den tabloyu metin türlerinin özelliklerini dikkate alarak işaretlemesini istemiştir.

• Kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları üzerinden belirli bir tarih geçtikten sonra kaleme aldığı yazılardır. Bu yazılar tarihe ışık tutar.
• Genellikle oynanmak için yazılan yazılardır. Bu yazılarda insana ders vermek, insanı düşündürmek amaçlanmıştır. Suflör, sahne, oyuncu, kabare gibi terimleri vardır.
• Tarih atılarak yazılan, bir hitap cümlesi ile başlayan, bir duyguyu, düşünceyi ya da dileği iletmek amacıyla kaleme alınan yazılardır.

Dünyaca ünlü bir futbolcu, verdiği bir röportajda şunları söylemiştir: Profesyonel anlamda futbola çok geç adım attım. Gençliğimde sportif anlamda pek çok hata yaptım. En büyük hedefim genç futbolculara yol gösterebilmek için gençliğimde yaşadığım ve beni derinden etkileyen olayları anlatan bir eser kaleme almaktır.

Muhterem Valideciğim,

İstanbul’dan ayrılışımdan beri sizlere ancak birkaç telgraftan başka bir şey yazamadım. Bu sebeple büyük merak içinde kaldığınızı tahmin ediyorum. Bilhassa, hakkımda bazı çevrelerden ve gerek gazetelerden işittiğiniz tamam olmayan haberler, şüphesiz merakınızı artırmıştır. Şimdi vereceğim bilgilerle tatmin olacağınız için endişe duyacak hiçbir şey yoktur.

Hâkim : (Önünde bulunan dosyaya göz gezdirir, gözlüğünü takar.) Evet, seni dinliyorum anlat bakalım!

Suçlu : (Ellerini birleştirerek.) Olay nasıl gerçekleşti hatırlamıyorum efendim.

Hâkim : (Avukata dönerek.) Görgü tanıklarınız var mı?

Avukat: Var Hâkim Bey.

Hâkim : Çağır o zaman.

Avukat: (Kapıdaki görevliye dönerek.) Bakkal Kemal Bey’i çağırın.

Henüz ilkokul 4. sınıf öğrencisiydim. Bir sabah köyde kuzenim Ali’yle birlikte koyunları otlatmaya çıkmıştık. Tabi, evden çıkarken tüm ev halkı uyuyordu. Kimseye haber vermeden kuzenimle birlikte koyunları alıp evden uzaklaştık. Kuzenimle konuşa konuşa köyün dışına kadar gitmiştik. Koyunlar otlarken biz de bir ağacın gölgesinde oturup soluklanalım dedik. Tabii oracıkta uyuyup kalmışız. Gözlerimi açtığımda vakit epey geçmiş; hava kararmaya başlamıştı. Hemen kuzenim Ali’yi uyandırdım. Ali uyandı, koyunları toplayıp evin yolunu tuttuk. Karnımız çok acıkmıştı. Eve geldiğimizde herkes telaş içindeydi çünkü kimseye haber vermeden evden çıktığımız için ev halkı akşama kadar tüm köyde bizi aramıştı. Annem, dedem ve teyzem bize çok kızdı. Biz de o günden sonra kimseye haber vermeden evden çıkmaya tövbe ettik.

Okland, yelkenler kenti olarak da anılan, Yeni Zelanda’nın en önemli kenti. Kente yelkenler kenti denmesinin sebebi neredeyse herkeste bir teknenin bulunması. Denizin temizliği, koyların güzelliği dillere destan olmuş. Kent içinde adım başı park bulunuyor. Ada zaten başlı başına park. Eski binalar asıllarına uygun olarak onarıldığı için kent kuruluş yıllarındaki güzelliği hiç yitirmemiş.