Altı yaşımdayken, ilk çağın ormanlarını anlatan "Gerçek Öyküler" adlı bir kitapta çok güzel bir resim görmüştüm. Bir boğa yılanı avını yutmak üzereyken resmedilmişti...Kitapta şunlar yazılıydı: "Boğa yılanı avını çiğnemeden, bütün olarak yutar ve hareket edemez hâle gelir. Sonra da onu sindirebilmek için altı ay boyunca uyur."
Bu orman maceraları üzerinde uzun uzun düşündüm, sonra renkli bir kalemle ilk resmimi yapmayı başardım... Şah eserimi büyüklere gösterdim ve korkup korkmadıklarını sordum. Ama onlar: "Korkmak mı? Bir şapkadan niye korkalım ki?" dediler. Oysa çizdiğim resim bir şapkaya ait değildi. Koca bir fili sindirmekte olan bir boğa yılanını çizmiştim ben.
Neyse, büyükler anlayabilsin diye başka bir resim daha çizdim. Bu kez boğa yılanının midesindeki fili açık saçık göstermiştim. Şu büyüklere hep açıklama yapmak gerekiyor…
(Küçük Prens'ten...)
Yukarıdaki metnin türüyle ilgili İhsan bazı yorumlar yapmıştır.