8. Sınıf Türkçe 9. Ünite : Metin Türü - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Serbest düşüncenin ifade alanı olan denemelerde yazar, görüşlerini kesin hükümlere varmadan, samimi bir üslupla okuyucusuna sunar.
Tat insanın damağındadır ve bu hiçbir zaman ödemeyle ilgili bir şey değildir. Ödediğiniz şey ne ise adına bedel dersiniz. Siz bir bedel ödüyorsanız o artık sizin sahibinizdir ve siz o şeyin kölesi olmuşsunuzdur. O yüzden para için çalışanlar da kölelik sisteminin birer parçasıdır. O yüzden dikkat edin ne kadar çalışırsa çalışsın insanların bereketi yeterli gelmiyor. Bereket nedir, diye sorsam ne cevap verirdiniz? Bereket olanın yetmesidir. Biz daha az kazanırken, daha az şeye sahipken daha mütevazı yaşayan insanlardık. Şimdi ise birçok kişi “Onda var, bende yok.” psikolojisiyle yönetiliyor. Aslında bu hayat, bir nefesle geldiğiniz yine bir nefesle bitecek olan bu hayat, sadece tat aldığınız sürece keyiflidir.
İnsan elinde ne illet var ki dokunduğunu değiştiriyor, kendiliğinden iyi ve güzel olan şeyleri bozuyor. İyi olmak arzusu bazen öyle azgın bir tutku oluyor ki iyi olalım derken kötü oluyoruz. Bazıları, “İyinin aşırısı olmaz çünkü aşırı oldu mu zaten iyi değil demektir.” der. Kelimelerle oynamak diyeceği geliyor insanın buna.
Olay: Bir babanın çocuğunu Beşiktaş maçına götürmesi
Yer: İstanbul, stadyum
Zaman: Yaz
Kişiler: Baba ve oğlu
Anlatıcı: 3. kişi
Bir kişi hangi toplumda yetişmişse o toplumun çocuğudur. Edindiği bilgiler ne olursa olsun, düşüncesi o toplumun ürünüdür. Bizim söylediğimiz ise bu toplumda; şu, bu bireyin birtakım bilgiler edinmesi değil, toplumun değişmesi ve eski düşüncesinden ayrılıp Batı dünyasının düşüncesine geçmesidir. Bizde yıllardan beri Fransızca, Almanca, İngilizce öğrenenler yetişti; içlerinde o dilleri iyi bilenler de oldu. Bu insanların, toplumu hiç de etkilememiş olduklarını söyleyemeyiz ancak onların etkisi yüzeyde kaldı, derinlere işleyemedi.
Makbulka, tek kişilik oyun arayanlar için önemli bir çalışma. Tek kişilik oyunlarda konuşma örgüsünü oluşturmak çok zordur. Tek başında bir mekânda konuşacak bir oyun kişisini inandırıcı bir şekilde kurgulamak problem oluşturur. Ancak yazar bunu bir sorun olmaktan kurtarıyor, oyun gerçekliği içinde metindeki kadının içsel yolculuğuna dâhil oluyoruz ve merakla onu takip ediyoruz. Bir kadının yaşam yolculuğundaki durakları, oyunsal bir zaman içerisinde böylesine işlevsel bir şekilde kurgulamak Meyzinoğlu’nun katıldığı yarışmadan aldığı birincilik ödülünü fazlasıyla hak ettiğini gösteriyor. Okurken bile böylesine yoğun bir etkileşim yaşatan oyunun sahnelenmesinde çok daha büyük bir etki uyandıracağına eminim.
İstanbul aydınında öteden beri bir “Avrupalı adam” olmanın özlemi vardır. Batılılar gibi “prensip sahibi”, her gün saat kaçta ne yapacağını ve ne düşüneceğini bilir, randevularına dakikası dakikasına sadık, ziyaretlerini ihmal etmeyen, mektuplara zamanında cevap veren ve iş hayatı saat gibi işleyen adam olmak, belki Tanzimat’tan beri bazı İstanbul aydınlarının ideali hâlinde yaşamıştır. Kılığı, kıyafeti, hayat üslûbu, tavrı, edası ve insanlarla ilişkileri bakımından bu medenî adam tipini gerçekleştirmiş Osmanlı aydınlarına rastlamadım değil.
Her milletin düşünürleri olduğu gibi düşünemezleri de var tabii ki. Düşünemedikleri için ne düşündüklerini de bilemiyoruz ama yine de onlar düşüncelerini söylemekte çok ısrarcı davranıyorlar. Düşünmeden konuştukları için ne düşündüklerinin de pek bir önemi olmuyor toplum içinde. Leyleğin ömrü laklakla geçer, derler ya onların da ömrü sadece laklak etmek.
Bilgisayar, internet ve video oyunları ile hızla gelişen bir ekonomi sektörünün yarattığı sanal dünyanın çocuklar üzerindeki etkilerine ait tartışmalar giderek ülkemizde de yoğunlaşıyor. Aileler, psikologlar, sosyologlar, eğitimciler, İletişimciler, eğitim teknologları ve akademisyenler tartışmanın taraflarını oluşturmaktadır. Tartışmacıların bir grubu çocuklar üzerinde olumsuz etkileri savunurken bir grubu faydaları üzerinde duruyor. Eğitimciler ve eğitim teknologları ise bu iletişim ve etkileşim dünyasının yaratıcıları ile iş birliği yapılarak hazırlanacak programların okullarda kullanılmasının çocuklara sağlayacağı kazanımlara işaret ediyorlar. Öyle görülüyor ki tartışmalar bu konularda henüz teorileri oluşturmakta bir sonuca ulaşmış değil. Bilgisayar, internet ve video oyunlarının çocukların küçük yaşlarda teknoloji ile etkileşime girmesinin zararlarına işaret eden görüşlere karşın, çocukların bu dijital teknolojiye ilgi duyması ve onların bu teknolojiyi kendilerine faydalı hâliyle kullanmaları da önemlidir. Ailelerin gerek internet kullanımında gerek video oyunlarının seçiminde kontrolü elden bırakmamaları gerekmektedir.
Bir edebiyat ve sanat eserini çeşitli yönleriyle inceleyip açıklamak, anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazılara “eleştiri” adı verilir.