9. Sınıf: Türk Dili ve Edebiyat - 1. Ünite : Giriş - Metinlerin Sınıflandırılması - Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
I.
Bir dinleyici Bethoven’e G. Senfoni’de ne anlatmak istediğini sorar. Bethoven G. Senfoni’yi tekrar çalar ve “Bunu anlatmak istiyorum.” der.
II.
Picasso’nun sergisini gezen bir izleyici, kimliğinde “balık” yazan bir tablonun önünde durur ve tabloda zihninde tasarladığı balığı göremeyince sorar ressama: Hani, balık bunun neresinde? Ressam cevap verir: Gördüğün balık değil, tablodur.
Roman, öykü gibi kurmaca bir dünyanın ya da kurmaca bir gerçekliğin oluşumuna gelince: Yazar, eserini yaşayarak ve okuyarak edindiği deneyimlerinden kotardığı bir kurmaca gerçekliğe dayandırır. Kurmaca gerçekliğin içinde hem asıl gerçeklik hem de hayal gücü vardır, bir çeşit bileşke diyebiliriz kurmaca gerçeklik için. Yani kurmaca gerçeklikte gerçek dünyanın bire bir yansıması değil, gerçek dünyanın yazar merceğinden süzülmesi vardır. Edebî eserlerden bilgi, deneyim, tarih, kültür tarihi, hayat felsefesi edinebiliriz. Okuyucu, hayat bilgilerini yalnızca kendi deneyimlerinden değil, okuduğu edebiyat eserlerinden de alır; bunlarla ruh dünyasını zenginleştirir. Edebiyatı fen öğretiminde bile ders programına katma eğilimi birçok ülkede vardır. Bizde de üniversitelerimizde Türkçe dersleri zorunlu dersler kapsamında. Edebiyatın estetik eğitim denen sanat yoluyla eğitimde payı yadsınamaz.
I.
Hemen müdürün yanına çıktım, beni okula yazmasını rica ettim. Yorgunluk, açlık ve uzun zamandır yıkanmamak beni o kadar çirkin bir hale getirmişti ki, onun üzerinde iyi bir etkim olmayacağı doğaldı. Benim bir serseriden başka bir şey olmadığımı sanmış olmalı ki isteğime ne “olur” ne de “olmaz” demeden öteki öğrencilerin kaydına devam etti. Bu hâl üzüntümü bir kat daha artırdı, kendimde diğer yazılanlar kadar kabiliyet ve azim olduğuna şüphe etmiyordum. Fakat bunu nasıl gösterebilirdim?
II.
Millî Edebiyat Dönemi sadece dil ve şekil milliyetçiliğinden ibaret değildir. Bunların yanında bir de muhteva konusu vardır. Dönemin şair ve yazarları işlenen konular itibariyle de millete yönelmiş ve halkın sesini duyurmaya, onu eğitmeye, ona yol göstermeye çalışmışlardır. Bu edebiyat, bir “millet olma” edebiyatıdır. Elbette bu boyutlarından dolayı aynı zamanda siyasal bir edebiyattır. İsmine ister “millî edebiyat” , isterse “milliyetçi edebiyat” densin, tek meselesi hece vezni ve sade Türkçe gibi edebî malzemenin şekil tarafını ortaya koyan şeyler değildir. Asıl mesele milli ruhtur.
I.
Nedir felsefi tutum? Tutum bir tür zihniyettir. Zihniyet, zihnin akıl yürütürken içinde bulunduğu ortamdır. Bu ortam akıl yürütmede kullanılan kavramlara anlam kazandırır. İnsanın olgusal ve büyüsel diye doğuştan sahip olduğu iki zihniyet vardır. Her insanda tabii olarak bulunan bu zihniyetlerin fertler üzerindeki hâkimiyeti, toplumların uygarlık derecelerine, fertlerin içinde bulundukları ruhsal durumlarına göre değişir.
II.
Süleyman Paşa, 1356 yılında kırk arkadaşıyla birlikte Çanakkale Boğazı’nı geçip Rumeli’ye ayak basmıştı. 1361’de de Gazi Evranos Bey, Batı Trakya’yı fethetti. Osmanlı Türkleri, Batı Trakya’yı fethettikten sonra burasını uzaktan bir koloni şeklinde yönetmeyip ova ve balkanlarını Oğuz boylarından Yürüklerle iskân ettiler. Böylece Batı Trakya’ya çeşitli şekillerde göç eden veya göçürülmüş Türkler, alınlarının teri ve ellerinin emeği ile Batı Trakya’yı şenlendirmişler ve soylarının bereketi ile de oraları kendilerine gerçek bir yurt yapmışlardır. Bu nedenle 1923 senesinde Batı Trakya Yunanistan’a terk edildiği halde, oradaki Türkler, Batı Trakya’yı terk etmeyip bütün baskılara rağmen kültürleri, gelenekleri, gelenek ve görenekleri, giyim ve kuşamlarıyla bu ata armağanı topraklarda yaşamaya devam etmiştir.
Metinler; yazılış amacına, anlatım biçimine, hitap ettiği kitleye, gerçeğe yaklaşımlarına, dili kullanma biçimine göre adlandırılır.