12. Sınıf: Türk Dili Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Servetifünun Şiiri Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Tevfik Fikret’in duygu dünyası da düşünce dünyası da kararsızlıklar içindedir. (I) Hücre-i Şair adlı şiirinde kendi durumunu “Bir kalb-i âteşîn ile bir fikr-i bîkarar'’ dizesi ile dile getirir. (II) İnanmak İhtiyacı, Sabah Ezanında, Ramazan gibi şiirlerinde inançlı kimliğini vurgular. (III) Bir taraftan Sabah Ezanında adlı şiirinde bütün “tabiatın sessiz sessiz ibadet ettiğini” söyler, "dünyaların ruhu daima yaratanı anmaktadır” der. (IV) Diğer taraftan Resmimin Karşısında, Tarih-i Kadim, Tarih-i Kadim'e Zeyd gibi şiirleri ise inançsızlığın zirveye çıktığı şiirlerdir. (V) Aynı Tevfik Fikret Sitâyiş-i Hazret-i Pâdişâhı adlı şiirinde II. Abdülhamit'e sevgisini anlatırken Siste Söyleniş adlı şiirinde II. Abdülhamit döneminden nefretini ve o döneme lâneti dile getirir.
Dönemindekilerin aksine toplumsal duyarlığı yüksek bir şairdir. Servet-i Fünun'da İbrahim Cehdi takma adıyla yazılar yayımlamıştır. Şiirlerinde Namık Kemal'den gelen ateşli bir vatan aşkı ile Servetifünun üslubunu birleştirir. Firak-ı Irakta, Irak’ın vatan topraklarından kopmasından duyduğu üzüntüyü dile getirir.
“Çocuk, o şimdi kavi bir civân; fakat mâder / Zavallı, üstüne hâlâ çocuk gibi titrer.” dizeleriyle sona eren “Hasta Çocuk” manzumesi, konu bakımından belki yeni değildir. Ancak şairin bu konuyu ele alışı, işleyişi ve yaşanılan olaydan duyduğu derin acıyı yorumlaması, öncekilere göre farklı bir kompozisyonda karşımıza çıkmaktadır. Çocuk, anne ve doktor üçgeninde düzenlenen diyalog tarzı farklı, vezni kullanması farklı, üstelik eski şiir geleneğinin önemli bir unsuru olan kafiye yapısı farklıdır. “Kulağa göre kafiye” anlayışını bu şiirde uygulaması ise şairin ayrı bir başarısıdır. Bu kurgu ile “Hasta Çocuk” manzumesi kendi farklılığını iyiden iyiye ortaya koymaktadır.
Servetifünun dergisi etrafında toplanan genç yazar ve şairler, dergi yasağının kalkmasından ve liberal ekonomiden yararlanarak --- boşalan yeri doldurmak amacıyla --- adıyla yeni bir topluluk oluşturdular.
Bugün başında nigeh-bân-ı pür teessürdür.
Mezar gibi oda samt ü sükûn ile pürdür.
Nedir iniltisi hâriçte bâd-ı sermânın?
Bükâsı hastaya âid midir şu bârânın?
Teessürât-ı beşerden gelir mi dehre melal?
“Zehî tasavvur-ı bâtıl, zehî hayâl-i muhali"
Çocuk konulu şiirlerinde, sosyal bir eleştiriyle duyarsızlığa ve ilgisizliğe göndermelerde bulunan Tevfik Fikret, hem hâlihazırda yaşanan olaylara tepkisini ifade etmekte hem de çocukların geleceklerinden endişe duymaktadır. Onun bu yaklaşımı, çocuk kimliğinin onda uyandırdığı bir hassasiyetin göstergesidir.
I. metin - Sis
Lâkin sana lâyık bu derin sütre-i muzlim.
Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
…
Ey mâder-i hicrân-zede, ey hem-ser-i muğber;
Ey kimsesiz, âvâre çocuklar., hele sizler,
Hele sizler...
Örtün, evet, ey haile... Örtün, evet, eyşehr;
Örtün, ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehh…
II. metin - Siste Söyleniş
Hülyama bir eza gibi aksetti bir daha;
-Örtün! Müebbeden uyu! Ey şehri -O beddua...
Hayır, bu hâl uzun süremez, sen yakındasın;
Hâlâ dağılmayan bu sisin arkasındasın.
Sıyrıl, beyaz karanlık içinden, parıl parıl
Berraklığında bilme nedir hafta, ay ve yıl.
Hüznün, ferahlığın bizim olsun kışın, yazın,
Hiçbir zaman kader bizi senden ayırmasın.
Türk edebiyatında İstanbul ilk defa Sis ile menfur ve mel’un bir şehir olarak ele alınmıştır. Sis şiiri baştan sona karamsar, kötümser, lanet okuyan bir şiirdir. Sanatçının bundan önce de karamsar şiirleri vardır. Ömr-i Muhayyel şiiri karamsar, kötümser şiirlerdir. Sis İstanbul’a, bir lanet şiiridir. Kent burada bir imgedir. Kişileştirilen kent üzerinden lanetlenen Abdülhamit Dönemi ve yönetimidir.
Göz dikmişti Türk iline canavar.
Onda silah varsa bizde iman var;
Türk süngüsü Hakk nuruyla parıldar,
Sakarya’da tepeledik Yunan'ı
Helal olsun şanlı akan Türk kam”