12. Sınıf: Türk Dili Edebiyat - 3. Ünite: Şiir - Servetifünun Şiiri Test Soruları - Test Çöz - 2023 Yeni MEB Eğitim Müfredatına Uygun Yeni Nesil Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Edebiyat öğretmeni Recaizade Mahmut Ekrem’in de etkisiyle Batılı sanat anlayışını benimsedi. Şiirde dize ve beyit hâkimiyetini kırdı. Genellikle serbest müstezat biçimini kullandı. Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uyguladı. Onun şiirlerinde parnasizmin etkisiyle biçim mükemmelliği, sembolizmin etkisiyle müzikalite görülür. Aynı zamanda resim sanatı ile de uğraşan sanatçının şiirlerindeki betimlemeler bir tabloyu andırır. Oğlu Haluk'ta sembolize ettiği ideal gençlik için şiirler yazan şair, ömrünün son yıllarında çocuklar için hece ölçüsüyle şiirler yazdı.
I. Türk şiirinde ilk defa görülen müstezat türünü, aruzu başarıyla kullanabildikleri için hemen her vezinde denemişlerdir.
II. Fransız şiirinden etkilenerek farklı sıfatlar kullanmışlardır: yalnız hıçkırık (şevk-i tenhayı), gece titreyişleri (ihtizazat-ı leyi) gibi...
III. Kırılgan duygularını belirtmek için of, ey gibi ünlemler; ki, evet, ve gibi sözcükler kullanmışlardır.
IV. Anlamın beyitle tamamlanma özelliğine son vererek yedi sekiz dizede tamamlanan uzun cümleleri kullanmışlardır.
V. Tiraje, şegaf, ibtika, puşide gibi şiirde ahenk yaratacak kelimeleri seçmişler; tebeşbüş, mükevkeb gibi kelimeleri de sözlüklerde olmamasına rağmen kendileri uydurmuşlardır.
I. metin
Câri iken hükümetimiz bahr u berlere,
Terfîk-i gâlibiyyet ederken seferlere,
Osmanlılık... O bir şeref ü şanken erlere,
Düştü hacâleten yüzümüz şimdi yerlere,
Zulm ektiler güze! vatanın hâk-i pâkine.
Zulmet çökerttiler ufk-ı tâb-nâkine,
Kasdettiler harabına, hattâ helakine,
Zahm açtılar acıklı dil-i çâk-çâkine,
Recaizade Mahmut Ekrem
II. metin
Sönsün müebbeden o cehennem: senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var: şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci şetâretli kızcağız
Kimdir, bilir misin? Vatanın.. Şimdi saygısız
Bir göz bu naztı çehreye- Aliah esirgesin! -
Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
İster misin, şu ak sakalın pâk ü muhteşem
Pîşâni-i vekârına, bir kirli el demem.
Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi,
Râzı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır; o makber, o pîşâni-i vakûr
Kudsî birer misâl-i vatandır... Vatan gayûr
Tevfik Fikret
Kadın bu son sözle
Düşündü kaldı; balıkçıyla oğlu yan gözle
Soluk dudaklarının ihtizâz-ı hâsirine
Bakıp sükût ediyorlardı, başlarında uçan
Kazayı anlatıyorlardı böyle birbirine.
Dışarda fırtına gittikçe pür-gazab, cûşan
Bir ihtilâç ile etrafa ra’şeler vererek
Uğulduyordu…
— Yarın yavrucak nasıl gidecek?
Şafak sökerken o, yalnız, bir eski tekneciğin Düğümlü, ekli, çürük ipleriyle uğraşarak ilerliyordu; deniz aynı şiddetiyle şırak - şırak dövüp eziyor köhne teknenin şişkin Siyah kaburgasını... Ah açlık, ah ümid!
Bu şiirde altı çizili yerlerde görüldüğü gibi dize kırılmaları yoluyla cümlelerin birkaç dizede tamamlanmasına ‘’--- ‘’ denir.
I. Parnasizm ve sembolizm akımlarının etkisi görülür.
II. Sanat toplum için ilkesiyle şiir yazan sanatçılar vardır.
III. Divan edebiyatına karşı Batı edebiyatı örnek alınmıştır.
IV. Aşırı derecede biçim titizliği ve üslup endişesiyle şiirler oluşturulmuştur.
V. Asıl ölçü aruz ölçüsüdür, az da olsa hece ölçüsü kullanılmıştır.
Bir sofracık efendiler -ki yenmek üzere tam hazır.
Huzurunuzda titriyor-şu milletin hayatıdır;
Şu milletin ki muztarip ve ölmede ağır ağır.
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapur...
Yiyin efendiler, yiyin, bu yerde iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Servetifünun sanatçıları tarafından şiirde --- , nesirde --- üstad (rehber) olarak kabul edilmiştir.
(I) “Mensure” olarak da bilinen, şiirsel, şairane söyleyişin amaçlandığı bir düzyazı türüdür mensur şiir. (II) İlk olarak 19, yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan türde Fransız şairlerinden C. Baudlaire ve S. Mallerme'in mensur şiirleri vardır. (III) Fransız edebiyatından yapılan mensur şiir çevirileri ile R. Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit'în denemeleri bu türün Türk edebiyatında doğup gelişmesinde etkili olmuştur. (IV) Mensur şiirin isim babası ve türün Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi Cenap Şahabettin'dir. (V) Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanan Aşkımın Mezarı adlı yazısı, “Mensur Şiirler” ve “Mezardan Sesler” mensur şiirleridir. (VI) Tarih-i Kadim ve Siyah Gölgelerde Mehmet Rauf’un mensur şiirleridir.
Efendiler, ne olur? Ben fakirim işte... Sükût;
Efendiler, acıyın...” Pür-vakâr u bî-ârâm
Efendiler geçiyor; yavrucak soluk, mebhûl,
Nazarlarında hazin biredâ-yı istirhâm,
Çolak eliyle verir her geçen hayâle selam.
(Tevfik Fikret)