Uluslararası Turizm - 1

Aşağıda, Dünya’nın Yedi Harikası’nın isimleri verilmiştir.

1. Keops Piramidi
2. Babil’in Asma Bahçeleri
3. Kral Mozoles’in Mezarı
4. Artemis Tapınağı
5. Rodos Heykeli
6. Zeus Heykeli
7. İskenderiye Feneri

Üniversiteden beri dünyayı gezip belgeseller çekmek isteyen iki kafadar uzunca zaman ve çalışmalarının sonucunda amaçlarına ulaşırlar ve bir kanalla anlaşarak belgesel çekimi için yeterli bütçeyi bulurlar. İlk olarak ziyaret etmek istedikleri yer aşağıdaki fotoğrafta verilen alandır.

Yaz turizmi genel olarak yazların sıcak ve kurak geçtiği ülkelerde gelişmiştir.

Turizm, bir ülkeyi sosyal ve kültürel yönleriyle öne çıkartırken, ekonomik bakımdan da kalkındırmaktadır.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra hem küresel hem ulusal boyutta turizm faaliyetleri yaygınlaşmaya başlamıştır.

Turizm türlerinden biri de sağlık ya da termal turizm olarak ifade edilen kaplıca turizmidir. Kaplıca turizmi yeraltından gelen sıcak ve mineralli suların insan sağlığının iyileştirilmesinde kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Özellikle genç oluşumlu arazilerde, depremselliği yüksek ve fay hatlarının yoğun olduğu alanlarda kaplıca turizmi potansiyeli yüksektir.

Ülkelerin turizm potansiyellerinin oluşmasında doğal faktörler kadar beşeri faktörler de etkili olur.

Aşağıdaki tabloda 2004 yılında bazı ülkelere gelen turist sayısı ve bu ülkelerde elde edilen turizm geliri gösterilmiştir.

Bir ya da birden fazla doğal güzelliği içerisinde bulunduran, bu nedenle koruma altına alınmış yerlere ulusal park adı verilir.

Yaz turizm geliri yüksek ülkeler arasında yer alan Türkiye, İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın bu özelliği kazanmasında;

I. Nitelikli konaklama tesislerinin bulunması
II. Akdeniz kıyısında olmaları ve iklim özellikleri
III. Aktif veya sönmüş volkanların bulunması
IV. Doğu ve batı kültürlerine ait eserlerin bulunması
V. Bozulmamış doğal güzelliklerin bulunması

Doğal şartlara bağlı olarak değişime uğrayan yeryüzü, beşeri unsurlarla da değiştirilmiştir ve hâlâ değiştirilmeye devam etmektedir. Bu değişim süreci nüfus artışının ve bilinçsiz kullanımın bir sonucu olarak ekosistemlerin dengesini bozmaktadır. İşte bu tehlikeye karşı ülkeler, UNESCO’nun desteğiyle bazı bölgeleri koruma altına almıştır. Korunan bölgeler sadece doğal çevre oluşumları değil kültürel değerleri de kapsamaktadır.